GİT KURBANIN OLAYIM!!!
bülbülün yüreğinde kanayan harflerle yazılmış benim adım.bir ozanın yanık sesinde dillendirilmiş.bam teline vurgun büyütmüş sazlar beni.emanet kalmış yalnızlık bana bir şairden armagan,özlem kalmış vuslata dair.kimbilir belki de bunun içindir camdan dalıp gidişim...
aslında hep uzakları sevdi bu gönül...sanki kendimden kaçarcasına,adeta bu soguk şehirler beni kovarcasına kaçmayı sevdi bu gönül;ama nerden bilecektim ki bir gün ansızın yorulacağımı? hani derler ya "aşk neden çıktın karşıma demek degil; daha önce neden çıkmadın?" diye yoruldu bu beden nedenini bilmeden...kimbilir imkansız bir sevgiydi bendeki ya da ilk ihanetim keremin sazından çıkan masum sevdanın sözcüklerine...hani hep derdim ya "ihanet edemem,bu sözlerden başkasını sevemem" diye kimbilir belki de ilk defa imkansız bir aşka boyun eğişimdir bu...evet ilk defa aşık oluyor bu beden ve yasaklı senin tenin tıpkı züleyhanın teni misali...bir hayali seviyorum ben gerçek bir hayal.kimbilir eşrefoglu rumi görse halimi bana itham ederdi şiirini "aşk bir hayaldir; ona dokununca aşk biter..."
ne takvimlerden ne saatlerden ne de okuduğum bu romanın sayfalarından haberim var.oysaki nasılda alışmıştım o ozanın yanık sesinden çıkan türkülere şimdi yakıyor o türküler yüreğimi.sus ozanım gözünü seveyim eritme yüregimi.sus ki ah ettikçe ateş çıkmasın bu biçareden...nasılda alışmıştım oysaki geceye.sokak lambalarının bile farklı bir anlamı var artık.kapansın perdeler kapansın ışıklar karanlığı istiyorum yalnızca.necip fazıl misali "gündüzler size kalsın verin bana karanlıkları."
hangi şarkıydı o bana seslendirdiğin? ruhumda,hayalimde,canımda hissettiğim? hangi şiirdi o mısralarında beni kül ettiğin? git kurbanın olayım, hayalimden, hatırımdan...dayanmıyor gönlüm, dayanmıyor satırlar.git ne olur git ki sana dokunmayayım...
İSHAK SAKA