- 604 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
HAYAL GİBİ
Aklıma nereden geldiyse birdenbire çocukluğumun geçtiği köy ve yeşillikleri geldi. Acaba insan yaşlandıkça mı ? daha fazla eskiye özlem duyuyor diye de düşünmüyor değilim. O yüzdendir ki bütün yazılarımda köy yaşantısını anlatan ögeler vardır. Aslında belki köy yaşantısına adapte olamam ama benim daha çok doğal bir yaşam özlemi içinde olduğum söylenebilir.
Şimdi hep birlikte hayal edelim isterseniz. Sabah içi mis gibi tahta kokan odanızda horozların sizi güne daveti ile uyanıyorsunuz. Sarı kızın özenle otlardan seçtiği seçkilerle bezeli şahane lezzetteki süt’ ün yanında, çilli tavuğun o kadar emekle ortaya çıkardığı yumurta var. Nuriye Ananın o kadar emek verip 1 saat boyunca ter dökerek yoğurduğu ve sıck fırında ayakta emek vererek ortaya çıkan nefis köy ekmeği var. Yanında tereyağı ve üzerine halis bal. Mis gibi, tertemiz bir dünyadasınız. Ne hastalık var ne terör, ne geçim sıkıntısı, huzursuzluk var. Hiç bir şey düşünmüyorsunuz. Dünyayı global kriz etkilemiş mi ? etkilememiş mi umurunuzda değil.
Evet kahvaltınız bitti. Şimdi etrafı geziyoruz. Uçsuz bucaksız ve her karış toprağına atalarımın kan dökerek aldığı, koruduğu tarlalar var. Tarım arazileri. Ama ne hikmetse yarısından fazlası boşu boşuna ekilmeden bekliyor. Bekler tabii ki, nice hayaller ile gidilen büyük şehirler. Herkesin amacı belli. Rahat bir yaşam . İyi ama nasıl olacak bu ?. Bana söyler misiniz ? Cevabını siz de veremiyorsunuz değil mi ? Benim herzaman söylediğim bir şey var. Tüketici toplum haline geldik. Tabii ki kendimizi suçlamak da adilane bir davranış değil. Önce kökenine inip nedenlerini araştırmak lazım. Toprağı fazla olan vatandaşın zaten tarım için gereken malzemeleri var. Daha az arazisi olanın da var. Ama onu çalıştıracak benzini yok. Tarım ve hayvancılık destek göremiyor. Vatandaş emeğinin karşılığını alamayınca da küsüyor üretim yapmıyor. Benim kendi doğduğum köyümden biliyorum. En genç vatandaş 50 yaşında. Gençler ya Ankara ‘ da veya başka bir ilde. Büyükleri ölenler ise tarlalarını elden çıkarma peşindeler. Bilmiyorlar ki önümüzdeki en fazla 10 yıl içinde toprakların çok kıymet kazanacağını.
Haydi biraz daha yukarılara doğru çıkalım isterseniz. Çam ağaçlarını görüyormusunuz ? Hemen yanında çok güzel bir çeşme var. Hadi beraber buz gibi akan suyundan için. Oh ne kadar güzel. Hadi şimdi çoraplarınızı ve ayakkabılarınızı çıkarın ve toğrağa ayaklarınızı uzatın ki negatif enerjinizi atın. Ne kadar rahatladınız değil mi ? Akşam da olmak üzere. Gerçek dünyamıza dönmemiz gerek dostlar. Hayal bile olsa çok güzeldi.
Gruptan ayrılıyorum ve hayalime devam ediyorum.
Ülkemde refah artmış. Kişi başına düşen milli gelir artmış. İnsanlar çok mutlu. Kavga yok, gürültü yok. Kargaşa, terör, kapkaç yok. Sahtekarlık, yolsuzluk yok . Her ailenin 1 evi ve arabası var. Fakir insan kalmamış. Herkes birbirine saygılı . Bütün evler ve sokaklar birbirine kenetlenmiş birlikte halaylar çekiyorlar neşe içinde..
Düşünmesi bile çok güzel değil mi ? Sevgilerimi gönderiyorum bütün dünyaya ve ülkeme
YORUMLAR
Ne güzel bir düş bu, sevgili N.K
İnan ki, 'Düşçü'lüğümden utandım.
Demek ki soyut düşlere dalıp güzel ülkemizin aslında hayal değil, gerçek olan yüzünü unutmuşum.
Yazını okuyunca mis gibi kokular geldi burnuma.
Ve baktım ki, dilim durmaz olmuş.
Bir türkü tutturmuşum bir yerlerinden Anadolumun.
Sağol varol dostum.
Ayrılma sakın hayallerinden
DÜŞmesin kalemin ellerinden.
Selam olsun paylaşan tüm dostlara.
Sevgi ve saygıyla.