- 411 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HAYAT FELSEFESİ ( ŞEWLEDA )
HAYAT FELSEFESİ
Hayat dediğimiz nedir ki! Neler yazıldı hakkında. Biribirine benzemeyen onlarca şey. Hayat dediğimiz nedir ki! 3 ana temadan oluşan ne olduğunu anlayamadığımız kadar kısa bazen de ‘’aman tanrım geçmiyor !’’ dediğimiz beklemeler kadar uzun. Aynı saat dilimi içinde yaşadığımız bu ikilemeler bizi hayatımızın hangi dilimi içerisine bırakıyor ki! İdeallerimiz için farklı, beklentilerimiz için koyduğumuz zaman süreleri, biri bitince diğeri başlamıyor mu? Bu kısır bir döngü mü? Yoksa sonu olan büyük anlamlar yüklü bir zincir mi? Geçen her anda sona biraz daha yaklaşmamız. Belki de sondan saniyelerce uzaklaşmamız. Ya da sadece boşluk, anlamsız gereksiz ne olduğunu bilmeden düşünmeden yaşamamız.
Düşündüklerinizi yazmak sizi ne kadar yoruyor yaşadığınız anlar gibi. Elinize kalemi alırken yaşadığınız anlardan hangisini yaşadığınız gibi yazardınız. Senaryonun hangi bölümü hoşunuza gider di? Kolay mı yaşadıklarının bir film şeridi gibi sarıp izlemek?
Hayat dediğimiz nedir ki? Her anından emin olarak, bilerek yaşadığımız ya da sadece yaşamaya çalıştığımız. Aynı sonuca ulaşmıyor mu? Bazen anlamsız bulduğumuz kavramlar aynı zaman dilimi içerisinde yaşamamızın anlamı haline gelmiyor mu? Peki hayatı anlamsızlıklar zinciri oluşturmuyor mu?
Hayat ne değildir ki? Hayat her şeydir. Ya da hiç bir şeydir. Hani çeşmeyi açarsınız, su soğuktur ürperirsiniz, elinizi çekersiniz. Su birden ısınır, çok sıcak olur, eliniz yanar ve çekersiniz. Sıcak ve soğuk bu kadar zıt kavramken verdiğimiz tepki ne kadar da aynı. Dinlediğimiz hoşumuza giden hatta bazen de hoşumuza gitmeyen şarkılara hangimiz eşlik etmeyiz. Hangimiz kendimizde bulduğumuz bir şarkıya delice bağlanmayız. Kime sorarsanız vardır “ hayatının bir şarkısı”
Her şey bu kadar aynıyken peki hangimizin dinlediğimiz o şarkıdaki hisleri birbirine benzer. Kavram aynı olsa bile! Kavram aşk olsa bile, ayrılık olsa bile! Hangimiz birbirinin aynı duygularını taşır yüreğinde. Hangimiz aynı koşullarda aynı fikirle yaşarız. Karşımızdakini nasıl tanıdığımızı anlatabilir miyiz yeni tanıdığımız başka bir insana.
Aynı koşulları paylaşıp ve ya paylaşamayıp, herkesin hiç kazanamadığı bazılarımızın da hiç kaybetmediği bir döngüdür hayat.
Hayat bir yaşantı öyküsüne katlanılmayacak kadar uzun. Bir gülümseyişe bir kıpırdanışa ve hatta bir dokunuşa vakit ayıramayacak kadar kısadır. Hayat her anını sonuna kadar yaşamaya çalışmak için nefes nefese koşturmayı göze alacak kadar dolu, bütün yaşadıklarının sadece bir hayal olduklarını hissettirecek kadar boş, gerçekleri sırtlayıp taşıyamayacak kadar ağır, bir kuşun kanadına konup ta ona hissettirmeyecek kadar hafiftir.
Hayat gerçek yaşam öykülerine katlanılmaya değecek kadar “yaşamaya değer”. Hayat onu kısıtlamanın haksızlık olduğunu anlatacak kadar öğretici, bir daha bulunmayacak ve yaşanmayacak kadar da tek.
Hayat kendini oluşturan her büyüyü, her cazibeyi, her rengi, yürekleri hoplatacak kadar, kanlarımızı kaynatacak kadar parlak ve güzeldir. Gözlerimizi acılarla, hüzünlerle, ayrılıklarla, ölümlerle buluşturduğumuzda sadece iki renk; siyah ve gri!
Hayat gerçek yaşam öykülerine katlanabilecek gücü bulup, bulaştırıp daha da büyüğünü oluşturabilecek kadar heybetli ve zor. Her şeyden vazgeçip yaşamaya veda etmeyi isteyecek kadar da güçsüz ve zayıf.
Hayat sevmeyi bilecek, bilmiyorsa öğrenecek, tadacak, sunacak, paylaşacak ve böyle sevgileri çoğaltabilecek kadar anlamlı. Nefreti seçip sıçrattıkça da o pisliğe bulaşacak kadar anlamsız.
Hayat nedir ki? Hayat ne değildir ki? Hayat hakkında bir yazı yazın deselerdi hanginiz bu yazıyı yazardınız. Kim bunları savunabilir veya inkar edebilirdi. Hiçbirimiz aynı değiliz, hiçbirimiz farklıda değiliz. Hayat her şeydir. Hayat hiçbir şeydir. Ya da “her şey” ve “hiçbir şey” arasında gidip gelmektir.
İşte bu da benim hayatım...
Hayatı, mutlu ve umutlu bekleyişler içinde yaşamanız dileğiyle…
Mutlu olun, mutlu edin, mutlu kalın…
Sîyabend Fırat ÇETîN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.