FEZA MASALI
O dağ başındaydı,gündüzle gecenin adeta raksettiği bir havaydı ve azgın nehir,yatağından taşıp balıkları bilmediği bir mekana sürüklemişti.Havada yağmur,havada toprak,havada ölüm,havada korku kokusu vardı...
Titreyerek doğrulan herşey,çiçek,ağaç,güneş ve ay ve yıldızlar ellerini yüzüne kapamış bir baş gibi kımıltısız,nefeslerini tutmuş bekliyorlardı.
Güneş sıcak sıcak yakamıyor,çiçek buram buram kokamıyor,ay gümüş gümüş şavkıyamıyordu....
İlk sessizliği bozan kurşuni bir yıldız oldu;Titrek,boğuk bir sesle daha parlak mağrur duran diğerine;"Bir dilek tut".Dedi."Bir dilek tut içinden,bir dilek tut ki benim ölümüm senin mutluluğun olsun".Parlak olanı kısa bir tereddütten sonra ömrünün en güzel anını yaşadığına kanaat getirip minnetle baktı kurşuninin gözlerine ve dileğini diledi."Tek ben kalayım yıldızlar içinde biri değil milyonlarcası düşsün,şu ay gibi olayım tek ve benzersiz".Bunları söylerken aya bakıp kocaman bir kıskançlık dalgası gelip geçti içinden.
" Sende dedi sende bir dilek tut".Aya dönüp,ağlamamak için zor tutarak kendini.Ay titreyen ellerini yüzünden aralayıp gıptayla baktı yeryüzüne,eğildi ,eğildi.Hatta o kadar çok eğildi ki;Ağaçların üzerindeki çiğ damlalarını,çiçekleri,toprakta ki karıncayı bile seçebiliyordu.Çiçekleri koklamak,nehirde ki balıkları selamlamak,kuşları öpmek istedi umarsızca...Sonra dönüp kurşuni yıldıza;"Senin ölümün bizlerin mutluluğu,şu güzelim doğanın yokoluşu olacak biliyor musun?"Dedi hüzünle.
Yıldız;"Acele et".Dedi."Biraz sonra bir bir kayacak pırıltılarım koynumdan vardım yok olacağım."
Ay sustu bir an.Şöyle bir düşündü,gerindi bütün kraterlerini kaşıyarak gürültüyle,sonra sımsıkı kapatıp yorgun gözlerini,bin ay litresi oksijeni ciğerlerine çekip, "düşme yıldız,düşmeyin yıldızlar" dedi içinden...
Kurşuni yıldız nefesini tutmuş,kafasını omuzlarının içine çekmiş,çaresiz bekledi.
Parlak yıldız ise mağrur;"Birazdan, birazdan."Diyordu içinden."Birazdan teker teker söneceksinizve çakılıp kalacaksınız yeryüzüne,tek ben kalacağım kendi türümden tek ben ;Ay gibi güneş gibi..."Bekledi bekledi sabırsızlanarak.
Bin yıldız yılı sonra farkına vardılar ikiside ayın dileğinin.
Biri minnettar iyice yaklaştı aya,biri muzdarip bin yıldız metresi uzaklaştı aydan.