- 1054 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Büyüdük Ve Yüreğimizi Kaybettik
Çocuk kalmak çok güzelmiş, bunu büyüğünce ve yaşam gölünün yarısını geçtikten sonra anlıyorsun.
Büyüklere özenip, hemen büyüsem herşeyime ben karar versem derdim ama çok büyük bir yanılgıymış çünkü herşeyine sen karar veremiyorsun. Senin yerine karar verecek öyle çok kişiler var ki! Bakıp, şaşıp kalıyorsun.Onlar zaten kendi sorumluluklarını bilmeyen, senin sınırlarına girmeyi bir korumacı olarak algılayan kişiler. Ben bunları çok yaşadım, yaşıyorum da.
Çocukken; büyüklerin dünyasına girmek için büyümek isterdim.
Büyüdüm.
Şimdi ise çok pişmanım. Eminim ki benim gibi çok pişman olanlarda vardır.
Neden büyüdük ki?
Keşke çocuk kalsaydık. Çünkü çocuk gözüyle, çocuk yüreğiyle, çocuk beyni ile bakmak ne güzel bir şeydir.
Çocuk gözümüz ile herşeyi çok güzel görüyorduk.
Çocuk yüreğimizde kin, nefret,kötülük yoktu.
Çocuk beynimizde ise herşey basit, doğru ve gerçekti.
Oysa şimdi öyle mi? Çocukluğumuzu unuttuk ve çocuk kalmak isteyenlere de bunu çok görüyoruz değil mi?
Geçen gün Murat Toktamışoğlu’nun ’’ Kendine Yeni Bir Hayat Ismarla’’ kitabını okurken şu yazı dikkatimi çekti ve paylaşmak istedim’’Bir zamanlar ayaklarının kırkınıda çok iyi kullanarak müthiş dans eden bir kırkayak varmış. Ormandaki tüm hayvanlar bu kırkayağın dansını izlemeye gelirler ve her seferinde ona hayran kalırlarmış. Fakat bu kırkayağın dans edişini çekemeyen hayvanlarda varmış. Kurbağa bunlardan biriymiş.
Kurbağa ne yapsam, etsem de kırkayağın böyle güzel dans etmesini engellesem diye düşünür dururmuş.’’Sen hiç güzel dans etmiyorsun’’ dese olmayacak. ’’Ben daha iyi dans ederim’’ dese yine olmayacak. Düşünmüş, taşınmış sonunda çok iyi bir plan hazırlamış kurbağa.
Kurbağa kırkayağa bir mektup yazmış’’ Eşsiz dans eden saygı değer kırkayak kardeşim. Sizin benzersiz danslarınızın sonsuz bir hayranıyım. İzin verirseniz size bir kaç sorum olacak.Böyle güzel dans etmeyi nasıl beceriyorsunuz? Acaba ilk olarak 12. sol ayağınızı, sonra21. sağ ayağınızı öne atarak dansa başlıyor, sonra da 13. sağ ayağınızı hafifçe kaldırıp39. sol ayağınızı arkaya mı atıyorsunuz? Cevabınızı sabırsızlıkla bekliyorum.
İmza: Sonsuz hayranınız kurbağa’’
Kırkayak mektubu alır almaz nasıl dans ettiğini düşünmeye başlamış. Önce hangi ayağını atıyor, sonra hangi ayağını kaldırıyor. Ve sonunda ne olmuş? Kırkayak dans etmeyi bırakmış, artık dans edememiş.......
Aklımız her zaman yeterli gelmez içimizden geldiği gibi akışına bırakmalıyız.
Kırkayak; kurbağanın o mektubunu okumasaydı şimdi hala daha dans edecekti.
Büyüdük; yeniden küçülemeyiz ama içimizdeki çocuğu sakın öldürmeyelim. O çocuğu zaman, zaman yaramazlık yapsın diye dışarıya çıkaralım.
Bırakalım; ömür gölünün diğer yarısını da çocukça yaşasın.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
YORUMLAR
ÇOK GÜZEL BİR YAZIYDI,BEĞENİYLE OKUDUM...
O KEŞKE BÜYÜMESEYDİM YOK MU İNANIN ÇOĞUMUZDA VARDIR.ÇOCUK RUHUMUZU SARIP SARMALAYIP BİR YERE BİRİLERİNDEN SAKLIYORUZ SANKİ.SONRA DA BAHAR GELİP DE PAPATYALARIN İLK AÇTIĞINDA,YA DA KIŞIN İLK KARINI GÖRDÜĞÜMÜZDE BOHÇAYI AÇIP ORTAYA ÇIKARTIYORUZ O YARAMAZI.GÖNLÜNÜZÜ YAŞLANDIRMAMANIZ DİLEKLERİMLE