- 2463 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Yunus Nadi 2009 Şiir Ödülü Hüseyin Atabaş’a Verildi!
Ülkemizin en saygın şiir ödüllerinden biri olan “Yunus Nadi Şiir Ödülü” bu yıl, şair ve yazar dostumuz Hüseyin Atabaş’ın “Çıplak Su” adlı dosyasına verildi. Ataol Behramoğlu, Prof. Dr Cevat Çapan, Muzaffer İlhan Erdost, Doğan Hızlan ve Kemal Özer’den oluşan Seçici Kurul, ödülün oybirliği ile, Hüseyin Atabaş’ın “Çıplak Su” adlı dosyasına verilmesini kararlaştırdı. Hüseyin Atabaş ödülünü, 7 Mayıs 2009 günü İstanbul’da, Grand Cevahir Otel ve Kongre Merkezi’nde, bin beş yüz kişinin katılımıyla yapılan, “Cumhuriyet Gazetesi’nin 85. Kuruluş Yıldönümünü Kutlama ve Yunus Nadi 2009 Ödülleri Dağıtımı Töreni”nde Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’ün elinden aldı. Seçici Kurul üyesi Doğan Hızlan’ın, 13 Nisan 2009 tarihli Hürriyet gazetesindeki köşesinde, “Yunus Nadi Şiir Ödülü’nü kitaplaşmamış bir dosya kazandı. Hüseyin Atabaş’ın Çıplak Su şiirler toplamı kitaplaştığında şiiri severlerin ilgisini çekecektir.” dediği dosya, yakın bir zamanda Boyut Kitapları arasında yayımlanacaktır. Ödül törenin bir konuşma da yapan Hüseyin Atabaş şunları söyledi:
“Kendimi şair olarak görmeye başladıktan sonra, ülkemizde verilen otuz kadar şiir ödülünden yalnızca üçünü almak istedim. Onlar da; Türk Dil Kurumu (TDK) Ödülü, Yunus Nadi Ödülü ve Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü’dür. Ne ki bunlardan TDK ödülünü alma olanağımız ortadan kaldırıldı, ama ikisini, hatta daha fazlasını aldım.
Efendim, bir ödül, alan kişiye ne kazandırır, pek bilmiyorum doğrusunu isterseniz. Bildiğim bir şey varsa o da, ödülün, alan kişiye bir sorumluluk yüklediğidir. Umarım o sorumluluğu taşımakta kusur etmemişimdir, etmeyeceğimdir. Ama ödüllerin, özellikle bizim gibi az okuyan ve popülizmin kıskacında olan toplumlarda; adına verildiği kişinin ya da kurumun kültür-sanat kalıtının gelecek kuşaklara aktarılmasında büyük bir işlevi olduğunu düşünüyorum.
Yunus Nadi Ödülleri de bu bağlamda ülkemizin en saygın ödüllerinden biri ve aydınlık Türkiye’nin kalesidir. Çünkü ödülün adına verildiği kişi, yani Yunus Nadi yurtseverdi, ülkesinin bağımsızlığından yanaydı, yani antiemperyalistti. Bağımsız ve aydınlık bir ülke kurmak, bu ilkeleri ülke yönetiminde hâkim kılmak için savaşım vermiş bir aydındı. Bundan büyük saygınlık mı olur? Kısaca söylersek, bu ülkenin kurulmasında çabası olan, emekleri olan bir insandı Yunus Nadi. Tüm bu nedenle bu ödülü almaktan kuşkusuz onur duyuyorum. Ancak itiraf etmeliyim ki sevinemiyorum; bunun nedeni ortada: Yunus Nadi’lerin kuruluşuna emek verdikleri, omuz verdikleri ülkemiz, bugün bir tür faşizmin pençesinde kıvranmaya başladı çünkü. (…)
İşte bu durumdur ki, nerdeyse değil, ömrümün tamamını verdiğim şiir alanında böyle bir ödül almaktan kıvanç duymamı engelliyor, diyorsam inanın riyakârlık yapmıyorum. Ancak, Yunus Nadi Ödülleri de kurum olarak, dinsel faşizmin yolunu kesen kalelerden birisidir. Bu bakımdan, ödülü almış olmakla, çağdaşlık yolundaki çabalarına bir damlalık katkım olmuştur diye mutluyum. Bu ödülün verilmesini sağlayan Cumhuriyet ailesi ile seçici kurul üyelerine emeğiniz daim olsun, var olsun diyorum. Hepinize saygılarımı sunuyorum, buraya geldiğiniz, bizi yalnız bırakmadığınız için teşekkür ediyorum.”
Konuşması zaman zaman alkışlarla kesilen Atabaş’ın, konuşurken heyecanlı olduğu gözlendi. Şairimizi kutluyor ve daha nice başarılara daha imza atacağını umuyoruz.
Sevgili Şiir emekçisinin bu mutlu gününde yanında olabilmenin kıvancını taşırken, değerli hocamdan öğrendiklerimle ve ödülleriyle bir kez daha bu gururu yaşamanın haklı mutluluğu içindeyim.
Neslihan Yazıcılar
Fotoğraf Neslihan Yazıcılar
YORUMLAR
her nasılsa gözden kaçırdığım(nadir de olsa) böyle güzel bir olayı hatırlatmaya vesile olduğunuz için teşekkürler
neslihan hanım...aslında mazereti olmamalı ama insanlık hali!
bazen oluyor..yazınızı okuduktan sonra kendi kendime sitem bile ettim.
...
daha çok şeyler yazmak ister gönül,lakin zamanım dar.
...
tekrar duyarlılığınız için teşekkürler.
saygılar