30 Mayıs Tekirdağ Edebiyat Toplantısı

• 4 Haziran 2009 Perşembe 14:13:49

Bütün yapılar mimara
Bütün heykeller heykeltıraşa
Bütün resimler ressama
Bütün şiirler şaire

Benzer mantığıyla yola çıkarak 30-31 Mayıs 2009 tarihinde düzenlenen edebiyat toplantısına
Anılarımda yolculuk yaparken diyorum ki;

Toplantı en çok Yöneticilerimiz Habip Bey kardeşime, Nesrin Akalmış Hanımefendiye, ev sahibi olarak biraz bana ve en çok da siz değerli katılımcı gönül dostlarıma benzedi.

Sezonun en güzel şiirini hep birlikte orada yazdık.

Böyle güzel bir fırsatı yarattıkları için önce yöneticilerimi sonra da bu güzelliğin kadir kıymetini idrak eden sevgili katılımcı dostlarımı bir kez daha yürekten kucaklıyorum.
Ki davranışları doğal barışık yapıları kendilerine öz güvenleri ve sosyal yapılarıyla kim derdi ki onları bu kadar seveceğimi.

En büyük amaç herhalde sanal dostlukları gerçeğe döndürmek, sitemizin ciddiyet ve itibarını yüceltmek ve katılan tüm dostların yüzünü güldürmekti.

Kendimce kafamda tasarladıklarımın ancak yarısını gerçekleştirebilmeme rağmen bütün gülen yüzlerden cesaret alarak huzurla gülümseyebiliyorum şimdi.

Ve en önemlisi herkesin onlarca dostu oldu. Belki de yıllar sürecek bu güzellikler.

30 Mayısta sabah güneşi çoktan şehrin betonlarına karışmasına rağmen Zübeyde Toprak kardeşimi karşıladım ilk önce sonra Gürkan Ovalıoğlu daha sonra kahvaltı yaparken
Kehya rumuzlu Hüseyin Zengin dostumu. Hepsinin yüzleri güneş gibiydi.

Sonra Toynak’ın (Secaattin ÖZTÜRK) önderliğinde Ankaralı dostların bir kısmı geldi merkez öğretmenevine. Toynak ki sonradan ipi de göğüsleyecekti. Kendisine en az benim kadar ev sahibi gibi davrandığı için teşekkür ediyorum ve onun yüzünü asla unutmayacağım. Ve Deli Sedat (fikrim geldi abi) diyordu. Yolda yürürken herkesle diyolog kurabilen herkesin kalbini kazanabilen harika bir şahsiyet. Biraz da Gece Şairi diyeceğim. Öyle bir yaratmış ki Tanrı canlı şiir gibi. Aslında şiir yazmasa da olur. Biz onu hep sevgiyle anacağız.

Yine telefon çalmıştı Nurten Altınok hanımefendi arıyordu. Işıklardan karşıya geçtik. Ölsem de gam yemezdim dünya benimdi artık. O nasıl bir kucaklaşma. sarılma ve buluşma.

Sonra Yöneticimiz Nesrin Hanım geldiler. Tanrı ona o kadar çok şey bahşetmiş ki ayrı bir yazı konusu olur sadece sevgi ve hürmetle anacağım. Bir ara telefonda kahkaha sesi duydum. Takip ettik Toynak ve Sedat da birlikte aradık. Kahkaha kraliçesini bulduk lokantadan çıkarken Leyla İnan hanımlarla birlikte. O kahkaha hala kulaklarımda. Hiç öyle güzel gülen insan görmemiştim ömrümde.

Muğladan iki kardeşim geldi Hasan Öztürk ve Hikmet Özkul İstanbuldan Nihat Şendik nasıl sarıldık ama.. Ben daha oralardayım.

Bir yığın zaman fakirliği olumsuzluklara rağmen Kumbağ Arzum Otele gelmiştim ama nasıl geldim. Arabalarını dostluk adına dolmuş gibi kullanan Kocaeli’den dostum Hasan Ali Sarışen ve eşi Nuray SARIŞEN ki tanıdığım nesli tükenen bir nezaket timsaliydi her ikisi de. Yine aracıyla beni son anda Kumbağa ışınlayan Cengiz Gürsel kardeşim çok teşekkür ediyorum sizlere.

Orgu getireceğim diye söz vererek randevu saatinde ortadan kaybolan Ferahim Bey Tekirdağın yüzkarası hemşehrim sakın biryerde karşıma çıkma!! Bu sabotajını asla unutmayacağım. Ki Tekirdağ’ın vesikalı sokak kadınları senden bin kere daha asil ve merttir.

Neslihan Kardeşimle hukukumuz önceki tarihlere dayanır. ki kendisine candan teşekkür ediyor ve kendisini ne kadar sevdiğimi bildiği için sözü uzatmıyorum ancak oğlu utkuyu yeni tanıdık ve çok sevdik sempatik tavırlarıyla. Her neyse Neslihan Kızçe ile yaka kartlarını dağıtıp isim listesi hazırlarken her rastladığımda ünlü bir yıldız gibi adını duymaktan ve görmekten heyacanlandığım; Leyla Usta, Arzu Altınçiçek, Edebiyat Defteri Atölyesinde başlattıkları Özleşim çalışmalarıyla hafızalarımızın devamlı gündeminde olan Sabiha Küçüktüfekçi Hanım, Derya x derya, Şaziye Çeliker, Güler Birsözü, Kadir Turan, Ali Niyazi Gül, Asker Omur, Canan Onuş, Hacer Bektaş, Pakize Altan, hele hele Yakuti Hacer Alioğlu, Hülya Bilece, sazıyla sözüyle takdir ettiğim Mustafa ZORLA ve gözleriyle gülümsemeyi yaşam biçimine adapte etmeyi başarmış Filiz Hallaç ile ülkemizin en uzak köşesinden 1300 km.yola aldırmadan toplantıya erkenden yetişen su misali de oradaydı.

Sevgili Can dostlarımdan bir hafta öncesi kaza geçirmesine rağmen sırtındaki çürüklere aldırmadan gelen Çetin İmer Bey de oradaydı. Ona bir parağraf değil roman yazılır dostluğuna. Niyazi Tuncer, Çiğdem Çimen, son anda tanımama rağmen Cahit Kılıç, Zeynep URAZ, Utku Coşkun, Sedat Emer, Sedat Büyük, Pelin Kılıç, Metin Kıdır , Ayhan Sarıkaya ve eşi ne harika insanlar…görmeliydiniz.

geceleri kahrımızı çeken yöneticilerden E-Robot’u aradı gözlerim gelebilseydi aramıza ne güzel olurdu :))
Site müdavimlerinden değerli dostumuz Saba35 (Aslı Hanımefendi) kargoyla göndermiş olduğu lokumlarıyla katıldı aramıza ...

Yine çok sevdiğimiz Zehra Bardakçı, A.Rıza Bardakçı, Muhsin Akkaş, Erdal Söylemezoğlu, Mehmet Sabri Kılıç Ensar emir, Muammer bozan, Yaşar Akgün ve sevgili hemşerilerimden sokakların şairi Emine Sonal, Nuran Sevim, sevgili yeğenim Öznur Erten ve ağabeyim Adnan Çalık oradaydılar

Matbaasıyla programa katkıda bulunan İzzet Bektaş kardeşim, yanımdan ayrılmayan ve maddi manevi her daim bana destek olan Işıl Aksoy hanımefendi ve Sinan Can ki can dostumdur. Öğretim görevlisi can yoldaşım Sadık Şahin Bey kardeşimle Hüseyin Güler Bey İki şair dostunu ve sekreteri Ümran Çuhacı hanımefendinin masraflarını üstlendi Örnek bir Beyefendi. Ve arabasının aldığı kadar İstanbul yolcularını evlerine kadar geçirme nazetini göstererek ben de bu işte varım diyen Neferi dostum Hüseyin ÜNSAL beyefendi de oradaydılar.

Öğretmenevi Müdürü Zeki TURAN Beyefendi devamlı yanımdaydı. Kumbağ Belediye Başkanı Hüzeyin UZUNLAR maddi manevi desteğiyle ve Tekirdağ Kent Konseyi Başkanı Levent GÜNDOĞDU ile Belediye Başkan Vekili Ercan İshak Bey katılımlarıyla oradaydılar.

Çok sevgili Mustafa Ozan ve Musa Kalıntaş kardeşlerim kulubüne kilit vurup geldiler sizler için eşleriyle oradaydılar sazıyla sözüyle.
Eğitimci Şair yazar Cahide Ulaş hanımefendi Sunuculuk görevi ile oradaydı.
Sevgili eşim devamlı yanımdaydı. Hep öyle olmalı zaten.

Sanata değer veren Sayın Tekirdağ Valimiz Belediye Başkanımız emir ve direktifleriyle
Toplantının ilanından beri hep yanımızdaydılar

Ne mutlu edebiyat defteri ve yöneticilerine diyorum
Ne mutlu bize diyorum
Sarıldık birbirimize doyasıya
Daha ne olsun ki:

Sizleri çok seviyorum

Celal Çalık



Sevgili dostlarım öylesine yazdım. Unuttuklarım ve yanlışlarım varsa lütfen yorum hanesinde tamamlayın. Yazımı henüz bitirdim. Ve yayınlıyorum. Bu güzelliği yaşatan herkese teşekkür ediyorum.

Beğen