- 849 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
MELEK TEFECİLER !
.Dört kardeşin en büyükleriydi.Babasının okumalarını çok istediği üçü erkek biri kız dört
kardeşlerin en büyük erkek çocuğu.
Ülke şartlarının kötüye gittiğinin bilincinde olan baba,onlara üniversite okutamayabileciği
ni düşünüp,gerektiğinde erken hayata atılabilmeleri için Ticeret Lisesi’nde okuttu.
Mezun olduklarında da zaten uygulanan katsayı engelinden dolayı üniversiteye girmek
mümkün olmayınca zorunlu olarak erkenden iş hayatına atıldılar.Tabii önce en büyükleri.
Bir tekstil firmasında işçi olan anne aynı firmanın idari kadrosunda iş buldu oğluna.Kısa sü-
rede tekstil üzerine kendini geliştirip,kendi başına bu işi yapmaya kalkıştı delikanlı.Atölye sahibi iki ortak arkadaşa üçüncü ortak oldu.
Büyütmek istedi işleri.İlerletmek ve ilerlemek istedi.İhracat bağlantıları kurabileceğini ka-
nıtladı.Büyük siparişler bağlama noktasına kadar geldi.Daha fazla para gerektiği gerçeği
karşılarına çıktı.Gördükleri ışık gözlerini adeta kör etti.Öyle ki ; Amerika’ya,İngiltere’ye
ihracat yapmaları söz konusuydu.Hem de yüzbinlerce dolarlık siparişler.
Parası olan bir başka ortak arandı.
- Benim çok param var.İş yapmayı da severim.Lakin ,kar ettiğinden emin olmadığım işe
ortak olmam dedi S.B.isimli, aynı zamanda oto alım-satımı da yapan bu kişi.
- Çok para kazanacağız.Amerika’ya,İngiltere’ye ihracat yapacağız,diye yırtındı genç
çocuk.Gelin bu fırsatı kaçırmayın,ortak olun bize....
- Size bir müddet borç para vereyim.Çalışın,kazandığınızı göreyim,ortaklığı o zaman düşü
nürüm....
- Faizle para almak bize göre değil....
- Ben tefeci değilim..diye itiraz etti hemen.Faizle para vermem zaten.Euoro olarak senet
alırım sadece.O da hak geçmesin diye.
Cazip geldi bu teklif.Sevindiler genç çocuk ve ortakları.
S.B.işyerlerine geldi.Çalışma ortamı görüldü.Eksikler,gereksinimler kontrol edildi.Bu arada
gencin nereli olduğu,annesinin-babasının-sülalesinin gayrimenkulleri olup olmadığı gizlice
yoklandı.Ve para musluğu açılıp her defasında da senetleri alındı.
Gerçekten büyük siparişler alındı.Yüzbinlerce dolarlık girdiler gerçekleşmeye başladı.Daha
fazla büyümek için daha çok para harcamak gerektiği kabul gördü.İş yeri daha modern
görünüme kavuşsun diye büyük paralar harcandı.Bu arada kulpuna getirip teminat olsun
diye bir de açık senet verildi S.B.’a.
Ve babaya ancak o günlerde sürpriz yapıldı.Böylesine büyük ihracat yapan bir firmanın ortağı ve en yetkili yöneticisi olduğunu övünerek söyledi delikanlı.Baba,bu paraları veren
adamın art niyetli olabileceğini,dilediği zaman iplerini çekebileceğini söylediğinde ;
- Hayır baba.S.ağbi öyle biri değil.Asla tefeci falan değil.İleride o da yasal ortağımız olacak
sen merak etme,diye ikna edilmeye çalışıldı.
Ve gün geldi.İngiltere’ye en büyük sipariş partisi hazır edildi.İngiltere’den gelecek paranın miktarı eldeki senetlerle ve açık senetle birlikte tamamlanarak ’tefeci olmayan ’ S.B. tarafından el konuldu.
O siparişin yapılması için kumaşçılara,aksesuarcılara,fason atölyecilere ve işçilere borç-
lanılmıştı.S.B.tereyağından kıl çeker gibi paranın tamamını cebine indirip ortadan kaybolu
verdi.
Hacizler,icralar derken mafyalar-eşkiyalar delikanlının peşine düşüverdi.Kaçabilirdi isterse.Baba devreye girdi.Aile ocağı satıldı.
Giden gittiğiyle kaldı.Eşkiyalar ganimet derdine düştü.
Ve hep aynı şey söylendi : ’Onlar tefeci değil’
Evet,bence de değil. Onlar öyle birilerinin çocukları ki , kaderin düşürdükleri biçare-za-
vallı hayat kadınlarının falan değil,o işi zevk için yapan,fuhuşu marifet olarak kabul eden
ahlak fukaralarının, o.........ların çocuklarıdır ancak.........
Fikret TEZAL
YORUMLAR
İnsanlar nefis taşıyorlar..
Örtü nefsi gizlemiyor ve gizleyemez..
Güzel düşünmek, iyi davranmak ancak Güzel Ahlak ile olur. Güzel Ahlak sahibi olmayandan her şey beklenir. Yalan, hırsızlık, iftira, hak yemek, dedikodu, ihanet , cinayet vs.
Ahlak yoksunu kişilerin işlerini, vicdanlarını burada tartışmak kime ne fayda verir ki ?
Din konusuna gelince, siz nefsin bekçisi deseniz de ben öyle düşünmüyorum..
Nefsini şerden arındıran , inandığı yoldan adımlarını ayırmayan, yüreğini Allah zikriyle meşgul eden, şeytana fırsat vermeyen bir vicdanın sahibi olmak ne güzeldir..
Din, yani bizim dinimiz İslam, güzel düşünen ve güzel ahlak ile yaşayanların dini olup yücelecektir.
Nefsin tuzaklarından uzak tutsun bizleri Yaratan..
Saygılar..Selamlar...
Sayın Fikret Tezal
Başkalarının açık giyinmelerini zevk aldıkları için,kendilerine ait olanlarını ise kıskandıkları için kapanmasını isterler ifadeleri çok sığ.
Konuya anahtar deliğinden bakmışsınız.Doğru ifade edebilmek için geniş pencereden bakmanız konuyu dar kalıplara sıkıştırmamanız lazım.
Cinsellik konusun da kadınlarla erkeklerin duyguları farklı olduğundan örtünme konusunuda seyretme penceresinden yorumlamaları birbirininden farklı olacaktır.
"Özellikle beyni belden aşağı çalışan doyumsuz insanlar kıskanç olur."Yanlı bir bakış açısı.Terside bir gerçek.
Sayın Erol Başçı nın nazıkçe ve çok dikkatlice yorumladığı gibi erkeğin bakış açısı inancı ile yakından alakalıdır.İnanç açısından bakmakla estetik açısından bakmak ayrı şeylerdir.Neyin estetik olup olmadığıda tabiiki ayrı bir tartışma konusudur.Kendinizi zorlayın daha büyük pencereden bakmaya çalışın.Yazınız içindekidoğruları artırmış olursunuz.
temel48 tarafından 5/21/2009 12:42:46 PM zamanında düzenlenmiştir.
Konu ne olursa olsun... Örtünmek ya da açılmak...
Her şeyin anormalinin tepki alması kadar doğal bir şey olamaz...
Eşinin istemediği halde dekolte giyinen bayanlar olduğu kadar, kendi isteği dışında örtülen bayanların olduğu gerçeği de inkâr edilemez...
Genellikle bulunukları çevreyle ilgili... çevreden dışlanmamak adına, o çevreden menfaatleri kesilmesin diye hayat standartlarını değiştiren o kadar çok insan var ki !
Hem de hızla yayılmakta... Bilen bilir, isteyen inkâr etsin
Saygımla
hala paylaşılan düşünceyi değil ,düşüneni eleştiriyor olmamız üzüntü verici.
Bir yanlışı başka bir yanlışla düzeltmeye çalışmışsınız.
Ama üzgünüm, düzelmemiş:)
Bu düşünce paylaşımı değil,şahsın kendisine yapılan hoş olmayan bir davranıştır.Düşünceye katılırsınız ya da katılmazsınız.Katılmadığınız noktaları paylaşırsınız.Yeryüzünde 7 milyar üstü insan yaşamakta,farklı düşünce ve inançlarda...Doğru ve yanlışların bize göre olanı değil evrensel olanını konuşabilmek daha uygun gibi.
Yanlışınızı aramayacağınızdan da ben emindim zaten:)
Benimkisi, size ve okuyacaklara farklı bir açıdan pencere sunmak.
Bakın siz en azından faydalanıp doğru yolda olduğunuzu anlamışsınız.
O kadar emek verip, zaman harcayıp hazırladığım yorum boşa gitmemiş demek ki.
Bir noktayı dikkatinize sunayım.
Yorumumda temel aldıklarım sadece "sizin yazdıklarınız"
kendimden eklediklerim çok az..
:)
Yazının her kelimesine katılıyorum
.Özellikle beyni belden aşağı çalışan cinsel doyumsuz insanlar, başkalarının açıkta olan yerle
rine kötü gözle bakanlar, başkalarının da kendi kadın - kızlarına aynı gözle bakacakları en
dişesi ile daha bir kıskanç olurlar ve örtünmelerini isterler onların....
Beyinleri belden aşağısını pek umursamayan daha olgun kişiler ise daha az kıskanç olurlar
ve açık kapalı giyinmeleri ile değil temiz ve düzgün giyinmeleri ile ilgilenirler..Eşlerine ve kızlarına daha çok güvenirler..Çevresindeki erkeklere de güvensizlik duymazlar. Kendisi gibi olduklarını var sayarlar..
Çok doğru,tebrik ederim,güzel gözlemlemişsiniz.
Yapma kardeş..
Yazının Başlığı zaten "Kadın Niye Örtünür" idi.
Hepimiz biliyoruz ki, siz de dahil örtünmekten kastınız tesettür.
Yoksa "Giyinir " derdiniz değil mi?
"Kadını örten erkektir ! Asla kendi rızası ve arzusu değildir kadının örtünmek..."
diye de devam etmiştiniz yazınızda.
Yani kadın örtünmemek için, hadi sizin anlatmaya çalıştığınız şekilde giyinmemek için, kendisini teşhir etmek için yanıp tutuşuyor, nasıl etsem de Allahın bana verdiği güzellikleri bütün insanların görmesine kullanmasına sunsam da diye içi içini yiyor da, örtünmesini bunu erkekler istedi diye mecburen yapıyor havasında bir yazı eklemiştiniz.
Yani kadın bedenini gizlemek istemiş olamaz,ya da kadın inancı gereği, Allahın emrine uymak için örtünemez gibi bir sonuç çıkıyordu yazınızdan.
BU doğal sonucu da çoğu insan algıladığı için o şekilde yanıtlar almanız normaldi.
Niçin, kadının "kendi bedenini herkese teşhir etmekten hoşlanmayacağını", "Dini inançları ya da Allahın emri olarak düşündüğü için kendi isteğiyle ve arzusuyla örtünüyor olacağını" düşünmüyoruz?
Bu önyargı neden kadınlar hakkında?
Ki, erkekler istedi, baskı kurdu da öyle örtündü ya da giyindi şeklindeki bir sonucu doğal karşılamasını istiyoruz herkesin??
Hipotezinizden yola çıkarak, açık giyinen ya da sizin tabirinizle söyleyeyim de anlamlı olsun "örtünmeyen" kadınların eşleri kısaknç değildir, eşlerinin sevgililerinin başka erkekler tarafından seyredilmesini isterler, buna izin verirler, o yüzden de kendi kadınlarının da çevrelerindeki kadınların da örtünmemelerini, zira doğaları gereği çevrelerindeki kadınları seyretmekten mahrum kalmamak için bunu isteyecekleri sonucunu mu çıkartmalıyız?
Beyinleri daha olgun düşünenler ise belden aşağısını umursamamışlar da o yüzden kıskanmıyorlar denilmiş yazıda tespit olarak?.Ne hikmetse bu olgun insanlar başkalarını açık görmekten hoşlanmayabiliyorlar, sizin sorduğunuz sorunun muhatabı değiller. Çünkü onlar normalüstü insanlar.Bizlerden itiraf etmemizi istediğiniz cinsel dürtülerimizin onlarda olmadığını ifade etmeye çabalamışsınız.Çünkü, gerçek şudur ki diye ifade ederek "inancımız için değil, kıskandığımız için" örtünmelerini isteriz demişsiniz.Başkalarının daha açık giyinmelerinden zevk alırız diye de eklemişsiniz gerçekleri ifade ettiğinizi söylerken.
Sizin bahsettiğiniz olgunluğa insanların çoğu zaten inançları sayesinde ulaşıyorlar Fikret Bey..
"Sorunun cevabını ben vereyim gerçek şudur ki" diye ifade ederek bahsettiğiniz, "başkalarının açık giyinmelerinden onları seyretmekten çoğunlukla zevk alırız" şeklinde ulaştığınız sonucun doğru olabilmesi için, insanların ya inançlarında samimi olmamaları, kendilerini aldatmaları, ya da sizin başka bir ifadenizle "henüz beyinleri olgunlaşmamış" insan olmak gerekiyor??
Bu iki seçenkten hangşisine sokacağız sizin "gerçek şudur ki " diye ifade ettiğiniz görüş sahiplerini?
Niye sadece iki seçenekten birisini seçmek zorunda olalım ki.Başka kadınları seyretmekten kendisini, inançları dolayısıyla men eden insanların sayısı daha çoktur herhalde.
Bir yanlışı başka bir yanlışla düzeltmeye çalışmışsınız.
Ama üzgünüm, düzelmemiş:)