- 635 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
VASİYETİM...
Sevgili Dostlarım,
Bu mektyp size vasiyetimdir iyi saklayın. Beni her türlü insanlık hallerime rağmen çekebildiniz teşekkür ederim. Ama ben sizlere layık bir dost olamadım. Yeri geldi sizinle kavgalar ettim, yeri geldi güveninize ihanet ettim... Ama şunu bilin ki sizi hep sevdim. Ben dostluğu, sevdayı ve paylaşmayı tam anlamıyla tatmadan, daha doğrusu tadamadan büyüdüm. O kadar çok şey geldi ki üstüme; inanın nefessiz kaldım. Hayattan iyi-kötü geçinmeyi diledim ama o bile bunu bana çok gördü. Beni dengesiz, düzensiz ve her yaptığından pişman eden bir insan haline soktu ne yazık ki... Bunları size kendimi acındırmak için söylemiyorum. Kendimce doğruluğuna inandığım kendi hakkımdaki görüşlerim olduğunu düşünerek söylüyorum.
Evet, insan hatasız olmaz. Ama bir insanın bu kadar hata yapmaya da lüksi yoktur kanımca... Ben, sizden yalnızca şunu istiyorum: Hayattan asla bıkmayın. Çünkü bıktıkça o size daha fazla şey yükleyacaktir tıpkı bir terazi gibi. Ne kadar tartabiliyorsan o kadar alacaksın herşeyden aşırısına kaçmayacaksın. Aşka inanmayacaksın ama segisiz de olmayacaksın. Kendini sevdireceksin insanlara ve seveceksin ama aşık olmayacaksın. Çünkü aşk insanların efsunlaştırır dar düşüncelere sokar ve çırpındırmaya başlar bir müddet sonra... Sevda karadır belki ama aşk kadar acımasız olamaz...
Dersenzi ki yahu sen ne korkak adamsın. Haklısınız ben hep aşktan korktum. Ancak sevmekten hiç usanmadım... Korkaktım belki ama umudum vardı elimde bırakmadım. Davamı sonuna kadar götürdüm bir şekilde... Birgün yolun sonuna geleceğiz... O zaman ne ben sizi ne de siz beni göreceksiniz. Ayrı şehrin insanları olacağız... Tanrı’ya inandığım kadar inandım sizin güveninize ama üstün tutmadım ve ayırt etmedim hiçbirinizi bu böyle biline... Derseler ki bana o bir haindi... Evet, haindim onların gözünde; ama hep doğruyu savundum ezberi değil...
Siz devgili dostlarım beni hep iyi bilin. İyi bilinki Tanrı hep bana rahmet etsin... Kendinize iyi bakın... Ve insanları kafanıza göre yargılamayın... Belki adaletin gözü kördür ama hiçbir şey gerçeklerden kaçamaz. Çünkü yalan dört nala gider ama gerçek her zaman tam vaktinde yetişir unutmayın...
Saygılarımla
YORUMLAR
Hayat aşk üzerine kurulu değildir... Aşırı romantikseniz aşka inanırsınız... Ben boş yaşamayı tavsiye etmedim... Aşka fazla bağlanmamayı tavsiye ettim... Siz cehennem içinde cenneti yaşadığınız sanıyorsunuz... Ben aşka inanmam. Bir şeye nasıl körü körüne bağlanabilrisiniz ki? Aklınızı esarete teslime etmek demekle aynı şey demek değil mi aşk? Ben aşkı tavsiye etmem, sevmeyi tavsiye ederim... Sevgi insanı efsunlaştırmaz çünki...
Yolculuk ölüme değil belki ama insan sevdiklerinden ayrılırken bir vasiyet bırakmalı ardından... Aşk dediğiniz şeye ben hiçbir zaman inanmadım inanmam... Bana göre sevgi vardır, sevda vardır... aşk ütopik bir hayaldir... Tanrıya aşık olunmaz Tanrı sevilir... Siz ne kadar seversiniz Tanrı o derec sever sizi... Aşk Şeytanın en tatlı kumpasıdır... tıpkı Deccal gibi cehennemi cennet; cenneti cehennem gösterir...
Aşk, dünyanın en güzel duygusudur. Beklentiler, aşkın oyununu bozar. O nedenle acı çeker insanlar. Sevmek, bir kişilişktir. İlle de karşılığının tam olması gerekmez. Olamaz da zaten.
Sadece Allah'a âşık olan, karşılığını kat be kat alabilir. Dünyevi sevgilerdem tam karşılık bile beklemek, safdillik olur.
Nedfen vasiyet? Nasihat değil? Ölüme mi yolculuk var?
Allah korusun.
Hiç kimse için ölmeye değil, üzülmeye bile değmez.
Mutluluklar...
Onur BİLGE