Hakiki sevgi, herkesin bahsettiği, fakat pek az kimsenin gördüğü hayaletlere benzer. -- anatole franse
sardunyam
sardunyam

ses

Yorum

ses

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

1046

Okunma

ses

Dalgınmışım
Yorgunmuşum
Kırgınmışım
Kızgınmışım
Deliymişim
Huysuzmuşum

Evet dalar giderim çoğu zaman, baktığım boşluğu görmeyecek, yanımda konuşulanları duymayacak, anlatılanları anlamayacak kadar üstelik...

Dalıp dalıp gitmelerimin, yolda karşılaştığımın yanından kör gibi geçmelerimin nedeni bu arsız ruhum...

Ne düşünüyorsun bu kadar diyorlar, çoğu kez altında başka manalar arayarak!

Oysa aklım nerelerde!

Şimdi ben buradayken, böylece duruyorken, dünya dönüyorken işkence görmekte olanların çığlıklarından, tacizci amca, dede, baba, abi v.s. ile karşılaşan küçücük çocuğun korku dolu gözleri ile gözüme bakmasından, töreydi, namustu, namussuzluktu, esasında günah keçisi bulmaktı adı ya işte o cinayetlere kurban edilen, onlar ölürken derin bir ohh çeken ERKEK(!)lerin vurduğu kadınların, ellerime tutunmaya çalışan buz kesmiş ellerinden, Kanadalı kürk avcılarına bebeksi gözleri ile bembeyaz bakarken, başlarına yedikleri sopaların acısını ensemde hissettiğimden, arabaların altında kalıp can çekişen sokak kedileriyle ruhum ezilirken, midem bulanırken, başım ağrırken sigaradan bir zehirli nefes daha çekerek dalıyorum işte...

Küsüyorum işte...

Ya hiç görmemek bir ödüldü başkalarına
Ya herşeyi görmek bir lanetti benim gibilere...

Suçlular ödüllendiriliyorken, masumların darağaçlarına gönderilmesinden nefret ediyorum...

Allah diyen dillerin altında saklanan şeytanların pis kokulu yalanlarından tiksiniyorum...

Koca koca kodamanların, yüksek yüksek kürsülerde "cağız, ceğiz, cektik, caktık" demelerinden kulaklarımı tıkıyorum...

Hüseyin Üzmez’lerden, onu aklayanlardan, taciz ettiği çocuğa "psikolojisi bozulmamıştır" raporu verenlerden, vicdanları sızlamayanlardan, utanmayanlardan ya sabır çekerek dayanamıyorum...

İnsanların vicdanını sömürerek paralarını bağış adıyla alıp menfaat sağlayan Deniz Feneri gibi kirli kurumlara tahammül edemiyorum...

Güneydoğulu çocukların çıplak ayaklarını görmeyen, onların üzerinden siyaset yapan politikacıların boğucu seslerine irkiliyorum...

Dünyanın her yerini kan gölüne çeviren çocuk katili devletlerin, palavrayla şov yapan başkanlarından gözlerimi kapatsamda kaçamıyorum...

Geceleri insan etiyle beslenip, gündüzleri insan hakları savunucusu kesilen vampirlerle aynı havayı solumamak için nefesimi tutuyorum...

Hayvan katliyamları yapan avcılardan, kurtaramadığımız her canlının vebaliyle uykusuz kalıyorum...

Üzerinden araba geçen sokak köpeğinin sakat bacağını sürüye sürüye kaçmaya çalışırken baktığım, beni delip geçen gözlerinin ateşinden sıtmalanıyorum...

Beş yıldızlı otellerde, lokantalarda ya da lüks evlerinde şımarıklık edip çöplere atılan yiyeceklerin varlığından haberdar olmayan, açlığın acısı ile herkesin aç olduğunu sanan Afrikalı çocukların hüzün dolu bakışlarından korkuyorum...

Annesi, babası bir hain kurşunla kurban giden çocukların topladığı mezarlık güllerinin kokusuyla dağlanıyorum...

Bütün dünyada hergün aç uyuyan milyonlarca insanı görmeyenlerin hayrına yaptırılan ektra süper lüks camilerle hidayete ereceklerini sanmalarını anlayamıyorum...

Papa bilmem kaçıncı şeyin, dışına giydiği beyaz örtünün altında sakladığı zalimliklerin farkedilemeyişinden bağırmak istiyorum...

sonra böyle dalıp dalıp gidiyorum

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ses Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ses yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ses yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.