SES VERELİM...
İnsan bazen çok şey duyar ve hisseder ama cevabını kelimelerle anlatamaz, işte bende çok şey hissettim. Çünkü hala düşüncelerin suç sayılacağı bir dönemi atlatamadığımızdan birer paranoyak hal almışız oysa bu ırmaklarda sular gibi şarıl şarıl akmamız gerekiyordu, birer güneş misali etrafımızı aydınlatmamız gerekiyordu. Kuşlar kadar olamadık gökyüzünde kanat açıp sevgiyle uçmayı, balık gibi yüzmeyi öğrendik ama bu dünyada kardeşçesine yaşamasını öğrenemedik
Birbirimizden korkuyoruz
Birbirimizden bir şeyler saklıyoruz
Ellere gelince!
Yıllar oldu tokalaşmamayı ve ellerimizdeki sıcaklığı sevgisizlikten kuruttuk.
Oysa demokrasi inanın o yasak duvar yazıları( duvar edebiyatı) ışığında gelişti ve hala gelişiyor. Yani yasak olmasına rağmen kabul olunabilirliği
Kara rengi kendi hükümranlığı kurmak için tüm renkleri toplamış ve bundan böyle kendi Kara rengini dünyaya kuşatacağını söylemişti, diğer renkler ne kadar direttiyse de Kara kararında vazgeçmiyordu
"Bundan böyle her tarafı karaya boyatacağım başka renkler olmayacak"
Cılız bir sesle öteki renkler:
"Tek renk dünyanın ve insanların psikolojisini bozar hayatı çekilemez hale getirir"
Kara:
"Ve birazdan dünyayı değiştireceğim" deyip
Kara Hayvanlar kara Göller, kara Taş ve Kayalar, kara ile İlgili Deyimler
Kara ile İlgili Beddualar, kara İnsan Uzuvları, kara dağlar , kara Ağaçlar , kara Evleri ve daha dünyada görülen her şeyi karaya boyattı.
Diğer renkler kaderine küsüp ayrıldılar oradan. Kara mutluydu ve bir ay, bir mevsim derken daha bir yıl olmadan Kara yaptıklarından çok üzülmüş ve pişman olmuştu. Ne yapmalıydı bunca kötülükten sonra kim yüzüne bakar diye endişeleniyordu. Kara tekrar bir toplantı kararı çıkardı
“Tüm renkler toplansın” diye. Renkler tekrar bu kara rengin ne düşündüğünü bilemeden apar topar toplanmışlar. Kara boynu bükük Renklerin karşısına çıkıp:
“Arkadaşlar beni affedin, çok pişmanım, anladım ki tek renk tek düşünce ve tek olmak çok kötü bir davranıştı” Diğer tüm renkler mutlu olmuşlardı bir ara başka bir renk:
“Ceza verelim suçunu anlasın”
Kalabalıkta başka bir renk:
“Biz eğer ceza verirsek bizim ondan aşağı kalır bir yanımız kalmaz… Ancak onu affederek onu kazanabiliriz”
Kara; anladım ki çok çeşit insanıyla çok çeşit düşüncelerle dünyayı gökkuşağı renklerinden boyayabilirsek ne mutlu”
İşte hep beraber anlaşılır, duyumsanır ve sevilir insan tabiatıyla SES VERMEYE ne dersiniz?
Z.DEVRİM YAY
YORUMLAR
Burda yani yaşadığım yerde (İsveç) çeşit çeşit kültürel festivaller düzenlenir. Oğlum ve grubu ''çok kültürlülük'' gecesinde sahne almıştı ve o etkinliğe buranın kültür bakanıda geldi... Yani buranın halkı, kültür bakanı ve burada yaşayan bütün yabancılar hep birlikte kendi dilleriyle şarkılar söyleyip gün boyu eğlendik hem de kapalı bir alışveriş mağazasının orta yerinde ve gelen geçenlerde eşlik etmişti bu çok renkliliğe...
Ben bu güzel yazına kendimden sadece ufak bir örnek ekliyeyim dedim DEVRİM...
Çok seslilik çok renktir ve çok şey demektir...Çok seslilikten korkmamalı...Ne demiş atalarımız, bir elin nesi var iki elin sesi var...Sesler kesilmemeli...
Çok seslilik adına güzel bir yazıydı Devrim...
Sevgilerim çokça...
Guldane Dal tarafından 6/3/2009 11:07:51 AM zamanında düzenlenmiştir.