- 1757 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
ENGELLİLER HAFTASI İÇİN
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
ENGELLİLER HAFTASI İÇİN
KIYMETLİ OKURLARIM;
Yine sizinle, yine sizlerle beraberim. Bugün konumuz ‘Engelliler Haftası.’
Hepimizin bildiği gibi, 10 – 16 Mayıs arası düzenlenen engelliler haftasın yalnız ülkemizde değil, 156 ülkede aynı zamanda değerlendirilir. Çözüm üretilir. Üretilen çözümler yeniden gözden geçirilir. Gönül diler ki bu konuşmalar yalnız bu sınır içinde olmayıp yüreğimizin sesine uyarak yardım da edebilelim. Hepimizin yaşadığı yerlerde üzülerek söylemek gerekirse bir veya birkaç engelli vatandaşımız bulunmaktadır. Bireysel olarak yardım edemiyorsak bile el ele vererek öncü olmalı ve onlara yardım etmeliyiz.
Şunu da hiç aklımızdan çıkarmayalım ki, herkes gibi engelli vatandaşlarımız da çalışarak hayatlarını sürdürmek mecburiyetindeler. Gönül isterdi ki büyük iş yerleri bir iki engelli vatandaşımızı yetiştirerek kendi iş yerlerinde çalıştırsınlar. Bu demektir ki engelliyi en aza indirmesi için, yüreğimizdeki sevgi çemberini sarıp sarmalamaktır. Zaten kanunlarımız iş yerlerinde çalışan her yüz kişiden iki kişiyi de engelli işçi çalıştırmasını zorunlu kılmıştır. Bu bir hafta şöyle düzenlenmiştir.
10 Mayıs Sakatlar haftasının açılışı
11 Mayıs Görmeyenler Günü
12Mayıs İşitme Konuşma Engelliler Günü
13 Mayıs Ortopedik Sakatlar günü
14 Ruhsal ve Zekâ Özürlüler
15 Güçsüz yaşlılar, Korunmaya Muhtaç Çocuklar
16 Akraba evlilikleri ve Genel Değerlendirme.
Gebelik öncesi tedbirsizlikler, aşıların zamanında yapılmaması, genlerden geçen kan hastalıkları ki bunun en önemlilerinden birisi Akdeniz anemisidir.
Kıymetli Arkadaşlarım;
Yurdumuzda görmeyen, işitmeyen, hareket edemeyen, ruhsal dengesi bozuk 4. 500 000 yurttaşımız var. Bunlardan 1. 400 000 kadarı da çocuk ki bu yalnız bilinenler, daha bilinmeyip kayda geçmeyenler o kadar çok ki... Sakatlara acıyarak bakmak onlara çözüm getirmez. Gördüğünüz engellilere alay değil yardım edin, sevgi gösterin. Onların acınmaya değil şefkate, sevgiye muhtaç olduklarını unutmayın; hiçbir engelli isteyerek bu duruma gelmiş değildir. Onlara yardımcı olalım. Sevgimizi üzerlerinden eksik etmeden yardımcı olalım.
Benim de sevgim sizlerin üzerine derken mutlu gönüller dilerim.
Bu yazıda ki bazı bilgiler internetten alınmıştır.
Gülay Somer Birkl
ENGELLİLER İÇİN
Kusur bulma sakın engellilere
Onlar da muhtaçtır sevgililere
Gözü görmeyeni can ile dinle
Yüreğinde acı onunla inle.
O belki senden de fazla görendir
Gönül gözü onun sevgi verendir
Kulağı çok hassas yüzü gülendir
Ne olur gönülden incitme onu
İşitmez konuşmaz ama görendir
Kusur bulma sakın sevgi bilendir
Sevgini görünce koşup gelendir
Ne olur incitme özrüyle onu.
Ortopedik özürlü kazaya kurban
Engeli onun da üstüne urban
Ona sen yoldaşsan deme ah aman
Ne olur sızlanıp üzme sen onu.
Ruhsal ve zekâdan engellileri
Unutma onların var gönülleri
Senden sevgi bekler o saf kalpleri
Onlara kusurlu deme ne olur.
Güçsüz ve yaşlılar ister korunmak
Yakışır bizlere onu korumak
Korunmaya muhtaç çocuklara bak
Yüce kalbin onlara olsun sığınak
Evlenir akraba çocuklar olur
Kimisi göçsüzdür çok çabuk ölür
Kimi de can bulsa engelli olur
Akraba evliliğe dur deyin dostlar.
Kim ister inlemek aczin içinde
Ne bedenen eksik ne ruh gözünde
Engelliyi hisset sen de özünde
Ne olur onlara kusurlu deme.
BU ŞİİR Yahşi Eğitim Merkezi Uygulama Okulu ve İş Eğitim merkezi
için yazılmıştır. ORTAKENT/ BODRUM GÜLAY sOMER BİRKL
YORUMLAR
Sevgili Mehmet Ne kadar mahcubum bilemezsin. Bu yaz hep koşturdum ve evde olduğum zamanlarda çocuklarım uzak yollardan tatile geldiler. ikisi Almanyadan biri İngiltereden
biri Malatyadan. Yani kızlar oğlanlar torunlar gelinler damatlar hep buradaydılar. Ben Bodrum Yalıkavakta oturuyorum ve derneklerde gönüllü çalışıyorum.CKD ÇYDD
ATATÜRK DD gibi derneklerde faal olarak çalışıyorum. bu vesile ile de böyle kurumları ziyaret ediyorum.
Can kardeim bende Almanyada oturuyorum. kış sporlarının yapıldığı çok şirin bir dağ kasabasındayım. Ama Aralığın sonunda kölne gideceğim kızım var orada sana telefonlarımı verirdim ama edebiyat defteri musaade eder mi bilmiyorum. Ama bana msj yazarsan sana türkiye ve almanya numaralarımı verebilirim. 3 Aralıkta dünya engelliler haftası Benim şiirimi okuyacaklar. benden izin istediler. Çok onurlandım. Şİİrimi de büyütüp okullarına asmışlar. Senin gibi genç bir delikanlının bu işlerle meşgul olup hele ki vatanına yardım etmesi ne büyük bir kazanç Türkiyemize ve tüm engellilere. Seni kutluyorum cannnn oğlum Sevgin hiç eksilmesin yüreğinden. Sevgilerimle kal
Bu duyarli yaklasiminizi kutluyorum ..sizinle beraber fikir alis verisinde bulunabiliriz.bizlere bir cok konuda yardimci olacaginizi düsünüyorum.lütfen sizinle iletisim galinde olalim .Ben Almanya Hannoverde yasayan türkiyedekilerin tabiriyle gurbetci kendi tabirimizle Avrupada yasayan Türküm.Burada Elele Engelliler dernegi baskaniyim. gecen mart ayinda karamana bir TIR dolusu arac gerec gönderdik..cevrenizde yardima muhtac ve engelli vatandaslar varsa onlarla sizlerin kanaliyla ulasmak istiyoruz.Saygilar
Sadece sevgi,
İnsanı İnsan olduğu için sevmek, bütün zorlukları aşmanın tek yolu...Ozaman ne engel tanır ayaklarımız, ne karanlığa maküm kalır bakışlarımız...
Çığlıklara kapalıdır kulaklarımız, şefkat ninileri fıslıldar iç dünyamız...
Sadece sevgi...
Asıl engel onun yokluğu değil mi?
Günün değerli yazısı ve yazarını gönülden kutluyorum
Sevgi ve saygımla...
Leyla Usta tarafından 5/16/2009 7:10:14 PM zamanında düzenlenmiştir.
Kutlarım,şeçkiyi hak eden bir yazı.
Ben ,şahsım adına,görmeyeni,duymayanı vs,engelli olarak görmüyorum.Önemli olan insanın düşünce engelli ve sevgi fukarası olmaması.
Abimin ,gözleri görmeyen ve Hastane de danışmanlık görevi yapan bir arkadaşıyla tanışdım.Çok kısa bir sohbetimiz oldu.
ben yüksek okulu bitirmiş ve gözleri gören biri olarak onun karşısında cahilliğimden utandım.Ve bana ,ben sizi aradan uzun yıllar geçsede tanırım dedi.
İçimden 'hadi beee,iyi, hoş,bilgilisin,kültürlüsün ama o kadar da değil '' dedim.Bu konuşmamızın üzerinden tam 26 yıl geçdi,Tıp bayramı dolayısı ile bir yemeğe katıldım.Karşılama komitesindeki görevlinin'' hoş geldiniz ''demesi üzerine ,''iyi akşamlar,teşekkür ederim '' dememin ardından, '' Neriman hanım tekrar görüştüğümüze sevindim ,abiniz nasıl'' deyince, bir zamanlar ''hadi beee '' deyişimin yerini '' vay beeee '' aldı.
Ben,bırakın 26 yıl öncesini ,dün gördüğümü hatırlayamazken,ENGELLİ kelimesini telaffuz etme lüksüne sahip olmadığımı düşünüyorum.
Sayfanıza bir demet kırçiçeği bırakıyorum,bence çok yakışdı,umarım sizde beğenirsiniz.
Sevgi ve Saygılarımla
TEŞEKKÜR EDERİM BENDEN KÜÇÜK OLSANIZ BİLE SİZDEN FEYZ ALDIĞIMI SÖYLEYEBİLİRİM. AKILCI İNSANLARI ÇOK SEVDİĞİMİ BİLDİRMEK İSTİYORUM.ESAS YAZI ÇOK UZUN AMA UZUN YZAIYI OKUMAK ARKADAŞLARIMIN CANINI SIKABİLİR DİYE DÜŞÜNÜP ÖZETİNİ YAZMIŞTIM. BUR DUR İÇİN ÇOK ÜZÜLDÜM. PAZARTESİ GÜNÜ YAHŞİ YALIYA GİDİPDE ONLARI ZİYARET EDİNCE ÇOK İYİ BİR İŞ YAPTIĞIMI ANLADIM
TÜM DOSTLARI ONLARA EN AZ BİR SEVGİ VEREREK YARDIMA DAVET EDİYORUM SEVGİMLE KALINIZ.
Değerli Gülay hanım ; öncelikle duyarlılığınız takdire değer..
Engelliliğin en büyük nedenlerinden biri olan akraba evliliğini sanırım yazınızda unutmuşsunuz. Şiirinizde yer vermişsiniz.
Fakat en çok bu akraba evliliklerinin olmaması için müğcadele etmeliyiz. Bir de asıl işin zoru, gerçekte zihniyet engelli yöneticilerle uğraşmak. Seçim öncesi bir yerlere neler neler dağıtılırken, Burdur'da engellilere meslek eğitimi veren bir kurum ödenek yokluğu nedeni ile kapatıldı.. YAHŞİ ve benzeri kurumlara destek verilmeli, onlara meslek kazandırıp yapılabilecek olanın en iyisini yapmalıyız. Onlar da en çok bunu isterler....