- 537 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
KERBELA KÜLTÜRÜ !
Yine bildik bir akşamdı. Televizyon, çok zaman ayırdığım bir şey değil. Bir an, gözüm kaydı,"41 kişinin öldürüldüğü" alt yazısı geçiyordu bir kanalda; kanım dondu!
Değerli Dostlar! Haklı da olsa, hiç bir neden beni ilgilendirmiyor. Bu yapılan vahşetin adı yoktur. Henüz kimden ve nerden geldiği,hiç mi hiç önemli değil. Neye yanıyorum bilir misiniz? Hani Allah’a inanıyorduk ya,hani biz sevgi dini müslümandık ya, hani Mevlana ve Yunus bizim di ya, hani bu topraklar onlarca peygamberi ağırlamıştı ya,hani yine onlarca dine nüvelik yapmıştı ya;bu nasıl iş?!...
Belli ki,1450 yıla yaklaşan müslümanlaşma süreci,doksan yıla yaklaşan cumhuriyet dönemi,zihniyet değişimimize zerre katkıda bulunmamış. Bir arpa boyu yol alamamışız ne acı! Belli ki,bu içeriden düşman yaratma ve katletme kültürünün çok derin kökleri var. Düşündüm de; bu coğrafyada,Kerbela Vakası’nın da bir neden değil,bir sonuç olduğu kanaatine vardım. Yani Kerbela’da bile haklı ve haksız aramanın bir anlamı yokmuş. O da sıradan bir sonuçmuş. Çok sıradan...
Demek bu anlamda, yapılacak iş;çağlar boyu devam eden, içinden düşman yaratma kültürünü anlamaya çalışmak...İnsanın böyle bir acımasız yanının olduğu tarihi tecrübeyle sabit. Ama,onca din,onca ideoloji,onca düşünce, bu acımasızlığa çözüm olamadılar....Bu nasıl bir psikolojik ve sosyal yapılanmadır ki,bunca çaba bir gece karanlığında tümüyle anlamsız kalıyor...Bu nasıl bir algılama biçimi? Sahiden anlamaya çalışıyorum,sizler de çalışın...
Bu içeriden düşman yaratma kültürünü çözmeden ,yapacağınız her iş,atacağınız her adım anlamsız kalacaktır. Dökülecektir bir gece karanlığına, yağmur yerine, kan yağacaktır sağnak sağnak!...
Bu kaçıncı Kerbela’dır yürekleri yakan?...
Biliyorum,ne yazsam anlamsız kalacak bu dem, "Boşa konuşma madem!"...
Selam,saygı...