- 422 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NAMLUNUN GÖLGESİNDE
Maviye çalan bir gökyüzünün altında bir bahar gününü daha geçirdik.
Yarınlara dair düşleri, hayalleri bir kez daha kurduk. Gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda bin şüpheyle. Huzurlara gebedir duygularımız, isteklerimiz,Düşündüğümüz zaman heşey yolundadır sanki hayata dair.Ama derinliğe dalmamızla beraber kuşkularımız bir bir gelir gözümüzün önüne.
Adalet, insanca yaşamak, huzur bunları söylemek kolay. Ya yaşamak, gerçek ten de derinliğine indiğimiz zaman söylerken ki kolaylığı hissedebiliyor muyuz acaba? Kesinlikle hayır diyorum. Silahın olduğu bir yerde huzurdan, demokrasiden, yaşamdan bahsedilebilir mi?Yarınlara dair hayaller kurulabilir mi.
Başkalarının özgürlüğünü kısıtlayarak kendi huzur ortamımızı saplamak ne kadar doğru ya da ne kadar insanca. Silahın olduğu bir yerde demokrasi barınabilir mi? Bir şartla mümkün bu, kağıt üzerinde ancak.Adalet ten bahsederken de aynı düşüncelere sahip olmak mümkün. Adaleti adaletsizlikle savunmak doğu olur mu.
Adaleti savunurken adalet dışına taşarak insanları adaletsizlikten ne kadar itebilirsiniz ki? Yaşamak insanların en doğal hakkıdır.
Ama gerçekten yaşanabiliyorsa.Her insan gerçekten de yaşayabiliyorsa. Yaşamakla kastım nefes almak diil sadece. Yemek, içmek diil yaşamakla kastım benim. Sahile inmek, çayımın dumanını deniz otobüsünde seyredebilmek, elimde bir olta boğazda balık tutmak, yapıldığı zaman görgülü sayılan her şeyi yapabilmek, zenginlerin ve bazı burjuvazinin yaptıklarını özgürce yapabilmek benim yaşamakla kastetdiğim.
Burjuva takımının özgürce yapabildikleri şeyleri diğer insanların yapmaya haklarının olmaması ne kadar uyuyor insanlığa. Onların yaptıklarını silahların ve ibresi zenginler ve burjuvaziden yana olan adalet terazisinin gölgesinde bırakarak yapmalarını engellemek ne kadar doğru.Her daim savunulur adalet, insanca yaşamak.
Peki gerçekten adalet içinde mi yaşıyoruz, bunu sorgulamamız gerekiyor diye düşünyorum. Adalet her ülke için kullanılır ama uygulanış şekli iklim gibi ülkeden ülkeye değişiklik gösterir ne yazık ki.
Ben isterim ki; adalet içinde yaşayacasak namlunun gölgesinde yaşamayalım.
İnsanca yaşayacaksak eğer; Adaletin ibresi burjuvaziden yana ve ayrılıkçı olmayıp ortada dursun.
Adalet terazisinin ayarıyla her başa gelen iktidar, ve her kesim oynamasın
Tüm dünyada var olan bir adalet terazisi kullanılsın.
Namlunun gölgesinde değil, sınırların olduğu bir dünyada değil, palmiyelerin gölgesinde ve insanca buluşabileceğimiz bir ortak paydada yaşayalım.İşte o zaman gerçek huzura ulaşırız.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.