- 824 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
BAZ İSTASYONU .........................................
BAZ İSTASYONUNUN EVCİL HALİ
Haberlerde okuyoruz, dinliyoruz; Baz istasyonu zararlıymış, okulun, caminin minaresinin, bazı apartmanların çatılarına konulduğunu biliyoruz. Zararlı deyip 3-5 kuruş için milletin sağlığını tehlikeye atıyorlar diye taktıranlara kızıyoruz sonra da unutuyoruz.
Hemen herkesin evinde, işinde sabit ve cep telefonları var. Ev ve iş telefonlarını daha rahat kullanmak için ise telsiz telefon kullanıyoruz. 30-100 metre mesafeden çekiyor, konu komşuya gidince gelen telefonlara cevap vermek mümkün oluyor.
Her kolaylığın bir faturası var. Telsiz telefonlar ucuzlarken, insan sağlığını da ucuzlatıyor. Kolaylık olsun diye evinize hem Baz istasyonu, hem de telsiz telefon kuruyoruz.
Fizik mühendisleri uyarıyor, iyonize radyo dalgalarına dikkat edin diye… Nedir bu iyonize radyo dalgası.
Bir el radyosu alın, asansöre binince, apartmanlar arasında, bodrum katta, sokakta, araç içinde, hatta yönünüzü değiştirdiğinizde radyo çekmez oluyor. Bizde cam kenarında sabit durmaya çalışıyoruz. Bu radyo dalgası iyonize olmayan yani bir top gibi duvara çarpıp yön değiştiren iyi sayılan bir dalga.
Peki, cep telefonlarında durum ne; cep telefonlarını reklâmlarından öğreniyoruz “her yer kapsam alanımız içinde” bu ne demek; bu şu demek: siz nereye giderseniz gidin cep telefonunuz her yerde çekecek demektir. Hareket halinde konuşma esnasında SAR değeri katlanarak artması daha tehlikeli hale getiriyor.
Bu nasıl oluyor, bu iyonize radyo dalgası olduğu için, her kütlenin içine giriyor, kısacası delip geçiyor. Tıpkı Koyunla kuzu gibi meleşip duruyor ve birbirlerini sürekli arıyorlar. Siz hangi deliğe girerseniz girin o sizi buluyor. Buna hücrelerinizde dâhil, özellik bol sıvı bulunan böbrekler gibi organlar daha çok etkilenip anten vazifesi görüyor. (hamileler de daha etkili) Etkileri birikim yapabiliyor.
Bilim adamları deney amaçlı, arı kovanının yanına evlerde kullandığımız telsiz telefonu kullanılır durumda koyduklarında arı kovanında 5 gün içinde hiç arı kalmadığını görüyorlar. Aynı deneyi bu kez cep telefonu ile yaptıklarında ise arıların 10 gün içinde kovanı terk ettikleri tespit ediliyor. Hayvanların içgüdüsel davranışlarını örnek alabiliriz. Tıpkı; Tütün bitkisini hiç bir hayvanın yemediğini hatta eşeklerin bile...
Sonra şikâyetler başlıyor, ben içki, sigara bilmem, sağlığıma dikkat ederim, bol su içerim diyorsanız yanılıyorsunuz. Koynunuzda yılan besliyorsunuz. Evinizin tam ortasına Baz istasyonu kuruyorsunuz, Cep telefonu alırken SAR değerine bakmıyor, cep telefonunu başucunuzda açık duruyor, onsuz yapamıyorsanız bunca önleme gerek yok.
SAĞLIKLI GÜNLER DİLERİM–05.05.2009