- 836 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
işte hayat...
günlerden yine 20 marttı.Annemi kaybedişimin sanıyorum beşinci yılıydı.İşim zordu çünkü o gün yine sahnedeydim.Ogüne değin ben türkülerimle dinleyenlerin dertlerine ortak olmuş ,onlarla da ağlamışlığım olmuştu.Benim için geçirilmesi zor bir gündü.Bugün dedim,beni dinlemeye gelenler,benimle derdimi bölüşsünler ,sessizce,sesimin tınılarında ,notalarla ağlayacaktım,neyse işyerine gittim.Aklımda onca anı.Hele annemin mezarımın başında duamdan sonra oku dediği’sarı çiçek saratıyor dağları,ben ölürüm ağlama’isimli türküyü hala bugün oldu okuyamam.ama kasetimde annemin adı geçen ,Hatice isimli bir türkü yaptım.Ve albümüm çıktığında ,mezarının başında ,işte şimdi artık ölümsüzsün anne dedim.Gerçekten mutluydum.Dönelim 20 marta.Sahneye çıktım başladım ağır türkülerden okumaya.Çok fazla kişi yok tamamen kendim için söylüyorum.Derken bir adamcağız sahneye yaklaştı ,bağlama çalan eşime ;
-Lütfen bildiğiniz ne kadar anne türküsü varsa bana okur musunuz dedi.ve yurt dışından gelen dostumuz sahneye alatura bırakarak,telefon açtığı yurt dışına başladı bizi dinletmeye.Bense canıma mihnet söylüyorum,bağlamanın tellerine sarılmış sesim,içime akan yaşlarım...ama birden karşımdaki türkü dostunun hıçkırıklarla ağladığını farkettim.Ara verip sahneden indiğimde yanıma yaklaşarak;
-bacım ,anam beni doğururken ölmüş ,dedi.Bir kere bile anam diyemedim,kokusunu duyamadım.öyle içtenlikle söyledin ki türküleri sağol dedi.
Ben kendi derdimi unutmuş,başka bir dosta türkülerle merhem olmaya çalışmıştım.ve belki ,bencilce bir düşünüş ama annemi tanıyıp,onunla yaşadığım için şükretmiştim.Yaşam öğretilerle dolu değerli dostlar.Hepimiz herşeyi yaşayabiliriz,önemli olan,her etki her insanda aynı tepkiyi doğurmayacak olsa da güçlülüğü elden bırakmamak gerek diyorum.
Türküleri çok seviyorum ama ,türkü söylerken aldığım her nefeste anacığımı yaşattığımı düşünüyorum.Ve bana türkü söylemeyi öğreten eşime teşekkür ediyorum...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.