adı isra..
ay ışığı; dalga kıran. yarada tuz aşktan kalan...
Özlem
Yüreği geri döndürebilecek tek şey belki bu kadar güçlü bir özlem olabilirdi
Güçlenmiş bir özlemden başka nedir ki insanı geri çeken
Adımlarını engelleyen..
Yenik düşmemeli
Direnmeli diyor bir ses yanlışların karşısında
Yanlış yaptığını fark ettiğin daha ilk anda yok etmeli o ölümcül virüsü. Yok edilmeli.
Belki de bir kavanozda saklamalı. hiç olmadık bir zamanda havaya salınmalı.
Tüm dünyayı etkisine boğmalı.
Niye anlatıyorum ki sanki? Diyorum bazen. Ama ’ruhum’ istiyor ben yazıyorum.
Bazense ona gerek kalmıyor, ben bile anlamıyorum kaleme kağıda nasıl sarıldığımı.
Ruhum uyuyor ’sanırım’ bu anlarda. İçinden geçenleri farkında olmadan derinlerindeki çatlaktan sızdırdığını, sızdırdıklarının neler olduğunu bilmeden.
Çaktırmadan...
birde;
(unutma)
kıyısız bir sahildeydim, diyor, düşümde
kış güneşi gibi soğuktu bedenim
boyumu aşıyordu dalgalar, ama korkmuyordum
uzansam annemin ellerini tutacaktım
ağlayarak uyandım
neye yorarsın bunu.
yüzün gülsün, emi diyor, susuyorum
yeryüzü ve tüm baharlar güzeldir, unutma
ayçiçekleri, hardal çiçekleri ve
çocuk çığlıkları güzeldir
sevişmek ve özlemek güzeldir, birilerini
ben olsam da olmasam da.
(aytunç altındal)
Şiiri yıllar önce okumuştum. Garip bir haz vermişti bana hüznü. Uzak değilmiş meğer, ondanmış bu kadar çekiciliği.
Ve özlem;
Ona direnmek zor. Sanki damarlarında ilerliyor insanın. Önce sen isteyerek, belki bilerek enjekte ediyorsun onu hem de şah damarından sonra esirgeyemiyorsun kalbini, koruyamıyorsun kendini.
Yavaş yavaş yiyip bitiriyor seni.
İçin eriyor belki ama garip bazen güzel bile geliyor geceler boyu ağlamak.
Ya da ağlamaklı olmak…
Bir mutluluk hayalleri kurup bir hüzne boğulmak.
Anne şefkatini ararken gecenin koynunda karşına çıkan yalnızlık oluyor.
Hüzünlere karşıcı kısmetinde.
Ne ki; tıkayan boğazını? yutkunursun gider...
Yapabileceğin bir şey yok eriyip yitip gitmekten başka sabahı aydınlık gece yolculuğunda..
Adı isra…
gülden
(9haziran’07-2.yenidekaranlıklar)
kalbime gömerim o zaman
unutup ta silelim o zaman
alt tarfı aşk bu da işte
vaz geçilmez misin
aman...
sanane ki ağlıyorsam.....
(gökçe kırgız&emre altınel)