- 1071 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
48 - SEVDA
Onur BİLGE
Masa örtüsünü çimlerin üzerine serdik. Karpuz, kavun, domates, biber, salatalık, beyaz peynir, yeşil zeytin; neler aldıysak, yıkadık, ortaya koyduk. Bir sürü meyve suyu, ayran, süt... Ne kadar çok ekmek almışız! Savaş mı çıkacaktı? Kıtlık mı vardı? Pastalar, börekler... Bir de ekmek arası İskender kebabı almıştık, beş porsiyon, bölüşecektik. “Ne olacak bu kadar yiyecek? Kim yiyecek bunları?” derken, hepsini temizledik! Nasıl yendiğine hayret ettik! Açık hava, oyun... İnsan yalnızken yiyemez de kalabalıkla, ne olursa olsun yeniyordu. Bir de baktım ki o kadar yiyecek içecek bittiği gibi ekmeklerden de eser kalmamış!
“Ne bu ya? Hepsini sildiniz süpürdünüz! Allah manda şifalığı versin!” dedi, Işıl.
Kimse cevap vermedi. Delidir, ne dese yeridir. Sağlıklı çocuklar, tabi ki yiyecekler. Sakinleştiricilerle, uyuşturucularla yaşamıyorlar.
Aramıza en son katılan Zekeriya idi. Bir ara zamanın akımına kapılmış, çabuk
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 3
SEVDA - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15
YORUMLAR
"..“ Onca Vatan evladı bir sevda uğruna canlarını verdi. Ülkelerini çok sevenlerdi. ‘Sağcı’ dendi, ‘solcu’ dendi... Neticede insan eti yendi. Pırıl pırıl gençlerdi. Nedendi? Ne farkları vardı? Ne dendi? Kimisine Vatan haini, kimisine kahraman, şehit dendi. Suçlular, gaz verenler; canavarlar, bizi birbirimize düşman edenlerdi!” dedim .."
MERHABA EFENDİM.SİZİ TAKİBE YENİ BAŞLADIM,TAKİP EDECEĞİM,SAĞLIK OLSUN DA..
------- ŞU GÜNLERİN,YUKARDAKİ PARAGRAFINIZDA KALEME ALDIĞINIZ DURUMDAN DAHA
AZ YA DA KÖTÜ VE TEHLİKELİ OLUP-OLMADIĞI HK.DÜŞÜNNEK İSTERMİYDİNİZ ?
BEN DÜŞÜNDÜM,ÇOK DÜŞÜNDÜM..RAHATSIZIM,SANILDIĞI GİBİ ORGANİK BİR RAHAYSIZLIĞIM YOK..80 YAŞIMIN ,II.DÜNYA SAVAŞI YILLARININ ÇOCUKLUĞUINU YAŞAMIŞ BİRİSİ OLARAL..UYUZ OLMUŞTUK ,BİLİYOR MUSUNUZ ?! PANTALONUMUN ARKASINDAKİ YAMALIK ÜZERİNDE,BAŞKA RENKTE BİR -İKİ YAMALIK DAHA VARDI...AMA İNANMANIZI İSTERİM Kİ BUGÜNLERDEN DAHA ÇOK SIKINTILI DEĞİLDİ O GÜNLERİN ÇOCUKLARI VE İNSANIMIZ..PEKÇOK DEĞERLERİMİZİN YOKELDİLDİĞİ,ŞU GÜNLERDEN..YAZILACAK ÇOK ŞEY VAR..HANİ DERİZ YA " Daha neleeeeeeeer var neler..Bukadarcığı bile yürek deler!.."
METNİNİZİ ÇOK BEĞENDİM,REALİST,AYNI ZAMANDA DA DUYGUSAL HATTA ŞİİRSEL BİR ANLATIM OLMUŞ...SAĞOLUNUZ,SAĞLIKLA,BAŞARILARLA DEVAMINIZI TEMENNİ EDERİM HM.EF.
Sayın Onur Bilge eğitim mutlaka şart.Eğitim olmadan bir insan nasıl hayatı öğrenir, yaşar, gelişir, topluma faydalı olabilir?Cehaleti kim savunabilir?Bir hocamızın yazısına yorumda bulunmuştum.Savunduğum konu ise halk dili, konuşma dilinin edebiyatımızda yer almasının gerekli olduğu şeklindeydi.Önemli edebiyat hocalarımızdan Nurullah Ataç ın bir yazısını örnek göstermek istemiştim.Ancak bu yorumu isteğim dışında öyle bir gelişti ki üsluplar öyle sertleşti ki bunun farkına varamadım.Niyetim kesinlikle eğitimcileri ve yüksek okul mezunları kırmak değil.Site yönnetimi yazıdaki yorumları kaldırmak zorunda kaldı.Yönetim kararını saygıyla karşılıyorum.Yapılması gerekende buydu.Yorumlarımda kırılan insanlar oldu.Çok üzgünüm....
IRIZA tarafından 5/24/2009 6:08:26 PM zamanında düzenlenmiştir.
Vatanını sevmek..Onun için bir şeyler yapmaya çalışmak..Kötüye gidiş var, görüyorsun..."Değiştirebilirim" sanıyorsun..Bu fikir bile heyecanlanmana yetiyor..Bir işe yaramak..Var olduğunu hissetmek,hissttirmek..Aidiyet..Bir şeyin içinde olma isteği.. Müdahil olmak.. Önüne geçilemez bir duygu.Bir de gençliğin o zapdedilemez dinamizmi..Bir şeyler yapabilme isteğinin verdiği heyecanla başlayan arayışlar..Ve işte orada başlıyor aldanışlar.Göremiyorsun.. O heyecan ve o hengâme içinde,o akıntıya kapılınarak yuvarlanış..Gördüğün halde olay öyle bir hal alıyor ki zaman ve fırsat bulunamıyor.Frenler tutmuyor,gemi azıya almışsın bir kere. Durup,düşünüp analiz yapabilecek fırsatın yok.Sen olayları değil onlar seni yönlendiriyor.Bir de ilerledikçe payeler alıyor olman.. Çevrenin bir başka gözle bakmaya başlaması.. Adam yerine koyulduğunu hissetmek.. Öyle bir yol ki durabilsen ,bir an durup "Ne oluyor ?"diye sorabilsen,soyutlayabilsen kendini..Olmuyor.İzin yok,hem kendinden ,hem de ilişkilerinden.. Vatanını seviyor olmak öylesine yakıcı bir duygudur ki, bir de her fırsatta körükleniyorsa..Nasıl vazgeçebilirsin?
Merakla ve ilgiyle takibe devam.
Bunalım çağı çocuklarıydık. Ülkedeki sorunlardan, yokluklardan, kuyruklardan, enflasyondan, artan işsizlikten, azalan yakınlıktan, çoğalan sevgisizlikten ve kimsesizlikten sarılmıştık birbirimize. Bir dünya kurmuştuk, kurtarılmış bir bölge, içinde huzur duyabilek için, mutlu olabilme umuduyla, kendimize. Belki aldanmaydı, aldatmaca; sanaldı, yalandı belki ama bizim hayatımızdı. Beraberliklerimizde mutluyduk, çünkü çoğumuz yalnızdı, yapayalnızdı. Beraberken yaşadığımız, bu en güzel çağımız, göklerimizdeki en parlak yıldızdı
Sizi ,bu gece bir daha ayakta alkışlıyorum.Daha nceden de
söylemiştim."Bu alemde teksiniz" diye.Evet yine yineliyorun:"Bu alemde teksiniz "dostum..
Geçmişte darbe yemiş genölerimizin nası lyaşamdan uzaklaştırıldığını,şimdiki gençlerin de hiç bir farklılık gözetmeksizin nasıl bir araya gelip kenetlendiklerini ve ayrıca eğitimin ne kadar olmazsa olmazlardan olduğunu vurgulamışsınız.Benden tam puan.Günün yazısı olmaya benden aday olarak gösteriyorum.
saygılarım ve sevgilerimle efendim...selamlar.iyi geceler..