Hayallerin ve Hakimiyet / 1.Bölüm
Bir parmak , bir parmak olmayı düşündünüzmü hiç ? . İlk izlenimde basit ve sonrasında komik bir yargı ile girişi yorumlandıran hatırı sorulur bir çoğunluğun yüzlerindeki tebessümü görür gibi oluyorum.
Gerçektende sosyal açıdan baktığınızda , kaplamış olduğunuz hacmin görüntüsünden dolayı kimbilir ne kadar dikkat çekici olurdunuz.Ve bu cazibenizin popüler geri dönüşümleri hızla üreyerek dünya çapında olmamanız içinde hiçbir sebep göremiyorum.
Fiziki açıdan konuya bakmak ise sizi dahada farklı boyutlara getirebilirdi ; düşünebilyormusunuz, hiçbir kimsenin giremeyeceği hacimde derinliklerde , sizin izlemlerinizle farklı bilgilerde edinebilinirdi.
Tabi ki sadece bu kadar değil ,konu’nun tarihsel bir boyutuda olup , tarihe geçerdiniz .Konunun coğrafyasına baktığınızda çıkış bölgeniz size sahip çıkarken , kimbilir diğer bölgeler nasıl gıpta ile yutkunulardı.
Tıp için dahada farklı , böyle bir geni incelemek adına belkide tüm üniversiteler konunun incelenmesinin kendi yetki alanlarına ait olduğuna dair biri birileri ile çekişmelere de girebilirlerdi.
Devlet’ en bakarsanız meydana gelen bu uluslararası popülerlikten nemalanmaya nereden başlanması gereği ile ilgili partiler üstü çalışmalarda başlatabilirdiniz.
Hatta Anayasa Profesörlerinin hepsi Anayasanın , varlığınızdan dolayı yasalardaki eksikliklerini tesbit eder ve konferanlar düzenleyerek bir farklı telaşa ve mecliste tüm milletvekillerinin oy birliği ile anayasa değişikliğinede sebebiyet verebilirdiniz.
Bir yandan uzay bilimcilerde harekete geçer ve yatırımcıları ise yatırımlarında , sizin fiziksel etkinliğinizden dolayı minumum yatırımlı uzay aracı yapacaklarını düşünerek kim bilir nasıl sevinirlerdi.
Silah sektörünüde biri birine katardınız ve hatta tüm istihbarat birimleri size sahip çıkar ve sahip olmak adına yer altı örgütleri çatışmalara girerlerdi…tabii bu kadar basitmi siz bir parmaksınız.Basite alınacak bir şey mi bu..?
Varlığınızın bir başka alanıda ayağa kaldırması gayet doğaldır o’da dinler ve yöneticileridirki hepsi birden ayağa kalkar Allahın bir mucizesi olarak sizi kendi kitaplarındaki hangi cüz veya bab , hangi sure veya ayette kaleme alındığınıza dair yeni tefsirleri ile yeni devir Alimlerin ortaya çıkmasınada sebebiyet verebilirdi varlığınız.
Pardon bir şeyin farkındamısınız ? , farkındamısınız büyük bir ayrıntının , bunca cümle arasındaki eksikliğine ? .Şu ana kadar bütün bu yazılar sizin dışınızdaki mihrakların , sizin adınıza ve sizin dışınızdaki karar aşamaları olduğunun farkındamısınız..?
Alt tarafı parmaksınız , ha ayak parmağı , ha el parmağı ne fark eder ki siz bir parmaksınız.Siz zaten bunları düşünemeyecek ve idrak ederek ,bırakın yorumlamayı , eyleme sokamayacak kadar kaabiliyetsiz , düşüncesiz ve aciz bir parmaksınız sadece.
Üzülmeyiniz ! diğerleride bu ayrıntıyı , bunca heyecanınız ve sarhoşluğunuza kapıldıklarından kaçırmış olmaları da muhtemeldir, ta ki ayıldıklarında , yani sizin alt tarafı bir parmak olduğunuza ve itilmeden , kakılmadan ve dürtülmeden bırakın bir yere gitmeyi , bir mikronluk hareketi yapmaktan bile aciz bir parmak olduğunuza kanaat getirmelerine kadar.
Bu bir el , hatta kol ve bacak ve gövde ve tüm vücudunuzun herhangi bir organı olmanız halindede geçerlidir.
Pekala bu ifadelerden , sizce beyin organının özelliğinden dolayı , diğer organlardan bir farklılığı olup hakkı yenilmiyor mu acaba ? diye de sorgulayabilirsiniz.
Hayır , tek bir organ olmanız , beyin olsanız dahi , hiçbir manevranız veya kararınızı harekete geçirmeye imkan tanımayacaktır.
O zaman en iyisi İnsan olmak.
Tüm organları ile , uzayda kapladığı hacmini , gerekli olduğundan var olduğunu bilerek , her türlü koordinasyonu, beyni ile diğer organlarına talimatlar gönderebilen , yürütme ve idaresini yaptırabilme kabiliyetine sahip bir İnsan olmak.
Ne kadar güzel . Güzel olan nedir .? diye soracak olursanız , farkındasınız ; bir İnsan olmak veya olabilmenin ne kadar muazzam bir şey olduğuna dair ortak paydada buluşabildik…
Ancak bu farkındalık bize , bunca yazılan kitaplar , bunca öğreti ve yayınlar , işitebildiğimiz nice girdiler olmasına rağmen ne fayda sağladı ve milyonlarca yıldır, neden hala aynı kısır döngüsel çizginin çekişmelerinde , düşüncesiz ve inat ile takipçi olarak kapladığımız hacmin , saygı duyulması gerekli varlığımızı basite alarak hayatımızı idame eder ve ömür denilen ve müddeti bilinmez sonlu günü geldiğinde geçip gideriz.
Hani bir parmak olmaktan veya tek başına bir organ olmaktansa bir İnsan olmak paydasında buluşmuştuk…
devamı var…
Serdar TUNÇLUER
Kaynak
YORUMLAR
ilginç bir konuydu..insan olabilmenin ,olağanüstü birşey olduğunun farkında değiliz .hakikatten hiç bu konuda düşünmedik belki ,parmak iyi bir örnek..işte nihayeti bir parmak ,görmez duymaz beyni yok.birilerinin komutuyla işte..birşeyler yapmak..ama insan olmak öyle farklı ki, tüm organlarıyla düşünen beyniyle çok muhteşem bir varlık.Yinede o kıymetli varlığı aciz bir durumda bırakan bizleriz,gelişmeyen düşünmeyen belli dar kalıplarda yaşayan çoğu özelliklerimizin farkında olmıyan biz insanlar ..bu konu çok güzel bence..yazınızın devamını bekliyeceğim..yüreğinize sağlık..saygılar..
flycan57 tarafından 5/11/2009 11:42:51 AM zamanında düzenlenmiştir.