- 942 Okunma
- 8 Yorum
- 1 Beğeni
Daha Kötü Bir Şey Yok
Dönüp dolaşıp hep aynı çıkmaz sokağa geliyorum. Karabasan gibi bir şey… Üstelik korkmuyorum da… Ellerim üşüyor sadece. Ellerim hep üşür, ama bu sokakta, buz kesiyor her seferinde parmaklarım.
Saçlarım durmadan dağılıyor, nefesimden başka bir esinti de yok. Uyanmak istiyorum. Uyanıp bitirmek istiyorum bu kısır döngüyü. Uyanmak için uyumam lazım değil mi? Gözlerim ellerimin inadına yanıyor, yakıyor yanağımı alevi.
Derin derin içime çekiyorum yalnızlığı. Dışımdakinden daha fazla yakıyor canımı. Utanıyorum. Acımdan utanıyorum. Bukowski’yi düşünüyorum o an.” çok geçten daha kötü bir şey yoktur hayatta." derken onunda canı böyle yanıyor muydu acaba?
Çok geç… Artık her şeye yeniden başlayacak kadar genç değilim ve gücüm yok. Daha kötü bir şey yok…Umutsuz ve amaçsız kalmaktan daha kötü bir şey yok hayatta.
Bütün gizlerin cevabını bulmanın ve bulduklarında yaşanan hayal kırıklığının ağır boşluğunda, yaşam denen öyküden koparılmış bir sayfa gibiyim. Tüm duyguları silinmiş, yıpranmış ve tek kelime bile taşıyamayacak kadar zedelenmiş…
Ufalanıp yok olmayı bekliyorum. Gözlerden uzakta, çok fazla sapanı olmayan bu sokakta, bu karabasan döngüde sırra kadem olmalıyım. Çözülmeyen bir son kalmalı ardımda.
Cevabını bir tek benim bildiğim.
Sibel
YORUMLAR
Tesadüfen düştü önüme bu satırlar.
ne tuhaf dün SBS sınavına giren kızımı beklerken okuduğum kitabın satırlarında şöyle diyordu ECKHARD HANDLER:
"Bu değişen dünyada herşey değişime tabidir, yine de her şey mutlak tarafından kapsanır. Terki uygulayın ve "özben" şuurunda güçlü olun. Başkalarının zenginlikleirnin peşinden koşmayın..Her şeyi kendinde gören ve herşeyd ekendini gören hiç bir şeyden umutsuz olamaz"
şimdi bunları hatırladım ve yeniden cümlelerinize döndüm.
ilk okuyuşum ile ikincisi çok farklıydı!
ne dersiniz?
Yazı, yaşam madalyoununun tek yüzünden sözetmekte.
Yazarı uzantıları, gölgeleri, izdüşümleri görmeye bir de yazısını yazmaya davet ediyorum. Anlamlar dünyasında bir yaşam vaadi var. Mevlana Celaleddinin dediği gibi anlama-bilme-ağlama-gülmenin işaret ettiği bir "yol" var. Haydi sür kalbini "yol" a. Dolu bir yazı, Ustaca. Tebrikler.
Ufalanıp yok olmayı bekliyorum. Gözlerden uzakta, çok fazla sapanı olmayan bu sokakta, bu karabasan döngüde sırra kadem olmalıyım. Çözülmeyen bir son kalmalı ardımda.
Cevabını bir tek benim bildiğim.
Hakikaten bazan insan sırra kadem basıp kaybolmayı düşünür.sırla gitmek kimse çözümünü bulamadan gitmek...gizemli kalması bazı şeylerin,belki de o gizemlilik içinde ayrı bir güzellik olabilir.O güzelliğinde özel kalması gerekir.onun için SIR kalması da güzel dir bence...ben böyle yorumladım efendim...güzel duygu ifadeleriydi...tebrikler...selam ve saygılarımla...