Firari Günler
Ve şimdi yine aynı sokakta yalnız basıma ilerliyorum.Etrafta loş renkli ışıklar direk gozüme vuruyor aldırmıyorum arkamdan köpeklerin havlamaları duyuluyor etrafta kimsecikler yok...Agır agır çiğse taneleri düşüyor ürkek vücuduma her damlasında ürkekligim biraz daha artıyor...
İçimdeki düşünce kavuruyordu adeta beni.Gözlerimden agır agır yaslar boşalmaya başlıyordu her yaş yüregimi parçalayarak iniyordu yanaklarımdan.Utanıyordum önceleri ağlamaktan fakat artık utanmıyordum çünkü utanılacak olan bana göre içindeki insandan farklı bir insan görünmekti .VE şimdi yine yalnız kalmıştım o canımdan çok sevdigim sevgilim başkalarıyla ne kadar umrumda degil dedimse bile umrumdaydı işte nasıl olmasın hayatımı adadıgım gül yüzlü sevgilim baska biriyle elele gözgöze ... Artık canıma tak etmişti bu kız bana her zaman zarar vermişti ve vermeyede devam ediyordu ...Harabe evimin kapısına varmıştım artık adeta tüm evler gözlerini bana dikmişti sanki ne yapacagımı dikkatlice izliyor gibilerdi.Evden içeri girdim aynı masa aynı kalem aynı defter aynı şeyler bir günüm daha zehir olmuştu. HEr günüm beni zehirliyordu artık bıkmıştım hayattan bana verdiği zarardan kaç kere yemin bozdum her defasında yemin ediyordum kendi kendime artık değişik bir insan olacaktım ama imkansızdı içimde O varken imkansızdı.
Aynı 1923 Alpha şarabının agzını açtım tam dikledim içmeye başlıyordum yine hayattan sıyrılacaktım aklımca fakat o sırada kapı vuruldu saat gecenin 3 ünde kim olabilirdi içimde çok büyük bir merak uyanmıştı kapıyı açtıgımda karşımda kan çanağına bürünmüş gözleri servi boyu boyu posu endamıyla karsımda duruyordu .Bir çocuk gülümsemesindeki masumiyet kadar masum duruyordu ,saz semaisi tadındaki rüzgarın altında gözgöze on dakika boyunca bakıştıktan sonra bana içeri almayacak mısın beni diye mırıldandı .. Elim ayağıma dolaşıyordu ne yapacağımı bilemiyordum acaba bunca zaman bekledikten sonra neden yeniden beni tercih etmiş olmasıydı ?Belkide bana artık pğeşinde dolaşmamam gerektigini söylemeye gelmişti ama gecenin bu saatinde mi herşeyi anlayacaktık içeri girdi üzerine sinmiş şarap kokusuyla oturdu.Bana hala benden vazgecemedigini kimle gezerse gezsin aklında ben oldugumu söyledi adeta hayalde gibiydim sonra kalktı bana bir tokat attı ve dışarı çıktı.Tokadın sebebi neydi neden vurmustu bana anlamamıstım ? Nereye gidiyordu bu saatte hemen paltomu aldım ve peşine koştum ama O gecenin kör karanlığında kaybolmuştu bile koştum koştum koştum ...
Onu bulamamıştım sabah ezanı yankılanıyordu . Bir caminin avlusuna bırakılmış bebek kadar çaresizdim artık sevdigim kızı bir kere daha kaybetmiştim .Zaman hızla geciyordu en sonunda bir iş bulmuştum.Bir matbaa dükkanında çalışıyordum artık kendimi ağır ağır topluyordum küs oldugum kardeşimle barışmıştık . Onu kaybetmemin sebebi de O idi.
Aradan uzun yıllar geçmişti evlenmiştim iki tanede çocuğum vardı.Sevgisiz, susuz kaldım kalabalıklarda dediğim bir günde karşıma çok masum bir kız çıkmıştı yalnızlıgımı onla paylaşmaya karar verdim ve evlendik.Ama ona tüm ruhumla aşık olduğum söylenemez evlenirkende ona söylemiştim sana herşeyimle davranamam çünkü bnm yarı parçam başkasıyla gitti çok ğraşmıştı beni kazanmak için ama nafile ben hala CAKIR ı seviyordum . Artık çocuklarım büyümüştü zamana karşı koyamıyordum iş gereğince yolum İzmir e düşmüştü . Bir gazete basılacakmış fakat gerekli malzemeleri yokmuş beni görevlendirdiler bende gittim .Gittiğim yer hoşuma gitmişti artık bende sıkılmıştım İstanbul’dan bana çok basit geliyordu İStanbul belkide artık kendimi yenileme zamanı gelmişti geri geldigimde patronuma orada çalışmak istediğimi söylemiştim kabul etti .İzmir e taşındık herkes mutluydu artık yüzümde eski günlerden daha canlı bir tebessüm süzülüyordu ben ne kadar mutlu olursam karımda o kadar mutlu oluyordu . Artık tamı tamına bir senedir İzmir deydim komsularımızın bize kanı ısınmışlardı çok sıcak komşuluk ilişkilerimiz vardı bende yeni işimde mutluydum.
Bir gün tam eve giriyordum ki bir telefon geldi yeni iş arkadaslarım birleşip kutlama yapıyorlarmış bana da çağırdılar eşime söyledim bir birahaneye gittik gece boyunca sürdü ben yine eski günleri hatırlamıştım hiç aklımdan gitmiyordu ÇAKIR ÇAKIR ÇAKIR...Şimdi karşıma çıksa söylecek tek lafgım yoktu . Herkes dağılıyordu arkadaşlarım tek tek gidiyorlardı karanlşık olmustu öldüm bittim karanlık ÇAKIR ı hatırlatıyordu her zmn onun için adeta düşman kovalarmışçasına koşarak gidiyordum eve karşıda bir topluluk vardı dikkatimi çekti gecenin kör karanlığında yaklaştım içimde aniden bir heyecan uyandı yerde kanlar içinde yatan bir cesed vardı ve yanında bir fotograf dikkatleri çekiyordu . Fotoğrafı küçük bir çocuk eline aldı ve sonra suratıma garip garip bakmaya başladı .Çocuk bir süre gözüme baktı bu bakışlar aynı bana o gece kapıda ÇAKIR la karşılaştıpımız günü anımsattı bana ve yerdeki cesedin yüzüne baktığımda şok olmuştum.O ÇAKIRIM da hayatımda en çok sevdigim hiç unutamadıgım her zaman bir parçamı yanında taşıyan ÇAKIR. Ne yapacagımı bilemiyordum sanırım ölmüştü Hastaneye kaldrıdık apar topar ama nafile ölmüştü ve üzerinde avukatının adresi yazılıydı dikkatimi çekti .Avukatını ziyaret etmek için İstanbul a gittim olanı biteni anlattım.Avukat ayrıca psikolojik Danışmanlık ta yapıyormuş oda bana onunla paylaştıklarını anlattı ve bana attığı o tokadın nedenini yeni anlamıştım. O artık kötü yola düşmüştü attığı tokatda onu kurtarmam için bana davetiyeydi fakat ben ... Bir zarf bırakmış avukatına zarfı avukat bana uzatırken elleri titriyordu avukatın açtım okumaya başladım fakat gözyaşlarına boğuldum sonuna kadar okuyamadan bırakmak zorunda kaldım oysa oda beni seviyormus hemde dogdu doğalı fakat sonra onu benimle gezerken yakalayan Serdar kızı tehdit etmiş kızda ona bir şey yapar korkusuyla bana söyleyememiş ve onunla gezmek zorunda kalmış .Hiç vakit kaybetmeden içeriden bir hışımla çıktım ve bilet alıp İstabul a gittim Serdar ı buldugum yerde öldürecektim. Ve en sonunda bulmuştum.Silahı doğrulttum tetiğe basıyordum ki arkadan bir kız çocuğu geldi ve sarıldı ağlamaya başladım sinirden mi acıdığımdan mı bilmiyordum ama ağladım işte.Sonra aklıma benim çocuklarım ve karım geldi beni çok seviyorlardı ben hapishaneye girsem onlara kim bakacaktı Allah’tan başka kimimiz vardı ki bir daha İzmir e geri döndüm eşim çok üzgündü çünkü evdeki benim küçük kasamı küçük oğlum yere düşürmüştü ve tüm her şey gözler önüne serilmişti ÇAKIR a yazdığım mektuplar onun bana yazdıkları şiirlerim … ÇAKIR ı hala çok sevdigimi biliyordu ama yinede benle evlenmişti sonra ÇAKIR hayatımda ne kadar büyük bir iz bıraktıysada hayat devam ediyordu bende devam etmek zorundaydım.Kendim için olmasa bile ailem için…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.