- 1486 Okunma
- 16 Yorum
- 1 Beğeni
60 - RÜYAM
Onur BİLGE
Antalya’nın kuzeyinde bir yerdeyim. Bildiğim bir yer... Arkası dağ, önü göl... Yaklaşık otuz kilometre uzakta... Güneye dönük yüzüm. Arkamda bir dağ, önümde alabildiğine geniş bir düzlük... Karşımda beş kocaman, upuzun direk... Tepelerinde, ten rengi eşofman üstleri... Yanımda arkadaşım...
“Halide, bak! Bunlar olimpiyat direkleri... Üstlerinde eşofmanlar, temsili...” derken, rüzgârla dalgalanmakta olan eşofmanlar birden döndü, beş farklı yabancı ülke bayrağı oldu. Direklere, kol kalınlığında çelik terler bağlı... Halatlar gibi... Fakat çok kalın, uzun mu uzun ve uçları gökyüzünde kaybolmuş... İlahi Âleme uzanıyorlar sanki...
“Halide baksana! Görüyor musun? Beş ülke bayrağı oldu. Olimpiyat bayrakları
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 3
SEVDA - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15
YORUMLAR
Rüyanın aklı yok. Öyküde kastedilen Almanya'nın Münih Şehrinde yapılan 1972 Kış Olimpiyatları diyelim... 121 ülkenin katıldığı, kanlı olimpiyat...
Olimpiyat bayrakları beyaz zemin üzerine, üçü üstte ikisi altta, beş farklı renkte çemberden oluşur. Mavi, siyah, kırmızı, sarı ve yeşil... Her çember bir kıtayı temsil eder.
Rüyada ise beş ülke bayrağı vardır. Bunların dördü belli, birisi seçilememiştir. Almanya, Fransa, İngiltere, Amerika bayraklarıdır belli olanlar. Diğeri; İsviçre, Avusturya veya Avustralya bayraklarından biri olabilir. Çünkü ilerde gerçekleştiğinde bu ülkeler de işin içindedir. Rüyanın olimpiyatlarla ilgisi, o dönemleri anımsatması kadardır. Beş direk de öyle... Her biri birer semboldür ve nelere delalet ettiği daha sonraki öykülerde yaşatılarak açıklanacaktır.
Arkadaşımız, rüyada mantık aramış. Konu olimpiyatlar da değil. Koca bir ömrü sembolize eden objelerdir.
Sabredilirse, tüm detaylara değinildiği görülecektir.
Okuyan, desteğini esirgemeyen ve eleştiren herkese teşekkürler...
Mutluluklar...
Onur BİLGE
Onur BİLGE tarafından 6/5/2009 11:50:46 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sabah sabah baştan sona soluksuz okudum.
Harikulade bir eserdi.
Rüyaların kehanetinden tutunda tarihimiz içinde yaptığımız gezintiye kadar gerek temanın genişliği, gerek anlatımdaki akıcılığıyla mükemmel bir eserdi.
Rüyalara dair bildiğim bende birşeyi bu vesileyle paylaşmak isterim.
Rüyalar şeytani ve rahmani diye ikiye ayrılırmış.
Şeytani kötü rüyalar kayle alınmaması gereken rüyalar.
Rahmani rüyalar yazarımızında yazısı içinde bahsettiği gibi gelece dair ışık olan rüyalar.
Yalnız çok önemli bir ayraç var.Rüyalarımızın kesinlikle en güvendiğimiz kişilere anlatmalıyız.
Hani derlerya halk arasında "hayır olsun inşallah" bu söz çok önemli.
Bir rüyayı iyiye yorarsanız iyi, kötüye yorarsanız kötü çıkar.
Yazının seyrinden de bu düşüncenin doğruluğu ispat edilmiş bir nevi.
Tarihimiz içindeki gezintide harikaydı.
Şeyh Edebali Hazretleri evet çok iyi biliyorum.Büyüdüğüm kenttedir türbesi Bilecik'te .Çok ziyaretine gittim.
Zengin içeri ve anlatımındaki yazar sorumluluğunu yansıtan okurunu aydınlatan bu anlamlı yazınız için çok teşekkür ediyorum sayın üstadım.
Selam ve saygılarımla.
Rüya dediklerimiz mi gerçek, gerçek dediklerimiz mi rüya...Bakış açısına göre değişiyor bu ve vakti geldiğinde gerçek olanın hangisi olduğu görülüyor...
GEÇMİŞİ ÇÖZÜMLEMEYİ, VE ÜZERİNDEKİ SIR PERDESİNİ KALDIRMAYI SEVEN, BUNU KENDİ GEÇMİŞİMDE SIK SIK YAPAN BİRİ OLARAK, İNANARAK VE KEYİFLE OKUDUM YAZINIZI...
KUTLUYORUM...