BİR DİLE GELSELER !

• 20 Mayıs 2009 Çarşamba 14:58:32

BİR DİLE GELSELER !

“Yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve (gökyüzünde) iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa hepsi ancak sizin gibi ümmettir. Biz o kitapta hiç bir şeyi eksik bırakmadık. Nihayet (hepsi) toplanıp Rablerinin huzuruna getirilecekler”(ayet-i kerime)

Bugünlerde hiperaktif seviyede yapılan siyasete de iyi bir malzeme konusu çıktı , bazı çevrelere mal edilip durulan hayvan sevgisinden.. Dile gelip konuşsalar neler söyleyecekler kimbilir o dillerine pelesenk ettikleri hayvanlar..Yani sokak köpekleri öldürülsün cins köpekler evlerin baş köşelerini süslesin anlayışını öne çıkaran bir manzara sergilendi hayvan sevmek adına hem de..Bundan daha fazla bir şey olduğunu düşünüyorum hayvan sevmenin .. En pahalısından cins bir köpeği eve alıp bakmakla ,sokak ortasında bakımsız kimsesiz bir sokak köpeğini alıp bakmak arasında dağlar kadar fark vardır sevgiyi ve sorumluluğu yansıtması açısından..
Biz insanlar hayvanların hayatlarına gereğinden fazla müdahele etmiyor muyuz sizce de ? Havasını ,suyunu ,toprağını birlikte işgal ettiğimiz dünya üzerinde uyum içerisinde , sorumluluklarımızı bilerek ve doğal ortamlarında yaşama haklarına saygı göstererek bir arada yaşamayı neden bir türlü başaramıyoruz ?
Koyunlar,kuzuları ile nasıl da mutluydular fındık ocaklarının arasında köyde.. Hayvan sevmek o kuzuyu annesinin yanından alıp ona ait olmayan bir ortamda bakmak demek değildir..
Toplumda çeşitli alanlarda bilinçlendirme ve duyarlılığı üst seviyeye çekme adına çalışmalar yapılması gerektiğini herkes her zaman söyleyip duruyor..İş hayata geçirmeye gelince sonuç yine aynı , yine yetersiz kalıyor yapılanlar..Galiba bu başarısızlığın en büyük sebebi zamanında harekete geçmemek ve organizasyon yetersizlikleri..
İnsan , hayvan ve bitki ayrı yaratılış gayesi ve özellikleri ile canlı hayatın üç temel unsuru..Maddi ve manevi anlamda birbirimize muhtaç olarak bir arada ve bir dünyada yaratılmışız.. Çocukluk dönemimizde hayvanlardan en çok köpeklerle,kedilerle,kuşlarla yakın temas içerisinde oluyoruz..İnsanoğlunun sevgisini, evcilleştirme yeteneğiyle en fazla paylaşıp aktardığı hayvanlar kediler,köpekler ve kuşlar..(O kadar ki internet sitelerinde “I love you” diyebilen
kedi , köpek ve kuş videoları evcilleştirme boyutlarının nerelere vardığını gösteriyor ..)
Bir yandan günlük yaşam kalitesini insan ,hayvan ve çevre platformlarında oldukça yüksek bir seviyeye çıkarabilen ülkelerde bunlar olup biterken maalesef ülkemizde çok iyi manzaralarla karşılaşamıyoruz..
Yaratılmış mahlukat içerisinde en gelişmiş olmasına rağmen en muhtaç varlık ta yine insandır..Muhtaçlığımız saymakla bitmez..İlkokul konularında , etinden , sütünden , kemiğinden , derisinden vs. vs.. diye sıralanıp giden faydalardan çok kısa da olsa “sevgisinden” diye bir bölüm de geçiyor olmalı diye hatırlıyorum..İşte tam da bu noktada altının çizilmesi gereken şeydir hayvan sevgisi..Sadece kuyruğunu sallayıp duran bir köpek ve gülen bir çocuk resmi ile geçiştirilmemesi gereken..
Bencilce davranışlarımızı sevgi maskesine büründürerek aslında bir sürü egomuzu tatmin edip sonra onları başı boş vaziyette sokaklara terk ederek eziyetlerin en büyüğünü yapmıyor muyuz ; özellikle de köpeklere?
Zaman zaman gazetelerde televizyonlarda yerel idarelerin köpek toplama faaliyetlerine gözümüz ilişiyor.. Sokaklarda çoğalmasına yine insanların sorumsuz ve yetersiz davranışlarının sebep olduğu bu köpekler ıslah edilme çalışmaları adı altında toplanıp bir yerlere götürülüyor..Köylere ,yaylalara bırakılıyor diye duyuyoruz.. Bu duyduklarıma şiddetle inanmak istiyorum..En azından bu konu hakkında başka bir şey öğrenene kadar (!)..
Hayvan severler gazeteler ve televizyonlarda arada sırada hayvanlara yapılan uluorta eziyetlere; olay çıkararak, konuya gürültülü ve anlaşılmaz bir şekilde parmak basıyor , ilgi çekiyor ; sonra yine her şey karanlığa gömülüyor..Bu arada bu anlaşılması ve anlatılması oldukça zor durumların çocuklarımızda bıraktığı travmaların lafı bile edilmiyor..
Herhalde bilirkişilerin bu konuda daha fazla söyleyecekleri şeyler vardır..Veterinerler ,belediyenin hayvan barınaklarında çalışanlar,hayvanat bahçeleri görevlileri muhakkak konuya farklı bir anlayışla yaklaşacaklardır..Ben bu toplumda köpek sevmenin duygu dünyamıza ne kadar pahalıya mal olduğunu defalarca tecrübe eden sade bir vatandaş olarak yine defalarca söylenen şeyleri tekrar ediyorum sadece..Keşke bu konuda biraz daha şeffaflık olabilse ! İstifhamlarımızdan daha çabuk ve kolayca kurtulurduk böylece..
Tam burada size , bir dedenin torununun bir parçacık köpeğini sevmeyi abartması üzerine , ileride olabilecek şeylerden üzülüp yaralanmaması adına söylediği sözleri aktarmak istiyorum..”Köpekleri köpek gibi seveceksin,insan gibi değil”
Herhalde bu sözü ”icabında infaz edilmesi gereken “ şeklinde algılamadınız..Eğer böyle algıladıysanız bu sizin suçunuz olamaz..İçinde yaşadığımız toplumda daha fazlasının yapıldığına dair bir model göremediğimiz için göz ardı edilen bir sosyal facianın sonucudur böyle düşünmeniz..
Hayvan sevgimizi özellikle de sadık dost ilan ettiğimiz köpeklere olan sevgimizi ve onlarla olan ilişkilerimizi yeniden gözden geçirmeliyiz..
Dönem dönem ve genellikle de yavru iken kızımın sokaklardan alıp getirdiği köpeklerimiz oldu.. Topal, Şımarık, Minti, Pamuk,Yumak, Piştek,Turşu ..Geldiler ve çok fazla kalamadan gittiler..Keşke onlarla daha iyi şartlarda karşılaşsaydık..
Hayvan hastanelerinin artarak , en azından her ilde bir tane olacak şekilde hizmet vereceği ve hayvan bakım evlerinin gözlerimizi , gönüllerimizi şenlendireceği günleri belki biz göremeyiz..
Elbette ki gelişmesini büyük bir hızla devam ettiren , ruhu genç ,nüfusu genç bir ülkenin her sahada olduğu gibi bu sahada da gerekli düzeltmeler ve düzenlemeler yapacağına dair umudumuz var..Bize karınca misali de olsa sorumluluklarının az-çok farkında olan bir vatandaş gibi canlıların yaşama hakkına biraz daha saygı duymak adına , bu çabaların yanında olmak düşer..