- 1487 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Futbol ve yaşam
Futbol ile yaşam
Yaşam şekli, ayna gibi.
Zikir ile fikir meselesi…
Bazı atasözleri vardır ki onlardan asla vazgeçemeyiz. Ne zaman işimize yarayacağını anlar isek, asırlardır bu topraklarda gömülü olan bu sözleri, oksitlenmiş de olsa çıkartıp, bir nefeslik üflemeyle tozunu aldıktan sonra atarız ağzımıza sakız misali…
Bu sakızlardan biri de ateşle duman…
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz, hikâyesi.
ÇYDD Başkanı Sayın Türkan Saylam’ın evi aranmıştı.
Hımm!.. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz!
Aslında bırakın ateşi, bir kıvılcımın bile olmadığı anlaşıldı; diğer yandan, çatır çatır yanan bir deniz feneri var ki değmeyin gitsin!
Ortalığı yangın yerine çevirmiş ama kimsenin bu yangının üzerine gideceği yok gibi.
Elleşmeyin, kendi kendine söner, diye düşünenler var herhalde.
Futbol mu?
Fener (deniz feneri değil, bahçe feneri) ligde Beşiktaş’a yatacak, diğer kupayı da kendi kapacak.
Deniz feneri ve Ergenekon şekli!
Yine ateş ve duman meselesi…
Çünkü, yıllardır öğrendiğimiz düz mantıkla böyle olmalıydı. Aksi durum, dürüstlük ve onurlu bir duruş olurdu ki, bu da bizlere yakışmazdı!
Niye!
Çünkü, bunun siyasette de yaşamda da çok örnekleri vardı.
Geleceği düşünerek ikiyüzlü ve çıkarcı olmaya devam etmek; üç kuruşluk çıkar için bazı değerleri yok saymak, çok da ayıp bir şey değildi… Değil mi!
Lakin bu kez olmadı!
Yani kanarya kartalın yuvasına girdi ve cik’lemeden lekesiz bir şekilde çıktı.
Hasta Aslan’ın hastası olarak bu benim de çok hoşuma gitti. Beşiktaş’ın şampiyonluğunu zora sokmasından değil, futbolda onurun olduğunu görmek ve kolektif bir oyun olan bu spor türünün toplumun zihniyetini de yansıttığını sanmamdan olsa gerek, gelecek için biraz umutlandım galiba.
Sivasspor futbolcularından bazılarının Gaziantep maçından sonra söyledikleri ve bu söylemlere uygun düşen Uygun’un tavrı ise üzücüydü.
Hiçbir amacı olmayan bir futbol takımının bu kadar direnmesi ve bu kadar iyi oynaması bu kardeşlerimizi oldukça şaşırtmış gibiydi.
Öyle ya bu memlekette alışkın olduğumuz ve kanıksadığımız bir şey vardı, bunun dışına neden çıkılıyordu ki!
Alıştığımız ve kanıksadığımız bir şey daha var.
Ben bildiklerimi söylersem olmaz şimdi, bazılarının bakacak yüzü kalmaz, cümlesini sıkça duyuyor olmamız…
Bu sözü hayatın her alanında işitiyoruz.
Kimse de bir şey sormuyor.
Futbol ve yaşam…
Yaşam ve medya…
Bunlar iç içe geçmiş ve sıkıca birbirlerini kavramış durumdalar.
İşte bir yansıma!
Haber Türk Televizyonunda cumartesi geceleri çoğu kez severek ve merakla izlenen bir program… Tarihin Arka Odası…
Murat Bardakçı, tarihin gerçekten az bilinen ve yanlış bilinen bazı konularını belgeleriyle meraklılarına sunarak büyük bir hizmet yapmakta.
Saygı duyulacak bir gazeteci ve tarihçi.
Saygı duyulacak biri daha vardı… Galatasaray’da yetişmiş ve başarılarını herkesin alkışladığı futbolcu Emre Belezoğlu.
Bardakçı’nın, “sen bir şey bilmezsin, ben bilirim; bilirim ama söylemem,” tavrı zaman zaman ne kadar itici geliyor ise, Belezoğlu’nun da, şımarık ve karşısındakine posta koyma tavrı o kadar çirkinleştiriyor kendisini.
Keşke Emre biraz tarihe meraklı olsaydı.
Ve keşke Bardakçı biraz futbolu sevseydi.
Şöhret ve bilgi!
Geçmiş ve bugün!
Bunların birbirlerine ihtiyacı olduğunu düşünenlerdenim.
Tıpkı aşk ve sadakat gibi.
Bu hafta Gençlerbirliği futbol takımı ile Hacettepe futbol takımının maçı var.
Hacettepe takımı rakibine karşı gerçek bir mücadele verirse hiç şaşırmayın!
Büyük takımları deviren bir Hacettepe, neden Gençlerbirliği’ni yenmesin!
Neden mi!
Yok canım, ateşle duman meselesi değil!
Nedenini bu işten anlayanlar söyler.
Yaşam felsefesi!
YORUMLAR
Aslında biraz kapsamlı bir cevap yazmak lazım bu yazıya.Takım tutmayan ve fıtbolla ilgilenmeyen birisi olarak bir memlekette ekonomik krizin olduğu bir dönemde ya da Ergenekon süreci gibi bir sürecin yaşandığı bir dönemde yahut Deniz Feneri gibi bir soruştuma(mannın) eşiğinde iken, fıtbol denen boş zaman eğlencesi olgularun hepsinin önüne geçmesini anlamak mümkün değil.
Sokakta gezen adam açlıktan sefaletten şikayet eder.Siz burada bas bas bağırırsınız çözüm yollarını o size kulak asmaz.Gider maç izler.Maç çıkışı da açız aç der.
Bu mantıkta bir hata var.Biz irili ufaklı yazar ve çizerler; halkı eğitmeli ve bilinçlendirmeliyiz.Bu manada fıtbol tartışmalarının ötesine geçmeli ve gerçekten de bir şeyler yapmalıyız.
Ben 23 yaşında bir insan olarak baktığımda ülkeme, insanlarımın herşeyden şikayet etme ama hiç bir ,işe gönül koymama alışkanlıklarına vahlanıyorum.
Öte yandan Ergenekon denen zırvanın ne olduğu açık ve net bir şekilde ortadadır.Bence bunu tartışmanın bir manası yoktur.Gündem de daha ciddi konular ve daha acil durumlar vardır.
Saygılar efendim...
Evet aynen katiliyorum...Ben bir Fenerbahceli olarak kazandigimiz icin cok mutluyum...Her ne kadar bazilari karanlik hesaplar yapmis olsada, Fenerbahce besiktasi yenerek tüm hesaplari bosa cikarmistir...
Birakalim herkes layiki ve hakki ile oynayip kazansin...Sivassporun sampiyon olacaginida hic tahmin etmiyorum...Gönün isterdiki Alisilmisin disinda bir Sampiyon Türk futbol Tarihine eklensin...Ama bir yerlerde hata yapiyorlar ama nerde?
Saygilar...