- 1035 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Deneme "Seviyorum"
Ağır aksak bir serüvendi benim için hayat. Yarının neler getireceğinden bihaber savunmasız ve bir o kadar da korkusuz. Sevdim, sevildim, üzdüm, üzüldüm, güldüm yaşadım duyguların en yücesini bir kadına sahip oldum farkındayım, ama yetmiyor.. Keşkelerle başlayan cümleler sıralanıyor bir biri ardına, kıyısından bakınca yaşananlara. Serzeniş ya da sitem değil bunlar, boşaltıyorum içimdekileri. Ayrılmak niyetiyle başlayan bir ilişki duydunuz mu hiç ? Ben yaşadım, en koyusunu. Kontrol edilemeyecek kadar özel ve bir o kadar da sahipsiz. Korkuyorduk birbirimize bağlanmaktan ama duygulara gem vurulmuyordu ki..
Daha önceleri tatmamıştım böylesine bir şeyi, tanımlayamıyorum. Hani “ona” bir şey olsa ne yaparım diye düşünürüz kimi zaman, severiz kısacası. “O”dur yaşantınızın merkezine çöreklenip, kimi zaman ayaklarınızı yerden kesen, kimi zaman da dünyanızı başınıza yıkan.. İmkansızsa yaşanan, tüm dünya hiçtir gözünüzde.
“Olmayacak bir şey için feda edebilirdim her şeyimi, neyim var ki ?”
Vazgeçilebilir mi ? Her şeyi bir kenara bırakıp, yaşanmamış sayıp hayata kaldığım yerden devam edecek kadar güçlü olabilir miydim? Derken, uzaklaştık birbirimizden..
Şimdi uzaktan seyrediyorum hayalimde, beraber ayak bastığımız yerleri, keşmekeş bir yaşamın ortasında korumaya çalışıyorum kendimi, insanların “insanca” olmayan tüm yönlerinden. Pişman değilim yaşadığım, yaşattığım iyi ya da kötü hiçbir şeyden.. Ben değildim diyebilme şansım olmadığı gibi, pişmanım deme gibi bir lüksü de kendimde görmüyorum. Anlaşılabileceğimi de düşünmediğim gibi yapacağım hiç bir şeyin de beni o eşsiz “aşk” duygusunun kıyısından köşesinden geçireceğine inanmıyorum. Beni duyuyorsan son bir kez de olsa yanıma gel ve git. Varlığını hissettir, yaşadığını biliyor olmak bile bu “boktan” dünyada yaşamam için bir sebep göstersin bana. Kimse sen değil “hiçbir kimse” Menfaatlerin çatıştığı, menfaat avcısı kalabalıkların ortasında sana muhtaç bir ben varım.. Seninle başlıyorum hala sensiz günlere, aklıma tüm bedenime hükmetmeyi beceriyorsun, yokluğunla bile.. Kendime inanmak istemiyorum kimi zaman, gülüyorum bu halime, ama yaşadıkça öğreniyorum ki “kusursuz” bir yaşam yok ve tek insan yoktur ki geçmişinde unutamadığı bir “aşk” bırakmasın. Ben seni kazanamayacak olsam bile seni geçmişimde bırakmak dahi olsa bana kalan, mutluyum. Varlığında yokluğunda bir “kadınım”.. Kıyısında durunca bir başka görünüyor sensizlik, içine girince dört duvar arası bir yalnızlık kalıyor alabildiğine köhne. Gel desem de gelme, kaldıramam daha fazlasını affettim desem de affedecek hoşgörüden yoksunum, kahretsin ulan seviyorum !
Mehmet Kara