1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
932
Okunma
Geçenlerde, ailece bir araba kazası yaşadık. Bir lastik patlamasıyla, ufak tefek birkaç sağlık problemleri dışında çok şükür hayati bir durum olmadı. Yani sadece maddi hasarla kurtulduk. Amacım, benim için tatsız, size fazla bir şey ifade etmeyen bu haberi vermek değil, bu olaydan alınması gereken dersleri sizlerle paylaşmaktı.
Aracımın markasını reklâm olur diye belirtmiyorum. Teknolojik donanımlı ve kemikli diye tabir edilen sağlam bir arabaydı. Bendeniz de, elli yıllık şoförüm. Demek ki, bu iki husus da güvence için yeterli değilmiş. Kaza sonrası, direksiyon hâkimiyetinin kaybolması nedeni üzerinde, konunun uzmanlarıyla yaptığımız sohbette çok ilginç bulgular elde ettim.
Arabanın arka tarafında üç yolcu oturuyor ve bagajda da yeterli yük varsa, arka tarafın çökmesi suretiyle ön lastikler yere yeterince basamıyormuş. Bir de buna sürati de eklerseniz burun biraz daha yukarı kalktığında riskin artması, tabiatıyla doğal hale geliyormuş. Ve maalesef, direksiyon normal şartlardaki kadar kontrolünüzde olamıyormuş. Çare, kontrollü sürat.
İşte böyle sevgili dostlar. Benim hafif atlattığım bu kaza inşallah sizlerin başınıza hiç bir zaman gelmez. Seyahatlerin yoğunlaştığı bu yaz aylarında lütfen tedbiri elden bırakmayın. Aile fertlerinizin kaderinin sizin ellerinizde olduğunu sakın unutmayın. Ufak tefek yara bere ile de atlatsanız, eşiniz, evlatlarınız ve yakınlarınızın çekeceği ağrı ve sızılar sizin vicdanınızı hiç sızlatmaz mı? Ben bunu yaşadım. İnanın, gece uykunuzda bile keşke demekten uyku uyuyamıyor bitap düşüyorsunuz.
Mutlu ve huzurlu bir yaz dileğiyle.