- 999 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
P R E N S İ M
Sana uyandım prensim.Hala akşamın izleri silinmemiş, hafızama kazınan yanı aklıma geldikçe kendime gülüyorum.Şoktayım çünkü;bir geceden başka bir geceye ,bir düşten başka bir düşe sinsice gitmek kolay değildi.Heyecan ve maceranın kollarındaydık.hemde birlikte.aslında en muhteşemi de oydu.
Özgürlüğün adını daha yeni koymuştuk. İlk kez bu kadar hürdük ve ilk kez kanatlarımızda, ağırlığını taşıdığımız hiç bir duygu yoktu.Hayret...gerçekten de anlatılması zor ve uzun bir hikaye gibiydi.Öyle değil mi prensim...
Şöyle bir geriye başımı döndürüp baktığımda , kör olmak istiyorum, Hiç birşey bilmeden , onca zamanın çilekeşliğini görmek ,acıların en beterini hissettiriyordu yüreğime. Sensizdim ve boşa geçen, günler ,aylar ,yıllar....Kolay değildi, giden bir ömürdü....
Bir ışık, geceden rüyalarıma girmişti. Bana güzel şeylerin habercisiyim diyordu.Üşümeye başlayan bedenimin sıcaklığı ölçülemiyordu o an . Öyle huzur verici bir ortamdı ki ,dakikalar içeren bu duygu ,sanki geçmişin izlerinin üstüne , yaşanmışların sırtına kapak oluyordu. Ne yalan söyleyeyim bitsin istemiyordum.Bu yaşananların bir rüyada kalmasından korktuğumdan ,cama vuran güneşe aldırış etmek istemiyordum.
Sabahın beşi, ezan sesi ile birlikte bazı tıkırtılarda duymaya başlamıştım. Kendime gelip her zaman ki dularımı yerine getirmeliydim. Ama nedense ellerim ayaklarım yerinden kalmıyordu, Bir kırgınlık bir çelişki ,üstümde bir ağırlık gitmek bilmiyordu.
Uymadım , beni dua etmekten yıldırmaya çalışan o ağırbasana, Kalktım ve kendimi hazırladım.Evet artık içimdekileri dökmeye ve hayallerimindeki gerçeğe inenen kadar anlatmaya hazırdım ona her zamanki gibi.Beni dinleyen , sabır veren ve her daim içimdeki umudu yeşerten oydu.Ellerimi her açtığımda ,bir hayıra vesile oluyordu. Yüce mevlam beni her zaman ibadetimle bekliyordu biliyordum.Ve bende her seferinde karşısında alnım açık başım dik şekilde içimdekileri, içine aktarıyorumdum.
O gün başkaydı işte. Akşam saatlerinde ,göz kapaklarıma ağırlık çöktüğünde yatağımda bile değildim. Bir yandan rüzgarın nefesi, diğer yandan duaların gerçeği. Bir sandalyenin bu kadar rahat olabileceği aklıma gelmezdi,yaşayınca anladım.Öylece düşlere savrulduğum o saatlerde gördüklerim ile sabahın dualarından sonra oldu , ne olduysa.
Beklenmeyen bir anda telefon sesi belirdi kulaklarımda.Hafif geceden kalma mahmurluk olsada , öylece ısrarla çalan sese yöneldim.Hiç bir şeyden haberim yoktu.O ana kadar.Ses ben geldim diyordu......bir yandan kim olduğunu düşünürken, ağzımdan çıkan sözlerin farkında değildim.Kızar bir dille senden kimsin derken bile, içimden birşeyler kayıp gidiyordu. Yüreğim başka , dilim başka söylüyordu.İlginç ,gerçekten çok ilginçti.Kapıyı aç diyordu o ses devamında, iyici sinirlenmeye başlarken bile heyecanım doruklara tırmanıyordu.
Acaba diyordum içimden.Ya kısmet deyip kapıya yöneldim.Bir elimde telefon diğer elim kapı kolunda . Ne ile karşılaşacağımı bilmeden açtım kapıyı.....evettttt açtım.....
Tanıdım onu , Yıllar onu hiç eskitmemişti.Bitiremediğim, farkında olmadan hayellerimde yer verdiğim gelmişti. Prensim.....Ona ilk bu ismi taktığımda daha küçücüktüm. Kapı komşumuzun oğluydu. Tek taraflı yaşadığım düşlerimin, bir gün gerçeğe dönüşeceğimi hiç aklıma gelmezdi.Gururumun üstüne elbise olan aşkım, artık gerçeğine dönüyordu. Başka kim olabilirdiki zaten sabahın köründe ve benim kapımda.
Farkında olmadan ,bakışlarımda yakaladığı aşkın peşine gelmişti. O kadar inanmış o kadar değer vermiş ki, ağzımdan bir kez olsun sözü çıkmayan , adı konmayan duygularımın hediyesi olarak girmiş oldu hayatıma.
Mevlam dualarımın karşılığını vermişti. Şükürler olsun sana yarabbim. Hediyeni aldım,
Her daim duacınım....
Sende tekrardan hoşgeldin “ prensim” sana anlatacak o kadar şok şeyim varki?
sende dinlemeye geldin öyle değil mi? Evet hissettiklerini anlatma zamanı , kimler yaşamadı ki?
16/09/2008
12;15
eMİNE