- 506 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Devam Edecek...
Desem mi..
Acıdan, kederden, çaydan, bileşik faizden ya da başka bir şeyden, bilmiyorum, midem fena halde bulanıyor.
Dinlediğim şey çok fena... Kaset devrinden kalma bir alışkanlıkla sürekli başa ’sarıyorum’. 1500 olmuştur herhalde -abarttım. Özlem duyulan bir şeyleri anlatıyor ezgi; bunun sevgili olması gerekmiyor ama, an, mekan, dost herhangi bir şey olabilir. Ve şair ezginin nakaratında özleminden ölmek üzere olduğunu belirtyor. Ah bu şairler, hep içimi kanatıyorlar; kanattılar..
"Şair burada sevgilisine sesleniyor.."lu edebiyat derslerimiz oldu bizim. Onlara hep çözülmeye nazır havuz problemi gözüyle baktık. İçinden kaç amper akım geçtiğini hesapladığımız teller gibi işte. Alışkanlık mıdır nedir, sürekli birilerine seslenilen durumları keşfetmeye çalışır gibiyim. Kesin olamayan halet-i ruhiye.. Bu gece pek bir kendime sataşasım var. Hep bu şarkının yüzünden.
Fakat hemen şimdi gitmeliyim.
Sabah devam edeceğim buna.
O sabah buna devam edemediğim için kendimi kötü hissettim sonradan.
Kötü bir gün geçirmştim üstteki paragrafları karaladığımın ertesi günü. Derstte birden fenalaşıp tuhaf haller sergiledim. Oysa ne boş... Şimdi içimden geçenleri buraya aktaramıyorum. İççekişlerimin katsayısını hecelerime uyduramıyor da olabilirm. Bilmiyorum işte, bir izahı yok bunun; olması da gerekmiyor. Belki de gerekiyor. Kendimle uğraşmaktan zevk almamı dile getirmem acı. Aslında, daha acı olan bunu bizzat hissetmem. İnsan kendinden başka kimsesi kalmadığını anlayınca kendine sarılası geliyor. Ne bileyim bazen yanaklarımı sıkasım bile geliyor. Öyle sümsük insan halleri işte..
Ne var biliyor musunuz, insan yolda gördüğü diğerleriyle dalga geçerken çok dikkatli olmalı. Bunun sonu yk çünkü. Bu bir kısır döngüyse bir gün hepimiz aynı çarkın içinde dönmeye mecburuz. Dönüyorum işte, biri beni durdursun gibi geyiklere de girmiyorum. Ama keşke girseydim. Ne bileyim bu tarz muhabbetler ederken bayağı eğlenceli bir hayatım vardı aslında. Tasa yoktu bir defa. Ve yıldızlık...
1 numara olmak aslında büyük riskler taşır beraberinde. Eğer bir gün bulunduğunuz konumu kaybederseniz, öyle ağaçların yosun tutan taraflarına bakmak, karınca yuvaları aramak, varsa babadan kalma bir pusula, onu kullanmak, çözüm olmaz geri dönmeye. Giden gider; ve başarının lezzetine alışmış insanlar o andan sonra bir de iradelerine hakim olamazlarsa şiddetle kaybederler. Şiddetle diyorum, çünkü yaptım, biliyorum bir de lanet olsun.
Bölük pörçük kelimeler bütünü.
Yazma öncesi bir sancı vardır ya, kaç zamandır onunla ıkınıyorum işte.
-Az kaldı anneciğim, dayan..
Beni beklediğin için saol okuyucu. Ya da sağ ol. İyi olalım da hepimiz, gerisinin önemi yok.
YORUMLAR
lu edebiyat derslerimiz oldu bizim. Onlara hep çözülmeye nazır havuz problemi gözüyle baktık. İçinden kaç amper akım geçtiğini hesapladığımız teller gibi işte...
gerçek şairi kim bu dizelerin acaba?
denemen oldukça başarılı psikolojik ruh hali diesim geliyor ve benimde başımdan geçiyor kaynar su misali bir çok kez hayatın vurdumduymazlığında o kadar düşünüyorus ki işte o zaman bu manasızlık(x) çözüme oluşuyor