YOLCULUK
Otobüs dar kimi bozuk ve yamalı asfalt yoldan bazende cenneti andıran doğadan geçmekteydi .Şöförün ağzında neşeli bir ıslık sanki bu uzun yolculukta ona güç veriyordu.Saçları kır burnu palyaço burnu gibi kırmızı ve top gibiydi.Kolları sürekli araba sürdüğünden adaleliydi
Arada bir geçen arabalara sövmeden yapamıyordu
Önüne baksana gözün körmü koskoca otobüsü görmedin mi karşısındaki de cevap vermeye başlayınca iyice çileden çıkıyordu
Hadiii hadiiiii..........çok konuşma tövbe tövbeee zorlan insanın ağzını bozuyorlar şöför değil bunlar yahu trafiğin t sinden anlamıyorlar hoooop hopppp fazla ileri gidiyorsun illerle kardeşim illlerleeee !
Yaşlıca bir kadın bu olaydan iyice etkilenmiş heyecanlanmıştı
Aman oğlum boşver uyma sen ona yavaş yavaş güzelce gidiver
D oğru hanım teyze diyerek gülümsedi şöför muavine dönerek teybe neşeli müzik koyda moralimiz düzelsin dedi
Yolcular çalan müziğe sessizce eşlik ediyordu kimisinim gözleri kapalı kimisi etrafı seyrediyordu kimisii de gazete kitap okuyordu bazende çocuk ağlamaları karışıyordu
Genç kız gözleri dışarda öylece dalmıştı .Umutsuz bir yandanda bitkindi sanki Yüzü çocuksu olduğu halde yaşından olgun gibiydi koyu kestane rengi saçları dağılmış gözleri ise bademi andırıyordu ama yorgunluktan cansızdılar bir süre derken göz kapakları dayanamadı bir iki aralanıp kapandı gitti Şimdi yolculuktan öte bir dünyaya girmişti...
Birden büyük bir gürültüyle uyandı korkmuş heyecanlanmıştı gözlerini ovuşturdu araba fren yapmış tüm yolcular ayaktaydı şöför avazı çıktığı kadar bağırıyordu
Tüh tüh böyle dikkatsizliğin böyle şöförlük olurmu yuh olsun size önünde olan kaza şöförü çok üzmüştü arabalar birbirine girmişti belliki yanlış sollama aşırı hız vardı ambulans gelmiş yaralıları taşıyordu yolcular
Ayyy sen koru yarabbi ...!
vah vah ...!
hepsi üzülmüştü
Yol kapalı olduğundan trafik tıkanmış arabalar güçlükle ilerliyordu otobüstekiler bu olayı kendilerine göre yorumluyorlardı tanımadıklarınla kırk yıllık dost gibiydiler
Bu hep dikkatsizlikten ileri geliyor beyefendi
Belki o da var ama yollar da bozuk bence
Özür dilerim sözünüze karıştıım bence şöförler uykusuz saatlerce araba kullanıyorlar ondan sonrada işte böyle istenmeyen sonuç
yoksa kurallara uymamak mı ?
Köşeye oturmuş başı örtülü gözlüklü bir hanım sessizce dua etmekteyydi
Genç kız gördüğü bu olay karşısında çok etkilenmişti düşünceleri karışmıştı sanki
herkes hala konuşuyordu
Yok kardeşim yok bu trafik eğitiminin eksikliğinden ileri geliyor
Ben diyorum ki şöförlük bir sanattır iyi bilmek gerekir
Saatler geçmiş otobüs ilerledikçe trafik yoğunlaşmış deniz görünüyordu
Küçük bir çocuk annesiyle konuşuyordu
Annee denize baksana ne güzel ama yanıyor yaa a neden
Gerçekten manzara görülmeye değerdi güneşin batan ışıkları denize aksediyor onun maviliğine birde kırmızılık katıyordu tek tük yanan ışıklar hafif sisli bir hava artık otobüs İstanbul a yaklaşıyordu en güzel anılarını gerde bırakmıştı genç kız adı Diler di tüm sorunlarıyla çekiciliğiyle karşısındaydı istanbul
geride gönlünden birşeyler kopmuştu bırakmıştı biliyordu benliğine yenik düşmüş duygularının esiri olmuştu kaç kez gayret etmiş mantığını üstün tutmak için ama olmamış kaybetmişti boşveeer hayat genede güzel dedi
Hava iyice kararmış artık dışarısı görünmüyordu Otobüsün lambaları yanmıştı
Küçük kız sıkılmış babasına sorup duruyor ağlıyordu
baba ne zaman ineceğiz babaaaa
İki saat sonra otobüs İstanbul a girmişti genç kızın içini acı ile karışık bir heyecan kaplaamıştı Şimdi zaman geçmek bilmiyordu
Derken yolculuk noktalanmış yorgun umutsuz olduğu halde umudu arıyan birisi olarak indi aşağıya Yenilmişti sevgiye ama yaşama yenilmiyecekti hiç bir zaman
Kesin ve kararlı adımlarla eve doğru acele acele yürümeye başladı
NEŞE KIZILYAR 1972