- 1521 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
Türk Şiiri
Türk Şiiri
Mustafa Necati KARAER’i tanır mısınız? Türk edebiyatının bu usta kalemi ‘’Samanyolu ve Şiir ‘’adlı şiirinde bir arayış içindedir. Masal ülkesinden çaresiz geri dönen şair, bir tekne içerisinde sularla haşir neşirdir. Karşıda sadece bir kutup yıldızı ona bakmaktadır. Samanyolu’nun bir düş olduğunu anlar, arada yıllardan bir uçurum vardır; hüzünlüdür… Artık baharın bile gelmeyeceğini, suya düşenin cemre olmadığını bilir. Bütün kapıların kilitli oluşundan dolayı dertlidir. O sihirli anahtarı çevirecek ve bütün umudunu ‘’Bir sende kaldı ey şiir! ’’diyerek haykıracaktır.
Gerçekten de bütün umudumuz şiir midir, tartışılabilir.
Şurası bir gerçektir ki insanoğlu antik devirlerden beri şiir yazıyor. Yazılan her şiirde insanın kendisini görüyoruz. Bu saptamadan hareketle şiirin temel çizgisinde insan vardır, diyebiliyoruz. Bizler başka bir biçimde anlatamadığımız duygularımızı, deneyimlerimizi şiirle anlatıyoruz. Bu yüzden olsa gerek, edebiyat türleri içinde birinciliği şiire veriyoruz.
Şiir sürekli yenilikler arar, yeni biçimlerde karşımıza çıkar.
Romanların çoğu yalnızca bir kez okunduğu halde şiir kitaplarının parçalanmasının nedenlerinden biri de kişioğlunun kendini aramasından başka ne olabilir ki?
Yaşam; kesintisizce süren, terk edilemeyen, geri dönülemeyen, daha da ileri götürürsek eğer, gizemine dokunulamayan tek şeydir. Bundan dolayıdır ki işimiz bitmiyor.
Bundan dolayıdır ki onu şiirlere konu ediyoruz.
Bütün umudumuzu şiirlerde arıyoruz…
Bu yazımda konunun başka bir yönüne Turgay FİŞEKÇİ’nin ‘’80’li yıllarda yeni şairler ortaya çıktı. Günümüzde pek çok genç şair olarak tanınmak istiyor. Fakat arkadaki gelenek o kadar güçlü ki bu yeni gelenlerin şanslarını engelliyor. O kadar güzel şeyler yazılmış ki yenilerin onlar kadar etkili olabilmeleri çok zor… şeklindeki saptamasına dikkat çekmek istiyorum.
Bu tezin doğruluğu veya yanlışlığı özneldir, tartışılabilir. Önemli olan bugün şiirimiz ne durumdadır ona bakmamız gerekir.
Şiir öncelik ve sonralık üzerine kurulur. Bütün ulusların şiirinde ‘’bellek’’ dediğimiz bu özellik vardır. Şairler bu belleğe bağlı kalmak zorundadırlar. Şiir yazma ediminin öğretilmesi olanaksız olduğuna göre şairin yolu mutlaka etkilendiği bir dönemden, o dönemde yaşayan bir veya birkaç şairden geçmek zorundadır. Günümüzde bazı genç arkadaşlarımızın Yahya Kemal’in, Nazım’ın, Necip Fazıl’ın, Orhan Veli’nin, Melih Cevdet’in, İsmet Özel’in, Ümit Yaşar’ın, Attila İlhan’ın,Özdemir Asaf’ın; Karacaoğlan’ın,Yunus’un, Fuzuli’nin, Nedim’in izlerini sürmesi bundan dolayı değil midir?
Günümüzün genç şairleri için bu usta kalemler birer esin kaynağı olmakla beraber, yazılan şiirlerin çoğunda onları bulmak gerçekten de kolay değildir.
Özellikle belirtmeliyim ki, şiir alanında kendini sınayan ve öne çıkan, ümitlerimizi kamçılayan şairlerimiz de sayıca az değiller. Ayrık yaş grubundan ve kesiminden gelen bu değerlerimiz birikimleri ölçüsünde büyük bir okur kitlesine seslenebiliyor ve gündemde kalabiliyorlar. İletişim olanaklarının geçmişe göre daha hızlı oluşu şiire olan bağlılığımızı ve bağımlılığımıza olumlu yönde etkiliyor. Şiirimizin kendini yenileme uğraşı her geçen gün biraz daha seziliyor. Geçmişin o düz çizgisini bugün için söyleyebilmek olası değildir.
Fakat bugün için şiirde görülen retorik sorunlar henüz güncelliğini koruyor.
Bu sorunlardan kendini kurtarabilenler edebiyat tarihimize adlarını yazdırmayı başarabileceklerdir. Marquerite DURAS:’’İnsan,içinde bir yabancı barındırır.Yazmak,işte o yabancıya ulaşmaktır.’’diyor.
Türk şairinin içindeki yabancıya ulaşabilmesi kolay değildir.İşte bu yüzden Dünyanın şiir varlığı en gelişmiş bir ulusuyuz…
Salah BİRSEL, dizelerinde:
‘’Uyu bir tanem uyu!
Seni şiir uyandıracaktır.’’diyor.
Bir başka yazımda şiirimizin retorik sorunlarına değineceğim.İyi haftalar diliyorum.
Necdet Arslan
YORUMLAR
şiirin tınısı daima yarınlara yansıyandır ki şiir üzerine düşünmek şiiri yorumlamak hiçte kolay değil yaşamın pınarından daima beslenmek gerek heleki bu şiir olursa bambaşka güzellikler diyorum.hocam şiir adına değerli düşüncelerinizden feyz almak başka güzeldi saygılarımla.
Necdet ARSLAN
Teşekkür ederim Sayın AKÇUM.
Nice yıllara,şiirlerle...