Soluklandığım her nefesde nefessiz kaldım....
Bir kuşun zarif bir şekilde uçusunu seyrettim. O kadar mutlu oldum ki, onunla uçmayı hayal ettim.
Bir kuşun kanadında uçabilmek, uçamam ki bu imkansız.
Birinden o kadar çok hoşlandım ki, nefesim kesildi sandım onu gördüğüm an.
Peşinden gitmek istedim.
Kimbilir hakkımda neler düşünür diye gidemedim. Aklım onda kaldı.
Birine bir iyilikte bulundum. Günlerini karartan gölgelerden kendisini kurtardım.
Hiçbir karşılık beklemeden üstelik.İyilik kötülük oldu, çok üzüldüm.
Daha önce hoşlandığını bilmediğim birine sevgi duydum. Tutku haline dönüştü bu sevgi.
Buna hakkım yoktu. Utancının nedensiz olmadığını anladım.
Bir kedinin korkarak benden uzaklaştığını gördüm.Sebebsiz bir korkuydu bu.
Korku sevgisizlikti belki.
Benden beklediği sevgiyi esirgedim ondan. Ama mutsuz oldum sonradan.
Bir saatin saniyesini izledim. Hızlı dönen yelkovanın hayatımdan her an birşeyler götürdüğünü gördüm.
Dönüşü olmayan anlardı onlar, boşa geçen zamandı. Aslında zamanın ne kadar kiymetli olduğunu düşündüm, hayıflandım. Kiymetini bilmeli insan.
Karanlık bir ortamda bir ışık yandı.Işıksız bir hayat, umutsuz kalan umutlar,,,
Ne anlamsız olurdu yaşam, aydınlatmasaydı eğer dünyamızı bir ışık parıltısı.
Mumlar yaktım tüm dilekler gerçekleşsin diye, aydınlık bir dünya diledim herkese.
Okulu astım, hoşuma gitti.Birilerini kızdırmayı, öfkelerine öfke katmayı, gelecekten biraz zaman çalmayı eğlence haline dönüştürdüm.
Hızlı gitmesi gereken şeyleri yavaşlattım.Oysaki akıp giden zaman benim kaybımdı.
Kimseye değil kendime zarar verdim.
Yanlız kalmayı yeğledim. Herkezden uzak kalırsam sorunsuz, sualsiz geçer günlerim dedim.
Kimseye ihtiyaç duymadan, kimseye aldırmadan...
Özgürlük bu sandım.Kapalı kapılar ardında asıl özgürlüğün tadını kaçırdım.
Yapmam gereken birşeyi hep erteledim.O gün kendimi iyi hissetmek adına.
Kendimi iyi hissettim mi peki ? hayır...
Kafam hep meşguldu gün boyu.Ne kadar geç el atarsam işe daha çok sorun yaşayacağımı düşünemedim.
Mevcut olduğunu bilmediğim biraz sevgi buldum.Yasaklanmış bir kapıyı araladım. Ona doğru yürürken yanlış ve doğruların hesabını yaptım.
Doğrularım beni yanlışamı yoksa yanlışlarım mı beni doğruya götürüyordu. Bu bilmeceyi daha çözemeden bu sevgi canımı çoktan yaktı.
Bu sevgimiydi ? Bunuda anlamadım.
Bir böceği öldürdüm. Gözümde bir hiçti.Bana zararı olmadığı halde varlığı rahatsızlık verdi.Benim olduğum yerde onun yaşamaya hakkı mı yoktu?
Güçlü olan bendim ya, ezmem gerekti onu.
Elime batan iğnenin acısı bile can yakarken, onunda doğanın bir parçası olduğunu ve yaşamak için mücadele verdiğini göz ardı ettim.
Ben çok kötüydüm. Can aldım, vicdan azabı çekiyorum şimdi.
Oysaki yaptığım bir eylem vardı sevgi adına.Bunu yaparken kimilerini ezdim geçtim, sebebsiz, günahsız.
Hak etmeyenide yere göğe sığdıramadım.Gereğinden fazla önemsedim. o bunun farkındaydı, oda benim canımı çok yaktı.
Hak yerini buldu mu acaba?