- 416 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YÜZÜN DÖKÜLMEYE ! ARDAHAN ÖYKÜLERİ (33)
Alagöz’den minübüs’e doluştu millet. Boş yer kalmadı. Çocuklar da yer kaplamasın diye analarının kucağına yerleşti. Giriş kapısının ağzına "Ne yoktu ki..." onlar da istiflendi. Kapıyı çeken olmadı çünkü dışarıdan bir kişi " Muhkem" kapı’ yı çöktü. Artık gidin!.. "Yolunuz açık olsun! " der gibi ağzını, yüzünü büçüştürdü!.." Ehhh... Artık gidelim!.. der gibi minibüsün içindekiler, çifter çifter gözlerden taşan ifadeyle camlara asılı duruyordu! Yirmi adam olsaydı minibüsdekiler can başına, kırk göz eder. Hesap bu!..
Hiç kimse dikkat etmedi!.. Minübüs şöför’ ün sağında, içeriye dikiz attığı aynanın kapıya taraf böğründe bir kartpostal asılmıştı!.. Üstünde şöyle yazıyordu: "Ölüm Allah’ın emri ayrılık olmasaydı!"
Minibüs geçti... Gitti!
Çakrağıda gördü.
Kocaköy’den ayrıldı. Ayrılmağı görüştü!..
Yaylacık bu yan da ; Gürcübeg kanyonun kuşkasında kaldı!
Ve Ardahan! Ve son durak! Dar attı kendini genç dışarı.
"Ölüm Allah’ın emri ayrılık olmasaydı!" dedi!
Ve:
Ölümden ayrılık beter! Ayrılık’tan ayrılık acısı "HİCRAN" besbeter be! Bunu yazsana!.. Yazsana be! Yüzün tübrüğlü kalsın, ayrılık!
YÜZÜN DÖKÜLSÜN HİCRAN!
yalçıner yılmaz
7 /6/2009 gebze
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.