- 661 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İstanbul
İstanbul, dünya coğrafyasında ve tarihinde yerini hiçbir şehrin ve mekânın dolduramayacağı kutsal bir vatandır. Bu vatan toprağı coğrafya olarak Asya ve Avrupa’yı nasıl birbirine bağlıyorsa, tarih olarak da geçmişle bugünü ve yarını birbirine bağlamaktadır.
Avrupa’nın yayılmacı politikasının baş aktörleri İngilizler ve Fransızlar gözlerini hep Asya’ya dikmişlerdir. Asya’nın tarihi ve tabii zenginlikleri onları hep büyülemiştir. Bu gün Amerika’nın da bu aç gözlü yanaşmalara eklenmesiyle dünyanın jandarması olma ruhu onların Ortadoğu ve Kafkaslara olan iştahlarını daha da kabartmıştır.
Dün merhamet dilenen, bugün ise Türk’ü ve Müslüman’ı yok etme sevdasından başka bir düşüncesi olmayan tek dişliler; kendilerinden başkasına yaşama hakkı tanımayan ikiyüzlü caniler, Türk’le tek başlarına başa çıkamayacaklarını anladıklarında ya güç birliğine gitmişler veya kalleşçe oyunlarına maşalar bularak emellerine ulaşmaya çalışmışlardır.
Dün Çanakkale’de karşımıza çıkan bu birlik değil miydi? Haçlı seferlerini düzenleyenler onlar değil miydi? Tarihe bakın… Kalleşçe oynanan oyunları ta kapitülasyonlardan başlayarak uygulamaya koymuşlardır. Hangi hain senaryoya bakarsanız bakın, aktörleri, dublörleri ve yönetmenleri aynıdır. Aktörler hep sahne arkasında kalmış, sahnede dublörler görünmüştür. Dün Yunan, bu gün Barzani, dublörden başka nedirler?
1071 Malazgirt Meydan Savaşıyla Türk’lere kucaklaşan Anadolu, o günden bugüne Türk vatanıdır ve öyle kalacaktır. Anadolu’ya sahip olabilmenin yolu Boğazlara sahip olmaktan geçer. Fatih, karadan ne kadar zorlamışsa da İstanbul’u düşürememiştir. Zincirlerle korunan Haliç, Türk donanmasının karadan gelişiyle kucaklaşmıştır tekbir sedalarıyla. Bu buluşma İstanbul’u düşürmüştür. Türk tarihinin şanlı destanı Çanakkale bu sebeple yazılmamıştır? Savaşları’nın ehemmiyeti ve sebebi de buradan kaynaklanmaktadır.
Önce Boğazlara, sonra İstanbul’a sahip olma arzularının devamı, ezeli düşmanımız Avrupalıya hep Anadolu’yu ve Kafkasları düşündürmüştür. Bugün Irak’ın, dün Afganistan’ın başına gelenler; Filistin’in, Lübnan’ın yaşadıkları Avrupalının Anadolu üzerinden Kafkaslara ulaşamamalarının bir sonucudur. Şer güçlerin gölge adamı İsrail, Amerika ve Avrupa’nın tüm kirli emellerini üzerinde yoğunlaştırdığı bir eniktir. Bu enik yapması gerekeni ağa babalarından aldığı talimatlar doğrultusunda icra eder. Çünkü: Haçlı zihniyeti Orta Asya ve Kafkaslara Anadolu üzerinden geçemeyince alternatif olarak iki seçenek kalıyor. Birisi Karadeniz’in kuzeyi, diğeri ise Orta Doğudur. Kuzeyde Rusya var; cesaret edemezler. O zaman tek çare Orta Doğu güzergâhı kalıyor. Yollarına devam etmekten ve insanlığa kan kusturma sevdalarından asla vazgeçmeyeceklerine göre Boğazlar korunmalı! Boğazlar korununca İstanbul, İstanbul korununca tüm Anadolu batıdan gelecek tüm tehlikelere karşı korunmuş olacaktır.
Bir yandan yüreğimiz yanıp, üzülsek de nihayetinde diyoruz ki: Nereye vururlarsa vursunlar, nereye girerlerse girsinler onların Anadolu için kabarmış iştahları ve Türk’ü yok etme arzuları asla bitmeyecektir; hatta daha da artacaktır. Onlar dünyalara sahip olsalar bile İstanbul, kirli gönüllerinde bir sevda olarak kalacaktır. Biz de şairin dediği gibi, “alsak da dünyaları vermeyeceğiz bu cennet vatanı” diyoruz.
Anlıyoruz ki; onlar için İstanbul ve Anadolu bir vazgeçilmezdir. Peki ya bizim için; Onlar için vazgeçilmez olan bizim için asla vazgeçilmezdir. Çünkü onların vazgeçilmezi bizimdir. Biz, bizim olandan asla vazgeçmeyiz.
İkinci olarak İstanbul Türk dünyasının en büyük anakenti, kalbi ve mozaiğidir. Sanatımız, kültürümüz. Edebiyatımız her şeyimiz ondadır, her şeyimizde o vardır.
Türbelerimiz, yatırlarımız, şehitliklerimiz var onda. Nasıl vazgeçeriz bu mübarek değerlerden. Peygamberin övgüsüne mazhar olmuş hükümdar ve asker biziz. Hacı Bayram Veli’nin işaret ettiği Köse Akşemseddin ve Küçük Şehzade biziz. Akşemseddin’in ”İstanbul bugün düşecek.”müjdesini verdiği Fatih biziz.
Ulubatlı Hasan’ın şanlı bayrağı dikerek şahadet şerbetini içtiği burç da biziz, bayrakta biziz, Ulubatlı Hasan da.
Allah bizimledir. Toprağı vatan, şehit kanlarını bayrak sayan, Bayrak kadar aziz Türk Milleti İstanbul’u ve dolayısıyla tüm Anadolu’yu bizlere vatan yapmak için kanlarını toprağa akıtmış tüm ceddimizi rahmetle anıyoruz.
Bahattin Kızılkaya
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.