pamuk şekeri...
kocaman ellerinde boynu bükük minik bir papatya tutyordu. tıpkı kocaman göğsündeki kırlangıç kalbini taşıdığı gibi... kirli sakallarına doğru süzüldü gözyaşları.çiçeği ıslak toprağın üzerine bıraktı. ne zaman getirip verse, siyah saçlarına takardı papatyayı, sonra olanca kuvvetiyle bağrına basardı. pamuk şekeri kokardı annesi...ne de çabuk geçmişti günler, aylar, yıllar...şimdi şakağındaki saçlarına beyaz papatyalar takmıştı zaman.
ve şimdi anlamıştı annesinin neden pamuk şekeri koktuğunu. yürekleri pamuk şekeriydi annelerin. kızını bağrına basınca anlamıştı bunu."babacığım!" dediğinde yüreğine yayılan tatlılığın nedeni de bu olsa gerekti...Ana-babaların yüreği pamuk şekeri gibiydi...