- 1124 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
dürtü
"Aşk için Mecnun olup çöle düşeceğine,
Ferhat olup dağları del,
Ki, aşkın işe yarasın, sayende köyün sulansın"
Bir yerde okumuştum nerede hatırlamıyorum ama çok hoşuma gitmişti... Bir işe yaramak, ne güzel şey... Bir şey yapmak, güzel bir şey yapmak, kendin için anlık menfaatler kazanmak yerine, sürekli ve kalıcı eserler bırakabilmek... Ne güzel şey.
Hayatta en önemli şey nedir diye sordum kendime, bilgiden başka şey gelmedi aklıma! Kendine yapabileceğin en önemli yatırım, en büyük kazanım, ruhuna işleyeceğin en özel, beynine nakşedeceğin en gerekli şey bilgi... Ve üstelik sonsuzken... Ve üstelik hiçbirimiz hiçbirşey bilmiyorken, oysa düşünebiliyorken, görebiliyorken, anlayabiliyorken... Empati kurarken, film izlerken, şarkı dinlerken, biri ile konuşurken, bir kitap okurken... Her yerde ve her şeyde bir mesaj var olduğunu anlıyor insan, başka türlü bakıyor o zaman dünyaya... biliyor ki hiç birşey boşuna değil...
En gereksiz görülenden, en sıradanlaşmış gibi gelene kadar hatta bazen en rahatsız edici gibi durandan, korkularından, aşklarından, nefretlerinden daha nelerden alacak şeyler olduğunu anladığında artık gözlerin öylesine bakamıyor etrafına...
Fakat, yalnızlaşıyorsun... O kadar tuhaflaşıyorsun ki, artık başka şeyler görüyor, başka türlü konuşuyorken diğerlerinin senin gördüklerinin farkına bile varamadıklarını anlıyorsun... Gittikçe sıkıcı geliyorsun belkide etrafına... Bu konuda yapacak birşeyin olmadığını bilerek...
O saatten sonra içinede kaçamıyorsun artık, çünkü orayada sığmıyorsun, odalar daralıyor, insanlar ruhsuzlaşıyor, davranışlar ilkelleşiyor, sen galaksi kaçkını gibi bakınıyorsun! Hep daha sonrasını hayal ediyor, bütün gayen bir işe yaramak oluyor, bir kelebek kadar işe yaramış olabilmek... Her yer derya deniz, sen bir küçük kıymıksın artık... Ne ölmek var sana bundan sonra, ne kalmak!
Bütün kalkanlarını indiriyorsun artık bir kayıp endişesi taşımıyorsun, korkmuyorsun, üzülmüyorsun, kızmıyorsun...