- 603 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
ESİR KAMPI
Allah size hayırlı cennet meyvesi verecek bereketli ömürler versin.
Evet, sen on yaşlarında; on yaşında bir müslümanın İslamiyet’ten bilmesi lazım gelen kadarını öğrenmişsin ve sana öğretmişler.
Takdir edersiniz ki;
Tahsil hayatı okullar ve okulların sırasına göre sınıfları ile tedris olur.
İlkokulun birinci sınıfında harf ve rakamları tanımak insana akademik bir kariyer kazandırmayacağını anlatmaya gerek yoktur sanırım.
Namaz kılmak veya kıldırmak din adına çok şey ifade etse de her şey demek değildir.
İslam’ın ana bilim dalları olan Tefsir, Hadis, Fıkıh, Kelam, Siyer Vs. bunlar hakkında size bilgiçlik taslayıp ukalalık edecek değilim.
Şurada bir konuya da temas edip esas konuya geçmek istiyorum.
Din her insanın ferden ferda, Allaha karşı sorumlu olduğu ve herkesin ahiret adına ne götüreceği kendi kesbi olan ve bizzat araştırması vekâlet ile yürümeyen ve yürütülmeyecek kadar önemli bir meselesidir.
DİN;
Dini kendisine maişet kaynağı olarak gören ve az kazandırdığı içinde sevimsiz bulan temsilcilerine vekâleten emanet edilecek basit bir mesele ve müessese değildir.
Bugün basit görüp kıymet vermesek te yarın kabre girdiğimizde çok pişman olacağımız en hassas ve özel bir mes-elemiz dir.
Onun için İslam dininin temsilcisi olan Hz. Muhammed Mustafa Sav. “ŞERRUN NEDAMETİ YEVMEL KIYAME” pişmanlığın kötüsü (hataların telafisinin mümkün olmadığı) kıyamet günüdür. Der.
Evet, sevgili dostum bunlar herkesin kendi özel mes-elesi. Teferruatına talep olur ise girilir.
Dinin siyasallaşması veya siyasete alet edilmesi ise en az senin kadar rahatsız olduğum bir konu olduğunu rahatlık ile söyleye bilirim.
Ama dinimiz siyasi alan kullanılarak, Marksist, materyalist, kapitalist, faşist ve daha niceler tarafından saldırıların boy hedefi ediliyor ise ve bu saldırganlar ile başka alanda mücadele imkânı da yok ise; istemense de dinini, milli kültür ve manevi değerlerini bir şekilde korumak zorundasın.
Tabi ki siyasal alan çok kaygan, kırılgan ve istismara çok açık.
Çünkü meşru veya gayrı meşru, tüm menfaatler o alanda elde edilebiliyor.
Dolayısı ile insanların hiç ummadığın saflarda dama taşı gibi yer değiştirdiğini, şahların şah gibi görünmelerine rağmen, piyon hatta kukla olarak kullanıldığını üzülerek görebiliyorsun.
İnsan denilince durmak ve çok düşünmek gerektiğine inanıyorum.
Bütün değerleri menfaatine alet etmeye müsait bir fıtratta yaratılmış. Oysa menfaatlerden meşru ve makul sınırlarda istifade edilmesi gibi çok önemli ve oldukça zor bir imtihan ile de test edilmekte.
Aslında insanı diğer yaratıklardan farklı kılan Akıl, İlim, İrade ve sair tüm his, duygu ve yetenekler veriliş amacı doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığı adına bir teste tabi tutulmuş.
Hayata biraz dikkatlice bakıldığında sanıyorum her şey bu testle bir anlam kazanıyor.
Yoksa hiç bir şeyin bir anlam ifade edeceğini sanmıyorum.
Dünyada herkes ve her şey idam hükmü verilmiş infaz günün beklendiği ESİR KAMPINDAN başka nedir ki.
Sevgili Dostum benim de, senin de ve akıl sahibi herkesin Türkan SAYLANI veya herhangi birilerini AKLAMAK VEYA SUÇLAMAKTAN daha önemli sorumluluklarımız olduğunu sanıyorum.
Sevgilerimle.
,
YORUMLAR
Sevgili Kardeşim.
Galiba yazımdaki espriyi anlayamadınız.
Allaha ve ahirete inanmaz isek;
Hepimiz ister istemez ölmeyecek miyiz?
Herkes burada hayatın bin türlü zorluklarına ve türkülerimize yansıyan " BİLMEMKİ BU DÜNYAYA BEN NİYE GELDİM "serzenişlerimize rağmen yaşam mücadelesi vermiyor muyuz?
Bu üzücü ve çoğunlukla elem dolu hayatta Ahiret ve ruhumuzun şiddetle ihtiyaç duyduğu saadeti ebediye olmazsa; Hapishanedeki infaz gününü bekleyen idam mahkumu veya mezbahane’de kesim gününü bekleyen kesim hayvanından ne farkımız var.
İşte sizin itiraz etmiş olduğunuz aşağıya kopyaladığım iddia bana ait olan mantıki bir söylemdir. Sizin zan ettiğiniz gibi Kur-ani bir kavram değildir.
“Her kes ve her şey için idam cezası verilmiş infaz gününün beklendiği ESİR KAMPINDAN başka neye benzetilebilir ki.''
Olaylara biraz daha dikkatli bakalım.
Sebep sonuç ilişkilerinde görünen delilleri görünmeyen sebepler ile izaha çalışalım.
Biz akıl ve irademizi doğru kullanalım gerisi kolay.
Sevgilerimle.
Necdet EREM tarafından 5/20/2009 6:38:34 PM zamanında düzenlenmiştir.
''Dünya!
Her kes ve her şey için idam cezası verilmiş infaz gününün beklendiği ESİR KAMPINDAN başka neye benzetilebilir ki. ''
Değerli Yazar ; bir defa bu tesbitinize katılmak mümkün değil..Çünkü Kur'an-ı Kerim'de böyle bir tanımlama yok...
Türkân Saylan'a gelince ; biz birer insanız ve değer bilmeyi öğrenememişsek, insanlığa hizmetinden emin olduklarımıza sahip çıkıpo onları savunmazsak, yaradılışımıza ters düşmüş oluruz.. Bizler insanız ve en değerli yaratıklarız. İnsan olana da sahip çıkmak zorundayız..Saygılar..