kardelen çiçeği..
öylesine zıt kutuplardayız ki..ve öylesine bir çekimdeyiz ki..sen bir okyanus ben ise sana ulaşmaya çalışan bir deli rüzgar.bazen esintim tatlı bir ninni gibi..bazen ise rayından çıkıyor,içinde barındırdığın güzellikleri ürkütüyorum..anlayamadığım bir bilmecedeyim.
aylar önce idi..tanımadığım bir insandan bir mektup almıştım. bir aşkı anlatıyordu..benimle aynı doğrultuda olduğunu ispatlamaya çalışıyordu..gerçeklerini döküyordu..beni zor dağların kardelen çiçeği yapmıştı.onun için ulaşılmaz idim..Bu yüzden de ben gel demeden gelmeyecekti.
peki neden ulaşılmaz oluyordum..ona gel demeden neden gelmiyordu..benden sevmemi bile istemiyordu..kendisi seviyordu..kendisi aşıktı..peki ben..
zor dağlarda kalmaya mahkummu idim..
Belki de gözlerinde kaybolmayı isterdim..severdim belki de; ne olursa olsun..boyunu,kilosunu,rengini tastamam kendini anlatmış..
hayal etmem neyi değiştirirdi ki..her satırda seviyorum demiş..sevgin benim seni sevmeme engel ise; senin beni sevmen ne anlam ifade ederdi ki..
beni senin için ulaşılmaz yapan ne idi..peki bu kadar ulaşılmaz isem. mektubun ne içindi..mektubunla girdin biranda yüreğime..gel diyemedim..
nasıl diyebilirdim ki..senin için zor dağların kardeleni idim..öyle kalmalıydım..