CANIMDAN BİR PARÇAYDI O ARTIK YAŞAMIYOR
Ne yapsam ne etsem unutamıyorum gözümün önüne geldikçe duygulanıp,gözlerim doluyor.Canım hala yanıyor,nasıl yanmasınki
karşımdaki beş yaşındaki bir çocuktu.Benim öz ve öz biricik kardeşim Yücel’di.
Doğuştan rahatsızdı çok hastaydı ve acı çekiyordu.Bu haliyle bile yaşama azmi devam ettiği gibi etrafınada gülücükler vermeyi
ihmal etmiyordu.İlk zamanlar yaşı ermiyordu sonradan sonradan yaşından büyük sorular sormaya başlamıştı.bu arada kafasında vücudunun
çeşitli yerlerinde şişlikler meydana gelmeye başlamıştı.Doktora götürdüğümüzde yapacak bir şey olmadığını ancak bu şişlikleri neşterle
boşaltabileceklerini zararı olduğu içinde uyuşturucu kullanamayacaklarını söylemişti.İlk neşter darbesiyle hastane koridorlarını inleten sesine
benimde ağlamalarım karışıyordu.İçimde tarifi imkansız fırtınalar kopuyor içim alev alev yanıyordu.Allahım nasıl bir acıydı bu bizlere yardım et.
Çocuktu sonuçta kafasına ve vücudunun kesilen yerlerine bandaş atıldıktan sonra dışarı çıkmıştık bana ilk sorusu birdaha gelmeyeceğiz
dimi abi doktora canım çok yandı.Konuşmak istedim olmadı o an sadece başımı sallayabildim sonrada zorlada olsa evet diyebilmiştim.Eve
geldiğimizde o haliyle bile sorular sorup gülümsemeye çalışıyordu.
Gece yatağa yatmadan göz yaşları içinde kardeşim için dakikalarca Allaha yalvarıyordum,Allahım kardeşime yardım et acılarını dindir diye...
Bir kaç doktora daha gösterdik ama tedavisi yok maalesef yaşayabileceği kadar inanmıyordum mutlaka bir çaresi olmalı o daha çok küçük...
Ardan bir ay geçmiştiki kafasında tekrar şişlikler meydana gelmişti.Kendisi dört yaşının içindeydi.Yanına yaklaştım ve hadi yücel doktora, o ise
ağlayarak abi ne olur gitmeyelim canım çok yanıyor.Annem,babam hepimiz ağlıyorduk.Kucağıma aldım göz yaşları içinde merak etme
ben yanında olacağım,sonra dönüşte söz sana tabanca alacağız.Çocuk işte tamam ama taramalı olsun büyüklerinden demişti.
İşte yine doktorun yanındaydık odaya alırlarken kardeşimi bende gireceğim kardeşimin yanında olacağım diyince izin vermişlerdi.Ne uyuşturucu
ne narkoz,doktor neşteri vurduğu an elimi nasıl sıktığını hala unutmadım,gözlerinden akan yaşlarla abi abi canım çok yanıyor.çığlıkları hala kulaklarımda biran olsun gitmiyor.
O senenin sonunda askerlik kağıdım gelmişti.Bir taraftan seviniyor bir taraftan ise hiç yalnız bırakıp ayrılmadığım kardeşimden ayrılmak zorunda kalacaktım.de
Askerdeki ilk ayları kardeşimle telefonda sık sık görüşüp onu teselli edip,onu ne kadar sevdiğimi söylüyordum.O da bana askerden gelirken bir tüfek getir demişti.
Artık kış ayına girmiştik telefon edince eve annem çıktı hal hatır derken kardeşimi telefona istedim,uyuduğunu söyledi.O an bir kor düşmüştü içime
yoksa kardeşim yok canım daha bir kaç gün olmuştu görüşeli uyuyor olmalı,annem hafta sonu yanına geleceğiz diyince derin bir oh çektim...nasıl olsaiçim yanmaya başlamıştı,gelecekler diye telefon etmedim bir daha...
Hafta sonu gelmiş heyecan içinde ailemi vede özellikle canım kadar sevdiğim kardeşimi görecektim.Haber geldi ziyaretçin var diye koşarak nizamiye çıkışındaki misafirhaneye yöneldim.Ama annem babam yücel nerdeydi içim yanmaya başlamıştı,Allahım ne olur kardeşim ölmesin o ölmesin yalvarırım yol boyunca dua etmiştim.Yanlarına yaklaştığımda ilk sorduğum yücel yücel nerde neden getirmediniz.Annem ağlamaya başlayınca o an dünyam başıma yıkılmıştı.Hiç tepki vermeden yığıldığım masada göz yaşlarım tane tane dökülürken.Yücellin hediye olarak aldığı mendili elimde sıkıp sonra öptüğümü hatırlıyorum.Huzur içinde uyu biricik kardeşim.
Bayram Erol