Cehaletin Katliamı! (Ozan Güner Kaymak)

• 11 Mayıs 2009 Pazartesi 00:41:32

Mardinin Mazıbaşı İlçesine bağlı Bilge köyünde insanlık tarihi boyunca eşine ender rastlanan ve tamamen cehalet eseri olan, iğrenç bir katliam yaşanmıştır. Bu katliam Yüreğimizi yaktı, katledilen masumlara yandık. Ağladık ve gördük ki ne gelirse cehaletten geliyor. Yüz yıllar önce veda hutbesinde Hz. Muhammed A.S. Bütün insanlara Kan davasını kaldırıyorum artık kan davası gütmeyin diyor, asırlar sonrası kendi ümmetiyim diyenler, kan davasını gelenek haline getiriyorlar, Modern çağda iğrenç töreler ve iğrenç kan davası, mallesef artarak devam ediyor. Koruculuk sisteminin sakatlığı halen ciddiye alınmış değil zira yangın düştüğü yeri yakıyor. Okuma yazması olmayan cahillerin eline silah verip alın kendinizi koruyun demek, Ne haliniz varsa görün demektir. Bu devleti yönetenlerin ya zaafıdır, ayıbıdır. Ya da iğrenç oyunudur,

Neden milyonlarca asker bir o kadar da polisin Ülke güvenliğini vatandaşın can ve mal ehemmiyetini sağlamaya gücü yetmiyormu? aslında sakatlıklar bir iki tane degil Koruculuk sisteminin zerre kadar faydalı olmadığını açıkça görüyoruz Ayrıca Jandarma bölgesi, polis bölgesi gibi saçmalıkta iptal edilmelidir. Devletin güvenlik birimleri her yerde her zaman müşterek hareket etmelidir. Polis Panzerin içinde asker çatışmayı bitirene kadar güvende beklememelidir.

Bunları askerliğimiz döneminde bilakis yaşayarak görmüştük.Biz askerler çatışmalara girerdik polis meydanda yoktu çatışma bittikten sonra polis operasyonu sanki kendi yapmış gibi üstleniyor kahramanlık havasına giriyordu, Polis sayısı artırılmalı bölge saçmalığı ve koruculuk sistemi kaldırılmalıdır.Milletvekili olanlar ya da bürokraside üst görevde olanların evlatları torpilli olmamalı, vatandaş her konuda eşit haklara sahip olmadıkça huzur ve mutluluk aramak beyhudedir. Komşunuzun evi yanarken güvende olamazsınız. Korucu yerine Polis görev alanları artırılmalıdır. Polislerin en az lise mezunu olmalarına önem verilmelidir. Polis şiddet ve işkencenin simgesi konumundan kurtulmalıdır.

Bir zamanlar 1982 yıllarında gözlerimle görmiştim. Ankara emniyet sarayında 2.nci şubede ’’Haşa’’ Burda Allah Yok, Peygamber izine gitti yazıyordu. Bu tür yerde adalet olur mu? Bu zihniyet vatandaşın can ve mal güvenliğini korur mu? Sevgi Şefkat merhametin olmadığı, insan hak ve özgürlüklerinin bulunmadığı, bir yerde insanlıktan haktan hukuktan söz edilebilir mi? Bu cehalet katliamında yaşamını kayıp edenlere Allah’tan rahmet ve magfiret diliyorum. Geride kalan yakınlarına, Başsağlığı dileklerinde bulunuyorum. sapıkça törelerin,iğrenç kan davalarının, Berdel’lerin kadın erkek ayırımının olmadığı, kısaca insan haysiyet ve onurunun esas alındığı bir Dünya en büyük özlemimizdir. Her insan bu konularda duyarlı olmalıdır. NEME LAZIMCILIK HALT ETMEKTİR!

Saygılarımızla, Ozan Güner Kaymak / Amsterdam