- 857 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Birbaşına Yalnızlık...
Hayat bazen o kadar acımasız ki her mutluluğuna gölge düşürebiliyor. Acımasızlığını kendi yalnızlığına, birbaşınalığına ekleyebiliyor. Günler geceleri, geceler ayları devirsede öyle zamanlar geliyor ki, yalnızlığının aslında senden ibaret olmadığını görüyorsun. Hayatın acımasızlığında kayıplara giriyorsun da, hissedilen yalnızlık yokluğuna eşdeğer olmuyor. Kimileri seni merak etsede sesini duymak için sarılsada telefona, kimileri öylece seyretmeyi yegliyor. Beklide hayatın getireceklerinin götüreceklerinden daha fazla olduğunu görmedikleri içindir. Yada kendi yalnızlıklarına senide çekmemek içindir. İnsan bazen kendi yalnızlığında bile yalnız olmadığını görebiliyor. Sessizleşsede aslında bir sese ne kadar ihtiyacı olduğunu biliyor… Biliyor ama bunu asla dile getirmiyor. Gelindiğinde ben geldim diyen bir sesi özlesede, giderken ben gidiyorum denilmelerine asla ve asla kabullenemesede. O bir sesin sende bırakacağı izi kimsede bulamıyacağını bir ömür boyu bilecek olsada sessizleşiyor. Sessizleşmek aslında kimsesizleşmek gibi. Birbaşınalığa geçmek oluyor. Kendi kabuğuna kendi kendine kalmaya çalışıyor, ama sadece çalışıyor. Aslında ben geldimmm denildiğinde hoş geldin denilecek bir sesi ne kadar uzun zamandır beklediğini insanın kendinden başkası bilmiyor. Ve bildirilmiyor…
Bilmek, görmek ve duymak hepsi bir bütünleşmedir hayatın acımasızlığında…
Yaralı Yürek
25.05.2009 10:45