- 1280 Okunma
- 16 Yorum
- 0 Beğeni
34 - ANALIK MİMARLIKTIR
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Onur BİLGE
Virane’nin sokağına sapınca, köşede Azime Hanım’la karşılaştık. Evinden çıkmış, elinde küçük para cüzdanı ve filesiyle bakkala gidiyordu. Selam verdi. Define selamını aldı ve:
“Nerelerdesin sen? Neredesin kaç gündür? Seni çok merak ettim. Dışarıya falan da çıkmadın. İki hafta olacak. Merak ettim. Başında bir iş mi var, hasta falan mı oldun?”
“Yok, ağabey. Ekmek alıp döneyim; gelir, anlatırım. Ah, sorma başıma gelenleri!” dedi ve yoluna devam etti.
Define’ye dert anlatan, sadece biz değildik. Onun bilge kişiliği, insana insanca davranışı, çevreye güven telkin ediyordu. Mahalleli de onu seviyor, sayıyordu. Komşu hanımlar, genç kızlar arada gelip, hatırını soruyor, oturup biraz konuşuyor, rahatlıyorlardı.
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 2
DEFİNE - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15
YORUMLAR
Bazen öz anne analıktan beter olur, bazende analık öz anneden daha iyidir. Tıpkı biyolojik anne mi, büyüten anne mi gibi..
Bu sözleri çok duyarız ayrılanlardan:
“Bu çocukları sana düşman edeceğim!.. Göreceksin! İhtiyarladığında, ölüyor olsan, sana bir bardak su vermeyecekler!”
Kaleminiz durmasın ve yüreğiniz susmasın sayın Onur Bilge...
Uzun zamandır şiirlerinizi hayranlıkla okuyor ve ilham alıyordum. Eminimki her türlü yazıda da mükemmeli yakalıyorsunuz. Bu okuduğum öyküye göre ve uzun zamandır okuduğum şiirlerinize göre mutlaka okumadıklarımda bunlar kadardır diye düşünüyorum.
Şiir yazmayı sizden ve sizin gibi değeli hocalarımızdan öğrendik ve kimbilir bakarsınız öykü yazmayıda öğreniriz sizden. :-)) Gerçekten anlamlı ve güne uygun bir öykü olmuş. ''Analık Mimarlıktır'' Başlığıyla bile inceden inceye düşündürüyor. Başarılarınızın devamı dileklerimle, selamlar ve saygılar sunuyorum. Mustafa usta...
Onur Bilge, şiir sanatında özellikle hecede mükemmel bir şaire. Hikayelerini de (Olay yazılarında noktalı virgül kullanılmaması taraftarıyım.Bunun dışında) zevkle okuduğum iyi bir yazar olma yolunda, her geçen gün biraz daha mükemmelleşerek ilerlemekte. Kurdelayı bence hak ediyor.
Sevgili Onur.
Evet, Analık Mimarlıktır.
Hem de Canlı bir eser ortaya koyup geçmişi geleceğe bağlayan, etten kemikten ince, zarif, değerli; değeli olduğu kadar tasarım ve imalatında tembellik, ihmal özellikle ihanet olur ise, hayat için bir zehri katil denilen canavarları dahi yaptıklarında masum gösterecek kadar tehlikeli bir eserin mimarı.
Öyle olmasına rağmen eserinin iyisine de kötüsüne de ben anayım diye sarılan analık duygusuyla ESERİNİN ESİRİ Azat kabul etmez Kölelik zinciri boynunda bir mimar.
Tebrik ediyorum.
Her zamanki gibi yüksek yeteneğin ile yine gelecek nesillere unutulmaz ve eskimez bir eser hediye etmişsin.
Eline sağlık, gönlüne huzur ve saadet dileklerimle buradaki değeler ile en yüksek puan olan tam puan diyor seni alkışlıyorum.
Sevgilerimle.
''Beni dilim dilim doğrasan, kıyma makinesinden geçirsen, asla sana kıyamam! Ben anayım!.. Bir ana yavrusuna kol kanat gerer! Onu sokağa atmaz! Ne olursa olsun, bağrına basar!
............................................................................
Asıl mimarlık, evlat yetiştirmektir. Çünkü en önemli yapı, insandır! Ana, çocuğunun mimarıdır.
............................................................................
Analık budur işte! Sadece doğurmak da değildir, büyütmek, okutmak da... Analık mimarlıktır.”
Günün anlamını çok güzel ifade etmiş öykü....Tebrikler.
Fikret TEZAL tarafından 5/10/2009 10:59:46 AM zamanında düzenlenmiştir.