- 775 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
36 - SOHBET
Onur BİLGE
Dede hava kararınca tezgâhını topladı, içeriye aldı. O meşhur sandalyesini bahçe kapısının önüne koydu, oturdu. Herkes kendi âlemindeydi. Bahçede, ağaçlardan sarkan ampullerin sarı ışığının altındaki masalarda bazıları tavlaya oynamaya devam ediyorlar, bazıları konuşuyor, tartışıyorlardı. Ben de Çiçek’in kafesinin asılı olduğu ağacın altına, onun yanına oturdum. Canı sıkılmıştı:
“Dedikodu etmekten de dinlemekten de o kadar kaçınıyorum ama yine de ‘hal dert lafı’ derken, bu pisliğe bulaşıyorum. Dinlesem bir türlü, dinlemesem bir türlü... Allah affetsin! Bari onlar için hayır dua edeyim de kul hakkı azalsın. ‘Ya Rabbi, o hakkında konuşulanları da bizi de affet, cennetine Cemaline layık kullarından et!’
“Komşu... Can burnunda... Ne yapsın? Anlatacak, derdini dökecek, rahatlayacak. Psikiyatr da aynısını yapmıyor mu? Hem ferahladı, hem de bir şeyler öğrendi.”
“Herkesin evladı geliyor, arıyor soruyor. Bense çoktan
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 2
DEFİNE - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15