TUVAL DOLUSU HAYAT
19.12.2003
TUVAL DOLUSU HAYAT
“Dokunmak” diyorsun aşka, aşk; sana gülüp geçiyor, sen bir habersin.
Özledikçe tenimi “açıktım” diyorsun; aşk hep tok karnına bekliyor seni!
Sefaletten söz ediyorsun; çocuklar aç yatarken, onlar; “şükür” ediyor, sen; sızlanıyorsun.
Üşüyorsun, tenin alev topu... Üşüyenler egzoz gazında boğuluyor haberlerde.
Çatlak sesler yükseliyor her yanından, sen oturmuş maval okuyorsun. Dinleyenler bıyık altından gülüyor; sırtını sıvazlarken.
“Ezbere yaşıyorsun” diyorum, sen boş gözlerle bakıyorsun etrafına.
Açıp ağzımı yummak gelmiyor içimden, ne gözümü, ne yüreğimi... Kalem ve kağıt biriktiriyorsun masanda; buzdolabından istek yapmak için.
Işıklar söndükçe memleketi unutuyorsun, yandıkça ne memleket kalmış oluyor hatırında, ne kendini hatırlıyorsun.
Tuval dolusu hayat geçiyor fırçandan, her gece yeni bir resim çizip kendinle övünüyorsun. Gerçek ne kadar karanlık, hiç umursamadan resmediyorsun hayatı.
Balkonunda çığlıklar yükseliyor, sen kapını kapatmış elli bir oynuyorsun. Ortada dönen hayatlar için karıyorsun desteni, hayatlar gelip geçiyor balkonundan.
Sevmek içinden gelmiyor hiç, zoraki gülüşler gibi oda yüreğinin bir kenarını oturmuş bekliyor...
Çağ atlamak için yarışıyorsun, çağ atlarken bacağını kıranları açığa alıyorsun; gözünü kırpmadan, “sonra ne olmuş” diye umursamak aklına bile gelmiyor, “ben atladım” diye geriniyorsun!
Kendi söküğünü dikemeyen terzi gibisin. Konuştukça batıyorsun, sustukça batmış sanıyorsun kendini. “Aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık” diyen ne kadar adam varsa, dost edinmişsin meclisine, bir konuşup, beş gülüyorsun; sen biliyorsun da, onlar bilmiyor aklından geçenleri.
Saymak istediğin her şeyi, cebinde aradıkça; bozukluklardan başka bir şey düşmüyor payına. Yorulup beklemekten sayılmak için, kör kütük sarhoş oluyorsun. “Mest olmak” diyorsun “küfelik” olmaya.
Bazen için sızlıyor, dudaklarından yükselen nidaların her biri için af diliyorsun “bir daha olmayacak” deyip. Söylediklerine sen bile inanmıyorsun.
Çekiştirdikçe paçasını hayal ettiklerinin, “neden gerçek olmadılar” deyip hayıflanıyorsun, unutmuş görünüyorsun, buda bir ilahi adalet!
TALAN AYŞE KANCA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.