Mektup

• 30 Mayıs 2009 Cumartesi 13:20:52

*** Mektubu okumadan önce gizli adam - mektup yazsısını okumalısınız ***

“ sevgilim,
İlk tanıştığımız günü hatırlıyor musun?
… Sahilinde bir bankta oturuyordum ve sen çıkagelmiştin, elinde bir demet papatya ile…
Ayak seslerin söylemişti bana; bu gelen, yalnızlığında dünyaları içine kapamış bir adam, havaya kattığın nefesler fısıldamıştı bana bu gelen, beklenen yolcudur diye.
Yol bir yere gitmezmiş aslında, seni beklemekmiş maharet ve meğer tüm yolculuğum sanaymış benim...
Cembeli ile Benefşe’nin efsanesi gibi hayatımız; bekledik ve doğduk yeniden sonsuzluğa…
Gözlerim bir çiçek hastalığına kurban gittiğinde henüz üç yaşındaydım ve hayat o gün başlamış sevgilim, her yer karanlık ve herkes suskunmuş. Çünkü dinleyecek olanın duymak istediği sesten ibaret değilmiş yaşamak ağrısıdır bu dinledikçe keşfedilir, her keşifte zaman kapısı biraz daha aralanırmış…
Beklediğim bunca sene hiçbir keşfim olamadı; her yerde aynı sesler vardı sevgilim, herkes uykuda, herkes görebildikleriyle meşguldü. Görünen: savaşlar ve bir başka savaşların arifesindeki barışlardan, görünen sözcüklere hapsolmuş, nefes tüketilmeyen aşklardan ve bir başka aşkın arifesindeki yalanlardan, görülen, köleliliğin prim gün sayılarından, kariyerini patron masalarında uzanan vücutlarında arayanlardan… Ve daha türlü türlü adına yaşamak denen yok oluşlardan başka bir şey değildi.

Bugün beklenen gün geldi. Sevgilim bugün gelen sendin.
Papatyanın anlamı gizli sevda demekmiş, öyle söylemişti nineciğim. Ve şimdi gitmek vakti sevgilim….
………………………………………………………………………………………………….…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….
………………….…………………………………………………………………………………………………………….
…………………………………………………………………….”
Devamı gelcek