- 782 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
demir maske...
görülmez mecnun halleri görülmez başıNdaki efkar düşerken gecenin ortasına perde perde duyulmaz debelenircesine haykıran yüreğinin sayhaları...içinde feryatlar akisler yapar yorgun bedeninin çırpınışlarına aldırış etmeden ...kıpkızıl güneşin altında mavi bir yelken gibi etrafında duran acılar mübtelası olmuş kalbini bir an bile rahat bırakmazlar her daim taarruz...gönül meydanında emsali görülmemiş bir savaş binlerce duygu şehit...ortalık kan revan içinde gül bahçeleri tarumar kırmızı güller yasta...korkular demir atmış gözyaşı limanına ...kalp içinde bir oda duvarları buz camları kırık boyaları eskimiş yoktur bir kanepesi oturmak için...gözler ıslak sisli maziden uzakta bir yitik arar kalabalığın arasında sessiz ve kuşkulu...
ayakların feri çekilmiştir her gece aynı kapıya yürümek, kollar mecalini tüketmiştir artık aynı saatte aynı kapıyı yoklamaktan .... saç sakal birbirine girmiş esvabı eski;yırtık ,pırtık.andırıyor yoksul bir dilenciyi... gözleri hep buğulu nemli... sesi irgeli .çatlamış dudaklarını kanatırcasına ısırırken ağlamamak hatta hıçkırmamak için zorluyordu kendini...içinde bir şeyler var ama adını koyamazken onların sol yanında şiddetli bir sancı dizlerin üzerine çöktüren...sağ eli kalbinin üzerinde koparacak gibi sıkarken vücut iki büklüm düşünmekten bitab düşen başı eğik sol el yerde olmasına rağmen dengesini kaybetmemek için zorluyor kendini...beceremiyor ve yığılıyor olduğu yere pelte pelte ...tansiyonu düşmüş herhalde ki yavaş yavaş doğruldu...daha yeni yeni duymaya başlamıştı etrafındaki çoluk çocuk genç yaşlı ihtiyar kadınların ve kızların sesini...kafasını kaldırdı tekrar o manzaraya bakıp bakmamakta karar veremezken içinden bi ses ’’son kezde olsa bi bak... çün ki yıllardır hep O’nu göreceğin bir anın fırsatını bekledin... hadi tüm cesaretini topla ve...’’derken kafasını ağır bir şekılde çevirmesiyle tam alnının ortasından bir kurşun yedi san ki acısı kalbine vuran al kanları gözlerinden çıkan...beynınden aşağıya kaynar sular dökülmüştü san ki öyle bir ah çekerken olduğu yerde bir müddet öylece kala kaldı...gözleri ıslandı koşmak ona doğru koşmak geldi içinden... kalbi bulunduğu yeri parçalayacak gibi atmaya başlarken gözler bir noktada yüreği ise heyecandan patlamak üzere vücut sıcaklığını artırmaya devam ederken gözlerde iki damla yaşdedenilen su damlaları buhar olup gitmişti çoktan... çok geçmedi kapıdan çıkmasıyla ayağını merdivene atan gelin hanımda fark etmişti kendisini...buz kesilmiş bir heykel gibi olduğu yerde kalakaldı o da...gözlerinde iki damla yaş ağlamamak için zor tutuyordu kendisini...yalvaran gözlerle kendisine bakan dilenci kılıklı delikanlıya bakarken elinden bi şey gelmedi.. bakışlarını bir an bile kesmezken çalgılar sustu rüzgar sustu ve herkes sustu... delikanlının gözlerinden akan yaşlar bir bomba patlamasının gürültüsünü andırırken meşhur küfür koleksiyonundan okkalı bir örmneği hayatın suratına indirirken duygularını saklayan demir maskeyi çıkaran ve bir bedenin yıkılışını gelin hanımdan başkası gören ve anlayan olmadı...kalabalık bu sükut içerisinde bi delikanlıya birde geline bakarken hiç kimse bu bakışlara bi anlam veremezken hoyratça çalan bir çalgı sesi bozuyor sessizliği...delikanlı gördüklerine inanamamış dili tutulmuşçasına bir şey diyemezken kalbinin tam ortasına yediği ihanet kurşunuyla bir kez daha yenilmişti yalan dünyanın yalan çarkındaki sahte hayattan...başı çatlayacakmış gibi şişti elleri titremeye kolları karıncalanmaya başladı derken her yer karanlık..
. derken hafif bir gökgürültüsünün ardından nazlı nazlı yağmaya başlayan yağmur kalabalığın iştahını biraz daha artıtırken delikanlının acısı içinde katmer katmer artıyordu... nihayet kalabalık aralanmıştı ki bir kurşun daha yedi dizlerin üzerine çöktüren elin ayağın gücünü kesen kalbi inciten yüreği sızlatan ... beyaz gelinlik içinde görmüştü sevdiği kadını yanında yakışıklı bir gencin koluna girerken...oysaki o gelinliği kendisi için giyecekti... demek yalanmış diye geçirirken içinden hayatı bir film şeridi gibi geçmeye başladı ıslak ve fersiz gözlerinden ... ASKERE GİDERKEN Bİ ONUN GELMESİNİ İSTEMİŞ VEDE ÖYLE OLMUŞTU... NE OLURSA OLSUN BEKLEYECEĞİM DEMİŞTİ...yıkıldığı gibi kalkamasada bi şekılde ayağa kalkmıştı artık...yavaş yavaş gözleri gözlerinde geline doğru yürümeye başladı...yanına bir adım kala dururken klalabalığa hitaben:
eğlencenizi yarıda kestiğim için hepinizden özür dilerim... içlerinden kızın babası:ne arıyosun burda sende kimsin dedikten sonra yanındakilere bi şey sölerken delikanlı:şu görmüş olduğunuz gelin hanım bir zamanlar sevdiğim biraz cahil birazda nazlı yüreğimi yakan bir ceylan l idi...aynı şekilde o da beni seviyordu...ben askere giderkende ne olursa olsun beni bekleyeceğini söylemesine rağmen şu an bi başkasıyla...(dili varmadı söylemeye ...)hakkarinin eksi otuz derece soğuğunda aylarca dağlarda teröristlerle çarpıştım hain avına çıktım...nice arkadaşlarım şehit oldu kimisi alnından kimiside göğsünden vuruldular... kimi evli kimisi nişanlşı bir çoğuda kucağımda can verdiler... bombalar yanımda patlarken şarapnel parçaları kurşunlar kafamızın üzerinden geçti yinede yılmadık yenilmedim...tüm bunlara sebeb şu gördüğünüz gelin hanıma kavuşma ümidi idi... ve ben hakkarinin eksi otuz soğuğunda üşümemiştim sevdiğim kadını gelinlik içinde gördüğüm kadar...ve o kadar çarpışma o kadar kurşun beni öldüremedi sevdiğim kadının attığı ihanet kurşunu kadar...
ağlamaktan ayakta zor duran geline doğru yürüdü ve önce tebrik etti sonrada kulağına eğilip ;;’’ne zaman gözlerin düşşe düşlerime bir çığlık olur yankısı duyulur bıraktığın bu kentte...eyyy acıya sürgün yağmalanmış duygularımın şaiiri...yüzüne düşen su taneciklerini yağmur sanma sakın.onlar;deli gibi zamansız akan gözyaşlarımdır benim;;’’...dedikten sonra doğrulup
SANA ANANDAN EMDİĞİN SÜT GİBİ TERTEMİZ BİR AŞK BIRAKIYORUM.O’NA KENDİ NAMUSUN GİBİ SAHİP ÇIK !..VE SANA EN KÖTÜ BEDDUAM YAĞMURLUBİR GÜNDE ŞEMSİYESİZ KALASIN...der ve yıkıla yıkıla terk eder düğün alanını gelinin yalvarma ve yakarışlarına duymazdan gelerek gözyaşlarını görmezden gelerek ve gözyaşlarını kalbine akıtarak...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.