- 395 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
karalamalar(16)
Karalamalar(16)
Bugün, pazarda tezgah açmamaya kararlıydım. Birkaç gündür havaların düzensizliği perişan etti pazarcıları.Yağan yağmur yetmiyormuş gibi bir de ansızın çıkan fırtına bütün kurulu düzeni bozmaya yetiyor ve de artıyordu bile…
Bir gün önceki(Çarşamba) gün, yine sıkıntılı geçti. Aniden çıkan alaborayla karışık fırtına, tezgahtakileri kaldırıp sağa sola savurdu.Tabiatın yasaları bile garibanın üzerine acımasızca geliyordu.Sadece ben değil diğer pazarcılar da mallarını kurtarmanın telaşı içerisindeydiler.Kimse kimsenin yardımına koşmayı bırak,kafayı kaldırıp başka tarafa bakmaya bile zaman bulunamıyordu.Dün,sabahtan tezgahı açtıktan sonra kanserli pazarcılık yapan bayan arkadaşla yarım saate yakın sohbetimiz oldu.Yüzü gülüyordu.Bazı dertlerini benimle paylaşmakla rahatlıyordu adeta…Kemoterapileri olumlu yanıt vermeye başlamış.Da-
ha önceden de söylediğim gibi kendisine moral depoladım: “-Sen bu hastalığı şu andan itibaren yendin kabul et. Baksana yüzün nasıl gülüyor.”O da yeneceğine inanıyordu doğrusu. Bana hayat hikayesinden bir bölüm aktardı.Doğrusu içim sızladı...
Kocası, Amasya’nın bir köyün sayılı zenginlerindenmiş. Kadıncağız,hastalığa yakalanıp da kendi dertleriyle baş başa kalınca kocası olacak i…ne,sırt çevirmiş:”artık seni istemiyorum.başının çaresine bak” diye.”-Ölsem de burada Karşıyaka mezarlığına gömülmeyi istiyorum.Eğer hastalığı yener de
iyi olursam , kocamın evine de dönmeyecem. Madem ki O,bana sırt çevirdi…Ben ise onun için ömrümü harcadım.Burada Ankara’da araştırdım,Kimsesizler Yurdunda kalabiliyormuşum.Hem benim hemşirelik bilgim de var.Hemşirelik okulundan ayrılıp kocamla zorla evlendirildim.O yüzden oradaki kimsesizlere sağlık konusunda yardımcı da olurum…”Kadının anlattıklarına üzüldüm ama bir taraftan da gizliden gizliye sevinmiştim de.
En azından yaşama umudunu hala yitirmemişti. İşte beni sevindiren nokta da burasıydı.
Dünkü pazarda geçen bu izlenimden sonra bugün de doktora gitmeye kararlıydım.Hanıma da ısrar ettim.”-Sen, git.Ben, evi temizliyeyim.Doğrusu pazarlara gitmekten eve doğru dürüst baktığımız yok.Bir gelen olsa ne der.” Son zamanlarda vücudumda kasılmalar,parmaklarımın uçlarında gerilmeler hissediyordum.Daha doğrusu kendime çek-up yaptırmayı düşünüyordum.Bakalım kalbin durumu nasıl.Kolesterol falan ne durumdalar…
Atatürk Araştırma Hastanesi uzak olmasına rağmen arabam olunca sorun ortadan kalkıyordu.Arabama da son zamanlarda artan hırsızlık olaylarından sonra gizli kontak yaptırmayı düşündüm.Sadece ben değil diğer pazarcılar da tetbirliydiler.Bizler, pazarlardan yorgun argın dönüp de erkenden uyurken, işbaşında olan uyumayan tilkiler çoktu.Arabaya gizli kontağı taktırmıştım.düğmeyi kilitlediğin zaman araba: “hır, hır, hırr” yapıyor ama bir türlü çalışmıyor.Açtığın zaman çalışıyor.Bazan gizli kontağın azizliğine de uğradığım oldu.Açmayı unutup,arabayla boğuştuğum zamanlar olmuştu.Hastanede öğleden sonra işimi bitirdim.Tahlillerde tehlikeli bir durum yoktu.Biraz rahatlamıştım.Neyse arabanın kontağını çevirdim .Aynı hırıltıyı çıkarıyor ama bir türlü normal çalışmasını yapamıyordu.Gizli kontak da aklıma bir türlü gelmedi.Acaba mazot mu bitti de çalışmıyor diye düşündüm.İbre sıfıra yakındı ama yine de bir,iki gün idare edebilir diye düşündüm.İçime kurt düşmüştü bir kez. Mazot almalıyım diye karar verdim.Arabada ki bidonu aldım.Üç kilometre ilerdeki benzinliğe yürüyerek gidip gelecektim.Başka çare yoktu.Bir de hiç yoktan taksiciye para mı kaptıracaktım.Bir saat sonra mazotu depoya boşaltmıştım.Tekrar marşa bastım.yine aynı ses:
“hıırr,hırr,hhıırr..” Allah Allah,ne yapacağım diye düşünürken yanımdaki bir sesle irkildim:
“-Hayırdır Ayhan bey.Ne oldu,araba mı çalışmıyor?
Tanıdık arkadaş,Mazhar’dı.
“-Sorma Mazhar bey.Çalıştıramadım.”
“-Sana nasıl yardımcı olababilirim?”Şöyle bir düşündüm.Arabası da yanındaydı.O da hastanede işini bitirmiş Batıkent’ e dönüyordu.İkimiz de aynı semptde ikamet ediyorduk.Mazharın da hayat hikayesi bayağı çetrefilliydi.Batmış çıkmış.Tekrar batmış.Psikolojik tedavi görüyordu..
“-Mazhar arkadaş,birlikte gidelim de.Benim fordçu tamircimi alıp gelelim.Olmaz mı?Paran neyse veririm.”
“-Para önemli değil ya. Önemli olan dostluk”
Birlikte gittik. Ustaya durumu anlattım.Yıllardır aynı ustaya giderim.Kendisinden memnunum da. Tamircimi de alıp tekrar arabamın yanına döndük.Düz kontak yaptı ve araba çalıştı.
“-Ayhan, bu benlik iş değil.Sen arabayı elektrikçine götür”
“-Tamam.”
Mazharın cebine zorla biraz para sıkıştırdım.Dönüşte ustaya da el emeği,göz nuru verdim.Oradan ,arabayı istop etmeden elektrikçinin yanına gittim.Beni görünce dükkanın içinden yanıma geldi.Durumu izah edince gülmeye başladı.
“-Gizli kontağı açmayı unutmuş olmayasın”
Evet,maalesef açmayı unutmuşum.İnce hesaplar yapıp gizli kontağı cuzi bir paraya yaptırdım diye sevinirken bana üç misline patlamıştı.
Şimdi okuduktan sonra gülersiniz değil mi benim bu hallerime…
Ayhansarıkaya
(21.05.2009 tarihli
Günlüğümdür)