Gölde heyecan verici manzaranın nihayetlenmesiyle birbirimizle ilgilenmeye başladık. Çayımız demlenedursun, oradan buradan konuşmaya başladık. Laf döndü dolaştı, sevgilisinin hasretiyle gözyaşı döken Akif’e geldi. Babasının hali vakti yerindeydi. Bol para geliyordu. Sevgiliyle de yerdi, içerdi de... İstediği gibi har vurup harman savurabilirdi. Virane’ye dönünce bu konuyu dile getirmeye karar verdik. Yanımızda, onun aksine, örnek bir arkadaşımız vardı. Çok ağır uslu, aklı başında biriydi.
“Aramızda medar-ı iftiharımız var, dede. Hemen hemen her dersten tam not alan... Şurada hiçbir şey yapmıyormuş gibi duran var ya, işte o!” diye tam karşıma düşen arkadaşımızı gösterdim.
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 2
DEFİNE - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15
Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Alaaddin Kara adında bir madenci türkiyeyi sallayan 1991 yılında ki büyük madenci yürüyüşünün günlüğünü yazmış. tarihte benzeri olay çok azdır. binlerce işçi zonguldaktan madenlerden çıkıp ankaraya yürüyüşe geçmişti. çocuktuk herhalde devrim oluyor halkın ayağa kalkışı diye konuşuluyordu. ne yıl dönümü nede gelecek kuşaklara aktarılan bir bilgi olarak kalmadı sildiler tarihten bu büyük olayı.
şimdi hatırlatmanın tam sırası şu linkten bir fotoğrafını görebilirsiniz.
şarkı grup yorumun şarkı sözleri ve finalinde kemal özer in müthiş şiiri ile bitiyor.. grup yoruma tüm yürüyenlere ithafen saygı sevgi ve selamlar gönderiyorum..
İndim maden ocağına kara elmas diyarına Yeryüzü sıcak olsun diye dost Yıllar boyu kazma salladım buskunca bu zindanda Çocuklarım gülsün diye dost Oysa bizim evde gülen yok
Yürü derler yürü derler açlığa yürü derler Kara elmas tabut olmuş gerekirse ölün derler Günü gelir utanmadan ağlaşana gülün derler Yalanlara artık sabrım yok
Bugün maden ocağına kara elmas diyarına İnmedik selam olsun sana dost Ölesiye ışık hasretiyle solmuş bu yüzlere Grev grev güneş doğmuş dost Artık kaybedecek birşey yok
Yeraltında ezilenler yeryüzüne seslenirler Madenler bizim derler gerekirse ölüm derler Günü geldi grev derler dost Artık kaybedecek birşey yok
Zonguldak Yerin derinliklerinden geldiler Ellerinde susmak bilmeyen bir yeraltı güneşiyle Ne kadar diplere bastırılsa O kadar boğulmak bilmez yankısıyla yüreklerinin Ağır ağır geldiler Sonra hergün geldiler artarak geldiler Kadınları çocukları ve alkışlarıyla Yoğurt mayalar gibi geldiler Pişkin ekmekleri bölüp de paylaşır gibi Su gibi ateş gibi Her gün yeni ağızlar eklendi ağızlarına Yeni yollarla tanıştı ayakları Her gün yeni kabuklar çatladı Yeni kulaklar işitmeye başladı söylediklerini Bir kent oldular sonunda Ve adını değiştirdiler ülkenin
Şiir: kemal özer Söz-müzik: grup yorum
bana bu büyük olayı ve madencileri hatırlatan güzel yazı için arkadaşıma çok teşekkür ederim..
onlyyou tarafından 9/23/2009 12:41:12 PM zamanında düzenlenmiştir.
onlyyou tarafından 9/23/2009 12:42:19 PM zamanında düzenlenmiştir.
EN AZ ŞİİRLERİNİZDEKİ KADAR BAŞARILISINIZ... İŞTE SANATÇI RUHU BUNA DERLER..GÖRMESE DE ,YAŞAMASA DA HİSSEDER...ADETA YAŞANMIŞ BU HİKAYE..YOK YOK MUTLAKA YAŞANMIŞTIR..YAŞANMASAYDI BÖYLE GERÇEK ANLATIM OLURMUYDU? SİZİ YÜREKTEN KUTLUYORUM...KÖRLEŞMİŞ, PÖRSÜMÜŞ, DUYARSIZ KALPLERİN CANLANACAĞINI ÜMİT EDİYOR SAYGILAR SUNUYORUM...SAĞ OLUNUZ..
on verdim galerileri gördünüz mü bilmem ama ben gördüm daha derine inemedim. Ki benim turistik gezi gibi birşeydi. gerçek işçiler bunlar toprak üstünde çalışıp aynı yerde galeride çalışıyormuş gibi ücret alanlarda var .. görmeden tanıtmak diye buna derler kesinlikle siz buraları görmüş olmalısınız yoksa bu kadar teferruatla anlatamazsınız..." Harika bir yazıydı, evlat! Yazmaya devam et! Olur da birileri duymak ister de duyar"
_ “Babanızın ekmeği yenmez.” der. “Çünkü o, akşama kadar kazma kürek çalışıyor. İnsan kılığından çıktı. Genç yaşta çöktü.
Çok yralayıcı bir cümle bu,çok yürek acıtıcı...Yerin 400,500 metre altında çoluk çocuklarının rızkı için hayatlarını ortaya koyuyorlar, gözlerini hiç kıpmadan.Dünyanın en zor,en tehlikeli mesleklerinin en başında gelir madencilik.Evet ben de katılıyorum.Ekmekleri yenmez bu maden işçilerinin,adamın boğazına dizilir, yutamaz.Selâm olsun bu yiğit işçilere.Selâm olsun!
eskitufek57 tarafından 5/9/2009 11:45:50 AM zamanında düzenlenmiştir.
Her ne kadar uykumu kaçırıp,işim gereği '' yirmi beş yıldır beyaz giymekten bıktım ,birazda siyah giymek istiyorum'' dediğime pişman olarak ,üzerime çöken hüznün ağırlığını da yanıma alarak,sabahın ilk ışıklarıyla birlikde hayalimde canlandırdığım maden ocaklarında gezintiye çıkmama sebep olan Yüreğinize gani gani sağlıkve güzellikler dileyerek bu güzel paylaşımınızı tam puanımla destekliyor ve sayfanıza ,hiç kara bulaşmamış bir demet kırçiçeği bırakıyorum. Bence çok yakışdı.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.