- 1306 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
ÖĞRENCİNİN GÖNÜL SESİ
Uzun bir maratondan sonra uzun uzun bekleyişlerimizin gerçekleştiği bir zaman dilimiyle yarışıyoruz. Ve aklıma gelen ilham kaynağının iklimiyle, böyle geçen zamanın akışını gönlümün sesinden gelen satırlarımla yazmak istedim. Bu, ömrümüzün üçte ikisine yerleştirdiğimiz okumanın güzellikleridir ve öylede buluyorum. Öğrencinin; hayatını adadığı ve hayatından sonraki yılları ise devlet kapısında geçimini sağlamak için yaşamak ve yaşatmak için istediği, bir memurluk vazifesi. Bir yıl gibi geçen zaman akışına rağmen son haftaların yaklaştığı güzergahını yazmak olsun istedim. Evet; biz öğrenciler için kaderimizin son basamaklarını, son adımlarını ve çalışacağımız ders saatlerinin son dakikalarıyla başbaşa bir zaman ile kalıyoruz. Zaman daraldıkça daralıyor, kapı çalındıkça, çalınan kapının sesi yüreğimizin derinliklerine kadar yaklaştığını hissediyoruz. Vakit bu vakit, zamanın çaldığı saatin akışına bakıyoruz artık. Böylesi bir günde, bizlerin daha çok çalışılması gereken zamana karşı yarıştığımızın bilincindeyiz. Benizm için ve içimde herhangi bir heyecanın olmadığı vakitlerle kaderimizi belirleyecek sınavı dört gözle bekliyorum. Fakat; sınava girecek ve sınava girişi ilk olan öğrencileri aklımdan geçirdikçe düşünüyorum. Acaba nasıl hal içerisindedirler, heyecandan nasıl yapacaklar acaba. Bir de aklımdan geçen şu fikir ile; ösym, yök başkanı, öğrencileri sınavın hangi kolaylık fikirleriyle tongaya düşürecek. Nasıl bir fikir paylaşımlarındalar. Öğrenciyi yine hangi yöntemle düşürebilirim? Fikrindeler belkide. Ama olsun; alıştık artık böylesi kolay denen söylentilere. Önemli olan hayatta, her zaman zor olanı başarmaktır, zorlukları aşarak güzelliklerin meyvesini tadmak ağzımınız tadını daha da ballandırır. Bizler de böylesi bir hayatın sınavını geçmek için elden geleni yapmakla meşgul olmakta ve olmalıyız. Bir üstadımızın da söylediği meşhur söz gibi ’ Mesul olduğun şeyle meşkul olun’sözü. Söz tam olarak aklıma gelmiyor olsada, siz okuyan ve ilgilenen tüm gönüllerden özür diliyorum. İşte biz öğrenciler ise mesuliyet duyduğumuz iş ile meşkul oluyor ve meşguliyetimizi devam ettiriyoruz. Hayataımızın gerçek sınavı bu olmasa da, gerçek sınavın mesuliyetide her zaman bilinmekte ve her zaman hatırlanmaktadır gönülde. Artık kapının çalınması gerektiğini düşünüyorum. Çalsında; bir yıllık şu maraton hasretini hayırlısıyla ve güzelliğiyle kurtulmayı istiyorum. Bakınmanın ve bekleyişin soluklarıyla kendimi sınavın akışına bırakmış bir halde hissediyorum. Gelmesini ve bir an önce şu maratondan artık kurtulmayı istiyorum. Üzerimde tonacı en ağır bir yük gibi hissediyorum artık, sanki sınava girip çıkmalardan nefretim başlamış gibi. Bir an önce gelesini istediğim sınavıda hayırlısıyla atlatmak düşüncesindeyim artık. Gelsinde kurtulsam ve yapılacak diğer mesuliyet işlerle meşkul buyurayım kendimi. Uzun uzun bekleyişlerin yerini artık saatler kala bekleyişler yer aldı. Zamana karşı soyunduğumuz şu sınavın etkisiyle, artık sınavın çıkışıyla rahatlanmaya soyunan bir bekleyişimize gelelim. ’ RAHATI KAÇAN AĞAÇ’ misali, rahatı yerinde olan bir ağaç olsun yeterki. Meraklı ve hüzünlü bekleyişleri kaldırıp bi kenara atmanın girişimine girelim istiyoruz. Ve o vakitten sonra, mutlulukların yüz ifadelerimizde gezindiğini görmek istiyoruz. Sevinçli bir hayatın güzelliklerinde yürümek istiyoruz. Zamanı gelsin, bitsin bu kâbusun korkusu, bitsin ve hüzünlendiren zaman elveda sillesini çakalım. Çakışımızla bir daha böylesi sınavlara değil, hayatın gherçek sınavına tâbi tutulalım istiyoruz. Hayatta her gönüle ve yüreklerin bir sınav akışında önemli bir sınava tâbi olduğu zamanda başarıların en mutlusunu, en güzelini ve en hayırlısını diliyorum.
04.06.2009
~~ MEHMET TAŞ ~~
YORUMLAR
çok değerlı mehmet bey sözlerınız cok doğru öss hayatımızın bir parcası olmus okumak okulu bıtrımek bence fazla bır sey ıfade etmıor okumak okudunmuda öss ifetı önumuzde var ne yapsak bır yerde önumuze bır sınav cıkıor
allah sonumuzu hayıra eylseın butun ögrencılerın de bilgisıne bılgı ilhamlarına ilham katsın guzel yazınız içinde size aıreten tşkrlerımı sunarım saygıylan esen kalın
estağfurullah uğur hocam. ama Türkiye gibi bir yerde böylesi rezillikler olmazsa olmazlardandır diyorum. Ama dikkatlice baktığım da şu fani dünyanın insanlarına öylesi bir hal almışlar ki ne yapacakalrını bilmiyorlar. Kravatlı birisi geldiği zaman el ayak olurlar, normal bir gariban
insanımız geldiği zaman adamı kovamktan beter ediyorlar. isteğim kravatı takıp adam olmak değil, o mertebeye geldiğim zaman birçok garip insanımın yanında olmak istiyorum. üniversite insanı adam etmiş olsaydı, birçok üniversiteli gördüm fakat insanlık kelimesini onlar için kullanmak hiç hoş gözükmüyor. yorumunuz ve öğüdünüz için çok çok teşekkür ediyorum hocam. sağolun
GÜZEL KARDEŞİM DUYGULARINI ÇOK GÜZEL İFADE ETMİSİN...ANNE OLARAK GEÇEN YIL OĞLUMLA AYNI SIKINTILARI ÇEKTİK.ELİNDEN GELENİNİ YAPTIKTAN SONRA, GERİSİ BİRAZDA ŞANS.RAHAT OLMANI TAVSİYE ETSEM UKALALIK ETMİŞ Mİ OLURUM BİLMEM DE..ZATEN OLDUM OLASI ŞU SINAVLARA KARŞIYIM..NEYSE ÖNCE İNSAN OLMAK DİYORUM VE SANA ŞU DİZELERİ GÖNDERİYORUM
Okul neyin bitirmiş Fakülteliymiş
Dünya benden sorulur dermiş
Din’e iman’a bir küfür etti,
Ondan sonrasın görmez gözlerim.
SINAV GÜNÜ DUALARIMIZDASINIZ TÜM ÖĞRENCİ KARDEŞLERİMİZ...SEVGİLERDE KALIN...