- 1415 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Bulut Ve Yıldız
Birbirlerini çok seviyorlardı. Bu sevgi, gerçek bir sevgiydi. Ayrı olsalar bile; birisine bir şey olsa diğeri bunu hemen hisseder ve koşarak birbirlerini bulur, konuşur olayı çözümler ve birbirlerine bakınca gözlerinin içi gülerdi.
Büyük bir sevginin tabii ki düşmanıda olacaktı.Onların ayrılmalarını isteyen başta en yakın arkadaşlarıydı. Bulut ve yıldız bundan habersiz hayatlarını sürdürüyorlardı.
Bulut; yakışıklı, başarılı, kimseyi kırmayan, iyi niyetli bir kimya mühendisi, Yıldız ise başarılı, tuttuğunu koparan bir öğretmendi.Sevgisi için herşeyi yapabilecek bir yapıdaydı, birde en yakın arkadaşı olan ve bir derdi olduğunda paylaşabileceği Peri vardı. Ona çok inanır ve güvenirdi ama hayat onu öyle bir oyun hazırlamıştı ki baş oyuncusu da Peri olacaktı.
Bulut ile Yıldız bir gün oturup, evlilikleri için plan yaparken tartışmaya başladılar, incir çekirdeğini doldurmayacak bir sebepti bu. Onlara nazar değmişti; Bulut hatalı olduğu halde çekip gitti.Yıldız bunun geçici bir öfke olduğunu düşündü ama durum böyle değildi.
Bulut başka bir şehire gidip, iş bulup çalışmaya başladı.Yıldız , öğretmen olduğu için yerinden ayrılamadı.Bir kaç telefon görüşmesi yaptılar ama sonuç yine aynıydı.Bulut geriye dönmedi’’belki de cesaret edememiştir’’ diye düşündü Yıldız.
Zaman su gibi akıp geçiyordu. Peri; Bulut’u uzun bir süre göremeyince Yıldız ile konuşmaya karar verdi. Gidip Yıldız’dan herşeyi öğrendi. Göstermelik bir üzüntü ve hüzün hezeyanı yaşadı, rol yaptı.Yıldız, körü körüne ona inandı.Hangi şehirde olduğunu ve çalıştığı yeri öğrendi’’ben gider konuşurum, sen merak etme’’ dedi Yıldız’a.
Aradan bir ay geçti Peri’den hiç ses çıkmadı.Yıldız ’’yakında gelir’’ diye düşünürken Peri. Bulut’a artık yıldız’ın onu sevmediğini söyledi.Bulut ise üzüldü, boynunu büktü’’ madem ki öyle ona mutluluklar dilerim’’dedi.
Peri; Bulut’un bu durumundan yararlanmayı aklına koymuştu, bunu çok iyi değerlendirmeliydi.Yeğeni Güneş; Yıldız’ı daha önceleri görmüş ve ona aşık olmuştu, yazdığı mektubuna hiç cevap alamamıştı.Şimdi onu devreye sokup Bulut’u kendi kazanmalıydı ve dediği gibi yaptı.
Bir gün yıldız’a telefon edip Bulut’un onu Güneş’in evinde verilen bir davette beklediğini söyledi, zamanı ve yeri belirtti telefonu kapattı.Yıldız bu habere çok sevindi, demek Bulut hatasını anlamıştı ’’ben de tayin ister oraya giderim’’ diye düşünerek davet zamanının gelmesini iple çekti.
O gün gelmişti, Peri ne yapıp edip Bulut’u kandırmış beraber yaşamaya başlamışlardı ve Güneş’in evine de elele geldiler.Yıldız, onları uzaktan gördü ve görünmeden geriye döndü.
Çok üzüldü ve çaresizdi, sabah Peri’nin telefonu ile uyandı, Yıldız’a ’’niye gelmediğini’’ sordu.Bulut’un onu beklediğini ve sonra gittiğini söyledi.Yıldız ise hiçbir şeye inanmıyordu artık.
O gün oyalanmak için kitaplığını düzeltirken, kitapların arasından bir mektup düştü.Açıp okudu; bu ilk öğretmenliğe başladığında Peri’nin yeğeni Güneş’ten gelen bir mektuptu. Mektupta’’onu çok sevdiğini, evlenmek istediğini, ona sonsuza kadar sevgisini verebileceğini’’ söylüyordu.
Yıldız bu teklifi kabul edebileceğini ve çok iyi olacağını düşündü ve hemen ona mektup yazdı.Ona’’sadece senden sevgini istiyorum, senin servetin, paran umrumda değil yeter ki sevgin olsun aynı mektubunda yazdığın gibi’’dedi.
Güneş, bu mektubu alınca çok mutlu oldu ve kısa sürede evlendiler.
Bulut ise bu haberle çok yıkıldı ne yapmıştı! Boş bir gurur yüzünden herşeyi mahvetmişti ve Peri’nin elinde oyuncak olmuştu.
Bulut artık işine daha çok zaman ayırmaya başladı, gece gündüz demeden çalıştı ve çalıştı.Bir gün aniden dönmeye karar verdi bu kararında isimsiz gelen bir mektup çok etkiliydi.
Mektupta’’zamanın ne kadar acımasız olduğunu, sevginin en büyük düşmanının gurur ve yakın arkadaşlar olduğunu yazıyor ve ilişikte şöyle bir yazı gönderiyordu:
BULUTLA YILDIZ
Bir zamanlar gökyüzünde birbirini gerçekten çok seven bir bulutla yıldız vardı.
Bulut gökyüzünün en şeker,en pembe bulutu,yıldızsa;en parlak,umudu en çok yansıtan yıldızıydı................
Gökyüzündeki her varlık onların sevgisini kıskanırdı......Tatlı bir kıskançlıktı onlarınkisi......Ama biri vardı ki; bulut ve yıldızın ayrılmalarını yürekten istiyordu.Hem de yıldızın en yakın arkadaşı olmasına rağmen........
Bulut biraz saftı, kimseyi kıramazdı.......
Yıldızsa bulutu için elinden gelen herşeyi yapabilir, herkese meydan okuyabirdi...... Zaten onun için bir bulutu bir de çok sevdiği dostu peri vardı........
Bir derdi olduğunda gider periye anlatırdı. Nereden bilebilirdi ki, perinin bir gün bunların hepsini yıldızla bulutu ayırmak için kullanacağını.....
Bir gün nazar değdi yıldızla, buluta..........Hiç yoktan bir sebeble tartıştılar. Bulut çekti gitti, hatalı olmasına rağmen..............
Yıldızsa’’nasılsa bulutum beni seviyor, dönecektir’’diye düşündü..........Fakat hiç birşey beklediği gibi gitmedi.......Bulut dönmedi. Kimbilir, belkide cesaret edemedi dönmeye.
Tek bir gerçek vardı ki:O da ikisinin de çok üzgün olduklarıydı.
Gökyüzündeki iyilik melekleri bile ağladılar onların bu durumuna ama ne fayda...............
Ertesi gün yıldız olanları en yakın dostu periye anlattı.......Periyse göstermelik bir hüzüne büründü. Eline büyük bir fırsat geçmişti.
Bulutun yanına gitti ve yıldızın onu sevmediğini söyledi.Bulut üzüldü, boynunu büktü ama elinden hiç bir şey gelmeyeceğini düşündü.
Çünkü yıldız inatçıydı.Bir kere olmaz dediyse, bir daha olur demezdi.Peride bulutun bu üzgün durumundan yararlanıp ona olan sevgisini itiraf etti.Bulutta kimseyi kıramadığı için perinin yıldızın yerine geçmesine izin verdi.
Yıldız günlerce bulutun dönmesini, ondan af dilemesini bekledi. Ama bulut gelmedi........
Bir gün yıldız bulutun yanına gidip, konuşmaya karar verdi.Gece yola çıktı.Bulut dost sandığı peri ile beraber ayda eleleydi. Melekler dayanamayıp, tüm olup biteni anlattılar yıldıza............
Çok üzüldü çaresiz, döndü arkasını gitti.
Yavaş yavaş sönmeye başladı, söndü ve ışık veremez oldu.Bulutsa artık ne o kadar pembe, ne de o kadar kadifeydi....................
Yıldız, güneşten yardım istedi.Güneş ona ışık yerine sevgisini verdi yıldıza..........
O gün bu gündür yıldız; dünyaya güneşin sevgisini yansıtır.
Bulutas;hep gözyaşlarını akıtır dünyaya, bir de yüreğinde kopan fırtınaları..........’’
yazı bittikten sonraBulut’unda gözlerinden yaşları hiç eksik olmadı.O yüreğinde kopan fırtınalar yıllar boyu’’ben ne yaptım’’diye umutsuzca sürdü.
Yıldız ise, G üneş’in ona verdiği o yoğun ve güzel sevgi ile çocuklarını büyüttü.Başarılı öğrenciler yetiştirdi.
Peri ise; gerçek olmayan sevgilerle yetinmek zorunda kaldı. Tam mutlu olacakken; Bulut’un yüreğinde kopan fırtınalar onu savurdu durdu.