- 543 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
ONLAR BİZİM ÇOCUKLARIMIZ
Epey zaman önce, ana haber bültenini seyrediyordum. Seyrettiğim kanaldaki haberde o kadar güzel bir konuya değinilmişti ki benim bu yazımı yazmama neden oldu.
Hepimiz onlarla caddelerde karşılaşırız. Üstleri başları perişan bir vaziyettedir. Yüzleri kir içinde ve o güzel yüzlerinin masumluğu görülemez haldedirler. Kimisinin elinde poşet içinde satmaya çalıştıkları selpaklar, kimilerinin ise başka bir şeyler vardır.
Ya da bir terazisi vardır. Merdivenin yada kaldırımın yanına yerleştirdiği. Onunla ekmek paralarını kazanmaya çalışırlar. Anlattığım bu çocuklar meselenin güzel yönü. Başka türlü çocuklar da vardır ama onlar çaresizliklerini ve yalnızlıklarını onları rahatlattıklarını düşündükleri tiner veya uyuşturucu maddelerle gidermeye çalışırlar. Aslında evlerinden uzaklaşmak onların mı tercihidir yoksa uzaklaşmak zorunda mı kalmışlardır onu bilemeyiz . Ama bir şekilde o küçücük yaşlarında sıcak yuvalarından şehrin karanlık ve içini ürperten soğuk ve korkutucu gecelerine akmışlardır. Dünyanın kötülüklerini ve zalimliğini tanımadan.
Belki kaç ana yüreği yanmıştır arkalarından , belki de iyi ki gitti bir boğazdan kurtuldum denilmiştir. Acı olan bir gerçek var ortada o da onlar bizim çocuklarımız. Eğer biz onlara sahip çıkmazsak ve sevgimizle iyiliğe yöneltmezsek belki de bir gün tiner parası için gecenin bir yarısı ansızın çıkıverirler yolumuza.
Sizin moralinizi bozdum ama haberde seyrettiğim ve bu manada beni azıcık ta umutlandıran haberin konusuna geçeceğim.
Malatya Eczacılar odası sokak çocukları için bir kampanya başlatmış. Sokaktaki bu yardımı kabul eden çocukların hepsini olmasa da büyük çoğunluğunu çırak olarak almışlar eczanelerine. Ve aynı zamanda okullara kayıtlarını yaptırmışlar. En sonunda da tiyatro kurslarına göndererek çok güzel bir oyunla, bu güzel olayı bizlere sunmuşlar.
Bu haberi seyrettim ve içimden dedim ki “ gözünü sevdiğimin Türkiyem ‘ de artık güzel bir şeyler görmeye başladım nihayet.” Bu müthiş güzellikte bir sevinçti çünkü. Gözü ile bu sorunları görebilen iyi yürekli insanlar düşünmüşler, düşünmekle kalmayıp hayata geçirmişler.
Sitemiz aracılığıyla Malatya Eczacılar odasına kendi adıma teşekkürlerimi ve takdirlerimi sunuyorum. Bu haberin herkes tarafından seyredilmiş olmasını ve onlara yardım eden ellerin ve yüreklerin çoğalması dileklerimi sunuyorum. Duyarlı kalplerin çoğalması dileklerimle
YORUMLAR
herzaman ki gibi doğru konulardan birine daha değinmişsiniz..
hülya hanım;
malatya da güzel bir çalışma yapılmış..
önemli olan bu durumlara gelmesini engellemektir..
önceden tedbir alınsa,cehalet denilen illeti ortadan kaldırmak için savaşılırsa,çocuklarımız için güzel yarınlar bırakılırsa evet sorun diye birşey kalmaz..
saygılarımla..
Çok güzel....Sosyal devletin, cukkayı doldurur devlet olduğu ülkemizde, ne varsa , sivil toplum örgütlerinde var..Oysa, kaldırımlara, lalelere harcanan paralarla, nice çocuğumuz- gencimiz, çatı altına alınıp sokaktan kurtarılabilir ve meslek sahibi yapılabilir..Seçimler öncesi, Burdur'da engellilere meslek eğitimi veren bir kuruluşun, ödenek yetersizliğinden kapandığını unutmadık daha..Oysa aynı günlerde, dağlara- taşlara beyaz eşyalar savruluyordu...
Belki kaç ana yüreği yanmıştır arkalarından , belki de iyi ki gitti bir boğazdan kurtuldum denilmiştir. Acı olan bir gerçek var ortada o da onlar bizim çocuklarımız. Eğer biz onlara sahip çıkmazsak ve sevgimizle iyiliğe yöneltmezsek belki de bir gün tiner parası için gecenin bir yarısı ansızın çıkıverirler yolumuza.
''Bir boğazdan daha kurtuldum'' demiş sokağa bırakmış, ya da hiç oralı olmamış veya tarlaya götürüp boğazlamış..
Artık dayanma gücüm kalmadı bu olaylara...
Bu gece uyku yok bana, anladım.
Duyarlı yüreklere selam olsun.
Sevgimle Can..